Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşanan olay, Türkiye’nin gündemine oturdu. Sabah saatlerinde çocuğunu okula götüren bir baba, cadde üzerinde aşırı hız yapan lüks cip sürücüsüne tepki gösterdi. Ancak bu uyarı, bir anda şiddet olayına dönüştü. Aracıyla geri dönen sürücü, babayı çocuklarının gözü önünde tokatlayarak darp etti. O anlar çevredeki güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
Görüntülerde, babanın çocuğuyla birlikte yürüdüğü sırada lüks cipin geri manevra yaparak olay yerine döndüğü, sürücünün araçtan inerek babaya tokat attığı ve ardından hızla uzaklaştığı açıkça görülüyor.
Bakanlardan peş peşe açıklamalar
Olayın sosyal medyada büyük tepki çekmesinin ardından devletin en üst kademelerinden açıklamalar geldi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şüpheli hakkında adli soruşturma başlatıldığını duyurdu. Tunç açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
"Kocaeli ilimizin Gebze ilçesindeki bir sokakta aşırı hız yapan sürücüyü uyaran vatandaşımızın, okula götürdüğü çocukların gözü önünde fiziki saldırıya uğramasıyla ilgili Gebze Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma kapsamında şüpheli sürücü hakkında gözaltı talimatı verilmiştir."
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise yaptığı açıklamada, şüpheli O.C.’nin (33) İstanbul’da yakalıandığını duyurdu. Yerlikaya, bu tür davranışların yalnızca çocukların güven duygusunu değil toplumun huzurunu da tehdit ettiğini belirterek, trafik güvenliğini hiçe sayan zorbalara karşı mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Her şey iyi güzel de aracından inen sürücünün ehliyetine el konulacaktı, aracı trafikten men edilecekti. Kamuoyunun Merak Ettiği Soru: Ehliyet ve araç durumu ne oldu veya ne olacak?
Şüphelinin yakalanması toplumda bir nebze de olsa rahatlama yarattı. Ancak sosyal medyada ve kamuoyunda yoğun şekilde tartışılan konu şüphelinin sürücü belgesi ve aracıyla ilgili atılacak adımlar oldu.
Uzmanlara göre, Karayolları Trafik Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’na göre bu tür durumlarda yalnızca adli soruşturma yeterli olmayabilir. Çünkü olay yalnızca bir darp vakası değil, aynı zamanda trafik güvenliğini tehlikeye sokan, toplumun huzurunu bozan bir eylem.
Türkiye’de özellikle “trafik terörü” diye adlandırılan bu tür davranışların önlenebilmesi için caydırıcı tedbirler alınması gerekiyor. Vatandaşların beklentisi ise net: Şüphelinin ehliyetine el konulsun ve aracı trafikten men edilsin.
Trafik güvenliği uzmanları uyarıyor
Trafik güvenliği uzmanları, olayın yalnızca bir darp vakası olarak ele alınmaması gerektiğine vurgu yapıyor. Klinik Psikolog Sezin Y. Özcan bu durumun trafik terörünün yanı sıra aynı zamanda çocukların psikolojisi üzerinde ağır etkiler bırakabilecek bir travma olarak da ele alınması gerektiğine vurgu yaptı. Sezin Y. Özcan, çocuğunu korumak için sesini yükselten bir babanın darp edilmesi olayının, yalnızca aileyi değil tüm toplumu etkileyen bir güvenlik sorunu haline geleceğine değindi ve "Avrupa ülkelerinde benzer durumlarda yalnızca adli cezalar değil, aynı zamanda idari yaptırımlar da devreye giriyor. Sürücü belgesi süresiz iptal edilebiliyor, araç trafikten men ediliyor ve ciddi para cezaları uygulanıyor. Türkiye’de de bu yönde caydırıcı adımlar atılmasının şart. Toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler, aslında vatandaşların trafikte daha fazla güvenlik ve adalet beklentisini de ortaya koyuyor" dedi.
Adaletin tam tesisi bekleniyor
Şüphelinin gözaltına alınması adli sürecin başladığını gösteriyor. Ancak kamuoyunun beklentisi, yalnızca adli soruşturmanın ötesinde, caydırıcı ve örnek olacak yaptırımların da devreye girmesi yönünde.
Soru şu: Çocuğunun yanında darp edilen babaya saldıran sürücüye yalnızca ceza mı verilecek, yoksa ehliyetine el konulup aracı trafikten men edilerek toplumun güvenliği adına kalıcı bir adım mı atılacak?
Türkiye’nin gözü şimdi verilecek kararda.
Yorumlar
Kalan Karakter: