15 Ağustos 2025 tarihli ve 32987 sayılı Resmî Gazete’de, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından doğal sit alanları ile tabiat varlıklarının bulunduğu bölgelerde yapılacak projelere ilişkin önemli bir ilke kararı yayımlandı.
Karara göre, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nin Ek-1 listesinde yer alan projeler için ÇED sürecinde yapılacak kurumsal görüşler, Bakanlık bünyesindeki Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek. Ek-2 listesinde yer alan projeler için ise ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri yetkilendirilecek.
Ayrıca, ÇED Raporu hazırlık sürecinde yapılması gereken fiziki müdahaleler konusunda talepler, ancak ÇED sürecinin tamamlanmasının ardından değerlendirilebilecek. Bu taleplerin uygun bulunması halinde ise karar, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından verilecek.
Eskiye göre ne değişti?
Önceki uygulamada, proje süreçlerinde kurum görüşlerinin alınması ve fiziki müdahalelerin planlanması daha esnek ve erken aşamalarda yapılabiliyordu. Bu durum, henüz ÇED süreci tamamlanmadan bazı projelerde fiili adımların atılmasına yol açabiliyordu.
Yeni karar ile birlikte, ÇED süreci tamamlanmadan hiçbir fiziki müdahale yapılamayacak ve ilgili görüşler daha yetkin ve uzman kurumlar tarafından verilecek. Bu değişiklik, projelerin doğa üzerindeki olası etkilerinin önceden ve daha detaylı şekilde incelenmesini sağlayacak.
Olumlu mu, olumsuz mu?
-
Kurum Görüşleri: Eskiden ÇED sürecinde farklı kurum ve birimlerden görüşler alınabiliyor, yetki dağınık şekilde kullanılıyordu. Yeni düzenlemede, Ek-1 projeler için Bakanlık, Ek-2 projeler için ise İl Müdürlükleri tek yetkili oldu.
-
Fiziki Müdahaleler: Önceden ÇED süreci tamamlanmadan bazı fiziki müdahaleler yapılabiliyordu. Artık ÇED süreci bitmeden hiçbir fiziki müdahale yapılamayacak.
-
Karar Yetkisi: Eskiden çoğu durumda yerel birimler veya proje bazında farklı komisyonlar karar verebiliyordu. Yeni uygulamada Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu son yetkili merci olarak belirlendi.
-
Doğa Koruma Hassasiyeti: Önceki süreçte denetim ve incelemeler daha gevşekti. Artık daha sıkı denetim ve uzman kurum değerlendirmesi zorunlu hale geldi.
Uzmanlar, bu kararın çevre koruma açısından olumlu olduğunu, özellikle doğal sit alanları ve tabiat varlıklarının bulunduğu bölgelerde yapılaşma baskısını azaltacağını belirtiyor. Ancak bazı yatırımcı çevreler, sürecin daha uzun ve bürokratik hale gelmesinin projelerin maliyet ve zaman planlamasını zorlaştırabileceğini ifade ediyor.
Yeni ilke kararıyla, doğal sit alanlarının korunması ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirliği adına planlanan projelerde daha sıkı denetim ve prosedür uygulanması hedefleniyor.
Yeni karar maddeleri
15 Ağustos 2025 tarihli Resmi Gazete’de yer alan karar metninin devamında şu ifadelere yer verildi:
Doğal sit alanı ve/veya tabiat varlığı bulunan bölgelerde planlanan projeler için ÇED Yönetmeliği’ne uygun şekilde görüşlerin alınması zorunlu hale getirildi.
ÇED süreci tamamlanmadan proje sahasında hiçbir şekilde fiziki uygulama yapılamayacak.
Uygulama taleplerinin değerlendirilmesi ve karara bağlanması, yalnızca Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu yetkisinde olacak.
Bu düzenleme, hem doğa koruma hem de çevre planlaması açısından bağlayıcı nitelik taşıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: