Necip Türk milleti sari hastalık gibi hassas konularda bile mukallet kişiliğinden taviz vermezken; hamasi düşüncelerinden ödün vermeyen “orta çağ felsefecileri" de “Gördüğünüz gibi bakın nelerle başa çıkıyorsunuz ama minicik bir virüs bütün dünya yaşamını tehdit ediyor, bunlar hep inançsızlara ceza işte” demekten geri durmadı.
Sosyal medya sayesinde iletişimde ilerledikçe yeni jargonlar oluşurken diğer yandan da ayrı bir dil oluşuyor sanki. Aslına bakarsanız bu yeni iletişim şeklinin kafa açtığı, farkındalığı artırdığı, kuşaklar arası farkı en aza indirdiği de bir gerçek. Altmış yaş üstü kimi büyüklerimizin bu gün bu paylaşım ve kavramları konuşabileceklerini biri söylese inanmak şöyle dursun hayal dahi edemezdik. Oysa şimdilerde contemporary tavırla yapılan bir performans işi üzerine yapılan şakalar gırla gidiyor. Yeni salgın olan gündemimizi fazlasıyla meşgul eden söz konusu virüs, sıcak havalarda ölüyormuş. Aslında onu öldüren şey havaların ısınması değil güneşin değişen açısından kaynaklı ultraviyole ışınlara maruz kalmasıymış. Umarım şu nisan ayı sonuna sağ salim ulaşırız da şu melun virüs kaybolur.
Öte yandan kış aylarının ilk günlerinden bu yana mart ayını bekleyen çarşı esnafı turist turlarının iptal edildiği duyumunu alınca büsbütün yıkıldı. Aslında bu tip vakaların her zaman olabileceğini her zaman düşünüp alternatifler geliştirmeleri gerektiğini öğrenmeleri için bir deneyimden başka bir şey değil. Olanak demişken maduriyetten fırsat çıkaranlar elbette çoğaldı. Dünya çapında talan edilen marketler...bilakis ülkemizde artan kolonya satışları da cabası...
Varsın iş hacmi biraz düşsün elbette kitle sağlığından daha önemli değil.
• Yukarıdaki konu dışında, yaratıcılık ,üretkenlik ve fikir yoksunu bazı insanların fikir çaldığını, hatta bunu “ kardeşim Amerika’ yı yeniden keşfetmeye gerek yok" diyerek meşrulaştırdığına tanık olmuşsunuzdur. Eğer aranılan şey yeniden Amerika kıtasıysa yeni olanaklar açılımlar sunan başka bir kıta arzulanmıyorsa haklısınız. Kaldı ki tarih başkalarının önce keşfettiği şeylerin, diğerlerini hegomanyası ve boyunduruğu altına aldığı örneklerle doludur. Bireylerin hatta toplulukların üretim biçimleri onlar hakkında gerçekten yeteri derecede bilgiler barındırıyor. Ķültürümüzdeki tanışma geleneğinin ikinci sorusu “ne iş yapıyorsun" olur genellikle. Bazen sosyal statü ve bütçe çıkarımı yapmak için de sorulsa genelde menşei ve üretim biçimi bir toplum için çok veri barındırır. Güncel gelişmelerden başlayıp sosyolojik çıkarımlara varan yazımı burada sonlandırıyorum. Efendim sürç- i lisanlarımız olduysa bağışlansın.
• Kanımca duayen gazetecinin dediği gibi enseyi karartmadan, günlük önlemleri biraz artırarak, üreterek, inanarak, tutkuyla sarıldığımız hayatlar her zaman her zorluğun üstesinden gelir. Sağlıcakla kalın.
YAZARLAR
Yayınlanma: 14 Mart 2020 - 10:44
Hemşerim asıl memleket nire...
Necip Türk milleti sari hastalık gibi hassas konularda bile mukallet kişiliğinden taviz vermezken; hamasi düşüncelerinden ödün vermeyen “orta çağ felsefecileri" de “Gördüğünüz gibi bakın nelerle başa
YAZARLAR
14 Mart 2020 - 10:44
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir