Türkiye’de tapu devir işlemlerine ilişkin uzun süredir tartışma konusu olan “rayiç bedel üzerinden satış gösterme” uygulaması, 1 Ocak itibarıyla sona eriyor. Yeni düzenleme kapsamında, gayrimenkul satışlarının gerçek piyasa değeri üzerinden yapılması hedefleniyor. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) banka transferlerine yönelik denetimlerini sıkılaştırmasıyla birlikte, tapuda beyan edilen bedel ile para transferleri arasındaki uyum zorunlu hale gelecek.
Uygulamanın temel amacı, tapu harçları ve vergi kayıplarının önüne geçmek ve kayıt dışı uygulamaları engellemek olarak belirtiliyor.
RAYİÇ BEDEL UYGULAMASI NEDEN SONA ERİYOR?
Mevcut sistemde, birçok gayrimenkul satışında gerçek satış bedeli yerine belediyeler tarafından belirlenen rayiç bedel ya da rayiç bedelin biraz üzerinde bir tutar tapuda beyan ediliyor. Örneğin piyasa değeri 10 milyon lira olan bir konutun tapuda 3 milyon lira üzerinden gösterilmesi halinde, alıcı ve satıcının ödediği tapu harcı ciddi ölçüde düşüyor.
Yetkililer, bu durumun kamu gelirlerinde önemli kayıplara yol açtığını ve vergi adaletini zedelediğini vurguluyor.
RAYİÇ BEDELLER PİYASA DEĞERİNİN ALTINDA KALIYOR
Belediyelerden alınan rayiç bedel belgelerinin, özellikle büyükşehirlerde ve gelişen bölgelerde piyasa fiyatlarının oldukça altında kaldığı ifade ediliyor. 2026 yılı için belirlenen rayiç bedellerin de birçok bölgede gerçek satış değerlerini yansıtmayacağı belirtiliyor.
Ancak yeni dönemde, yalnızca tapuda beyan edilen bedel değil, bu bedele karşılık gelen para transferleri de mercek altına alınacak.
MASAK DENETİMLERİ SIKIŞTIRILIYOR
Yeni uygulamayla birlikte bankacılık sistemi üzerinden yapılan para transferleri MASAK tarafından daha sıkı şekilde denetlenecek. Tapuda satış işlemi gerçekleşecek bir gayrimenkul için, alıcının satıcıya gönderdiği tutarın tapuda beyan edilen satış bedeliyle uyumlu olması beklenecek.
NTV’de yer alan habere göre; bankalar, yüksek tutarlı para transferlerinde belge ve açıklama talep edebilecek. Tapuda beyan edilen bedelin altında kalan transferler, “şüpheli işlem” kapsamında değerlendirilebilecek.
ÖRNEK SENARYO İLE YENİ SİSTEM
Yeni düzenlemeye göre, 2 Ocak 2026 tarihinde tapu satışı yapılacak bir konutun gerçek değeri 10 milyon lira ise; alıcının bu tutarı bankacılık sistemi üzerinden satıcıya göndermesi gerekecek. Satış bedelinin altında bir transfer yapılması ya da eksik ödeme durumunda bankalar, işlemin gerekçesini sorgulayabilecek.
Bankalar, paranın kaynağına ve işlem amacına ilişkin belge talep edebileceği gibi, gerekli gördükleri durumlarda bilgileri MASAK’a iletebilecek.
NAKİT ÖDEME DÜŞÜNCESİ RİSK OLUŞTURUYOR
Yeni denetim süreciyle birlikte “nakit ödeme yaparım, kimse fark etmez” anlayışının da önemli riskler barındırdığı belirtiliyor. Bankalardan yüksek tutarda nakit çekilmesi halinde, paranın hangi amaçla kullanılacağının beyan edilmesi gerekebilecek.
Satıcının aldığı nakdi daha sonra finansal sisteme dahil etmek istemesi durumunda ise, paranın kaynağına ilişkin belge ve açıklama talep edilebileceği ifade ediliyor.
GAYRİMENKUL PİYASASINDA ŞEFFAFLIK HEDEFLENİYOR
Uzmanlar, yeni uygulamanın gayrimenkul piyasasında daha şeffaf ve kayıtlı bir yapı oluşturacağını belirtiyor. Gerçek satış bedellerinin tapu kayıtlarına yansımasıyla birlikte hem alıcı hem de satıcı açısından hukuki risklerin azalması bekleniyor.
Ayrıca, devletin tapu harçları ve vergilerden elde ettiği gelirlerin artması da düzenlemenin önemli sonuçları arasında yer alıyor.
YENİ DÖNEM 1 OCAK’TA BAŞLIYOR
1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girecek olan yeni uygulama, tapu işlemlerinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Gayrimenkul alım-satımı yapacak vatandaşların, tapuda beyan edecekleri bedel ile banka üzerinden yapacakları ödemelerin birebir uyumlu olmasına dikkat etmeleri gerektiği vurgulanıyor.
Yetkililer, vatandaşların mağduriyet yaşamaması için işlem öncesinde bankalar ve tapu müdürlüklerinden bilgi almalarını öneriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: