Çanakkale’de ilk Seyit Onbaşı hediyelik eşya heykelini yapan Oktay Tarahan yaklaşık 3 hafta önce Arkeo-köye dönüştürülen Tevfikiye Köyüne ailesi ile birlikte taşındı. Arkeo-köy projesi ile önceden araba girmeyen yere şimdi yüzlerce arabanın girdiğini belirten seramik sanatçısı Tarahan, gelen misafirlerin vakit geçirmesi için daha kalıcı projeler yapılması gerektiğini belirtti.
15 yıldır Çanakkale’de hediyelik eşya üretimi yapan ve Çanakkale’de ilk hediyelik eşya olarak Seyit Onbaşı heykelini yapan seramik sanatçısı Oktay Tarahan OPET’in öncülüğünde gerçekleşen Tevfikiye Köyü’nün Arkeo-köye dönüştürülmesi projesi ile burada bir seramik dükkanı açtı. Evinin altındaki atölyesinde Truva figürlerinin heykellerini yapan Tarahan yaklaşık 3 hafta öncede köye taşındı. Tevfikiye’nin Arkeo-köye dönüştürülmesinin köy yereline kattıkları ile ilgili konuşan Oktay Tarahan şunları söyledi, “Ana hediyelik eşya turizmin vitrini. Ben Çanakkale’ye gelmeden önce Seyit Onbaşı heykeli diye bir şey yoktu. Sadece tabaklarda kabartma basit bir ürün vardı. İlk heykelini ben çıkardım piyasaya. O kadar iyi yaptım ki. Bütün korsancılar beni kopyalayıp batırdılar. Daha sonra seramiğe merak saldım. Bunu seramiğe taşımak istedim. Bu da benim için vesile oldu. Şu anda seramikten modeller tasarlayıp, bunları kalıplamasını yapıp, üretimini yapıyorum. Konu olarak da Truva ile ilgili ürünler çalışıyorum. Öncesinde Çanakkale’de şehitlik bölgesi ile ilgili hediyelik eşyalar üretiyordum. Seyit Onbaşı, Abide heykelleri yapıyordum. Onlar alçı mamulü olduğu için kırılıp dökülüyordu. Seramiğin kendine özgü bir dokusu, hikayesi, kültürü, sanatı var. Seramik dipsiz bir kuyu. Çanakkale seramikleri de çok önemli. Özel İdare ile konuştum sağ olsun bir kamyon toprak getirdiler Eceabat’tan. Bu ürünleri Çanakkale toprağından üretmeliyiz. Ben de bunları Truva’ya uyguluyorum. Onun dışında bir takım kültür ürünleri düşünen adam, Frida gibi figürleri yapıyorum”
YENİ BİR EKMEK KAPISI AÇTI
Arkeo-köy projesinin projenin kendilerine yeni bir ekmek kapısı açtığını belirten Tarahan, Evimi bir iki hafta önce Tevfikiye’ye taşıdım. Artık biz bu köylüyüz. Son Truvalı biziz. Bu köye hiç araba girmezdi. Şimdi günde 200-300 araba giriyor. Giriyor ama arabadan çok fazla inen yok. O da esnaf yetersizliğinden. İnsanlar geçiyor ama durup inecek bir mekan yok. Bir bizi görüyorlar, hediyelik eşya ilgisini çekerse inip alıyor. Ama şöyle ağaç gölgesinde bir kafe yok. İnsanların duvarlarını kırıp bahçelerini açmaları lazım. Karşımızdaki komşumuzla konuştum. ‘Duvarı yıkalım’ dedim. Ne güzel incir ağacı altına üç tane masa koyun, semaveri altın altına tamam’ Suya küçük küçük taşlar atarsın o halkalar oluşturur. OPET’in her şeyi yapma şansı yok. Burasının kendi iç dinamiklerini geliştirecek. OPET burada bir misyon yüklendi. Buzkıran misali bir yol açıyor. Bunun arkasından köy kendi dinamiklerini doldurursa, gerisi gelir. Köylüye bu durum anlatılmalı öğretilmeli ki OPET bu konuda kurslar veriyor. Ev pansiyonculuğunu yaygınlaştırmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
KÖYÜN İÇ DİNAMİKLERİNİ OLUŞTURMASI GEREKİYOR
Zamanla köyün gelişeceğini belirten seramik sanatçısı Oktay Tarahan, “Zamanla burası gelişecektir. Bazen kocaman bir dokunuş yaparsın rüzgarı yaratamazsın bazen öyle bir şey olur küçücük bir dokunuş yeter. Şu an köyün kendi iç dinamiklerinin oturması gerekiyor. Pansiyonlar mesela tek bir yerden organize edilse, çünkü reklam ve tanıtım yapamıyorlar. Herkes kendi yağında boğuluyor şu anda. Sanal bir ortamda görünemiyorlar. Şu için satışlarda bir hareketlilik yok. İnsanların araçtan inmesi için bir neden yok. Mesela seramik müzesi açalım demiştim. Çanakkale’de Rhapsodos var mozaik serileri. Onu görüşelim getirelim bir ay da olsa burada olsun diye düşündük. Kültür sanat anlamında insanların bir şeylere dokunması lazım. Kalıcı olan bir şeylerin burada durması lazım. Duvarlardaki resimler için bile gelenler var. İnip fotoğraf çektiriyorlar. Çanakkale’deki arkadaşlarıma da diyorum ‘Ara sokaklarda boğuluyorsunuz gelin köyde açın dükkan, tezgah’ diye. Biraz risk almak gerekiyor. İnsanlar da onu almıyor kolay kolay” dedi.
TURİZM
24 Temmuz 2019 - 14:00
"Gelen misafirlerin kalıcı olması gerek"
Çanakkale’de ilk Seyit Onbaşı hediyelik eşya heykelini yapan Oktay Tarahan yaklaşık 3 hafta önce Arkeo-köye dönüştürülen Tevfikiye Köyüne ailesi ile birlikte taşındı
TURİZM
24 Temmuz 2019 - 14:00