CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, “Binalar çöküyor, madenler çöküyor, sürekli insanlarımız ölüyor, işçiler ölüyor, çocuklar ölüyor ama sorumlular hesap vermiyor. Çünkü adalet çöktü. Asıl temel sorunumuz bu. Adalet çöktüğü için sorumlular maalesef siyaseten de, hukuken de hesap vermiyorlar ve yaşadığımız her üzücü olayda ülkeyi yönetenlerin hiçbir zaman sorumluluğu da olmuyor” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek CHP Genel Merkezinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Erkek konuşmasına Ankara’da yaşanan tren kazasında hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara ise şifa dileyerek başladı. Tren kazasının Çorlu tren kazasını da hatırlattığını belirten Erkek şunları söyledi, “Orada da birçok yaşam kaybolmuştu. Çorlu tren kazasında her gün feryat eden bir annenin sesini dahi maalesef iktidar duymuyor. Memleketimizde işte bu sabahki tren kazasında da üst geçit çöktü maalesef, köprüler çöküyor, viyadükler çöküyor, işçiler ölüyor, tren yolu ray çöküyor, çocuklar, anneler, babalar ölüyor. Binalar çöküyor, madenler çöküyor, sürekli insanlarımız ölüyor, işçiler ölüyor, çocuklar ölüyor ama sorumlular hesap vermiyor. Çünkü adalet çöktü. Asıl temel sorunumuz bu. Adalet çöktüğü için sorumlular maalesef siyaseten de, hukuken de hesap vermiyorlar ve yaşadığımız her üzücü olayda ülkeyi yönetenlerin hiçbir zaman sorumluluğu da olmuyor. Adalet çökerse vicdanlar çöker, adalet çökerse devlet çöker. Bunu kesinlikle unutmamalıyız.”
GEZİ HAYALETİ DOLAŞIYOR
Muharrem Erkek açıklamalarının devamında, “Sarayın üzerinde bir hayalet dolaşıyor, gezi hayaleti. İşte adalet çöktüğü için gezi direnişinden 5 yıl sonra yaklaşık yine bir soruşturma dalgası başlatıldı. Çünkü seçim yaklaşıyor ve düşmana ihtiyaç var, kutuplaşmaya ihtiyaç var. Ergenekon kumpası bitti, gezi kumpası başlıyor. Gezi direnişiyle ilgili Taksim Platformu üyeleri biliyorsunuz daha önce yargılandı. 2013 yılında başlayan soruşturma 2014 yılında açılan bir ceza davasıyla yargılandılar. Taksim Platformu üyeleri toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefetten ve örgüt kurmaktan yargılandılar. Ve hepsi ayrı ayrı beraat ettiler. Ve bu karar kesinleşti. Ortada kesinleşmiş bir yargı kararı varken, bu yargı kararında da vurgulandığı gibi gösteri hakkı temel bir hak olarak evrensel hukukta ve bizim hukukumuzda kabul edilmesine rağmen bugün yine hukuksuz, temelsiz bir soruşturmayla karşı karşıyayız. Hiç kimsenin, hiçbir iktidarın, hiçbir siyasetin adalete, yargıya bu kadar zarar vermeye hakkı yoktur. Yargı iktidarın silahı değildir. Yargı yalnızca ve yalnızca hukukla bağladır. Bunu asla unutmamalıdır. Özellikle gençlerimizin tamamen demokratik hakkını kullandığı onurlu bir sivil eylem ve direniş olan gezi soruşturmalarıyla birlikte tüm muhalefet ve farklı düşünenler susturulmak isteniyor. Yıllarca FETÖ’yle iç içe olanlar FETÖ’yle birlikte bu memlekette birçok kumpaslar kuranlar bu birlikteliklerinin üzerini örtmek için şimdi farklı düşünen herkesi ve tüm muhalefeti FETÖ’yle iltisaklandırarak, ilişkilendirerek boğmak istiyorlar. Evet tüm muhalefet ve basın özgürlüğü bu memlekette maalesef iktidar tarafından boğulmak isteniyor. Hiç kimse unutmasın, gezi onurlu bir direniştir ve tarihin altın sayfalarında da bu şekilde yerini alacaktır” dedi.
Muharrem Erkek açıklamalarının devamında, “Sarayın üzerinde bir hayalet dolaşıyor, gezi hayaleti. İşte adalet çöktüğü için gezi direnişinden 5 yıl sonra yaklaşık yine bir soruşturma dalgası başlatıldı. Çünkü seçim yaklaşıyor ve düşmana ihtiyaç var, kutuplaşmaya ihtiyaç var. Ergenekon kumpası bitti, gezi kumpası başlıyor. Gezi direnişiyle ilgili Taksim Platformu üyeleri biliyorsunuz daha önce yargılandı. 2013 yılında başlayan soruşturma 2014 yılında açılan bir ceza davasıyla yargılandılar. Taksim Platformu üyeleri toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefetten ve örgüt kurmaktan yargılandılar. Ve hepsi ayrı ayrı beraat ettiler. Ve bu karar kesinleşti. Ortada kesinleşmiş bir yargı kararı varken, bu yargı kararında da vurgulandığı gibi gösteri hakkı temel bir hak olarak evrensel hukukta ve bizim hukukumuzda kabul edilmesine rağmen bugün yine hukuksuz, temelsiz bir soruşturmayla karşı karşıyayız. Hiç kimsenin, hiçbir iktidarın, hiçbir siyasetin adalete, yargıya bu kadar zarar vermeye hakkı yoktur. Yargı iktidarın silahı değildir. Yargı yalnızca ve yalnızca hukukla bağladır. Bunu asla unutmamalıdır. Özellikle gençlerimizin tamamen demokratik hakkını kullandığı onurlu bir sivil eylem ve direniş olan gezi soruşturmalarıyla birlikte tüm muhalefet ve farklı düşünenler susturulmak isteniyor. Yıllarca FETÖ’yle iç içe olanlar FETÖ’yle birlikte bu memlekette birçok kumpaslar kuranlar bu birlikteliklerinin üzerini örtmek için şimdi farklı düşünen herkesi ve tüm muhalefeti FETÖ’yle iltisaklandırarak, ilişkilendirerek boğmak istiyorlar. Evet tüm muhalefet ve basın özgürlüğü bu memlekette maalesef iktidar tarafından boğulmak isteniyor. Hiç kimse unutmasın, gezi onurlu bir direniştir ve tarihin altın sayfalarında da bu şekilde yerini alacaktır” dedi.