Türkiye'nin çevre mücadelesi tarihinde bir dönüm noktası olan, piyanist Fazıl Say’ın on binlerce kişiyle birlikte orman içinde konser vererek "Kazdağları Hepimizin" dediği Kirazlı Balaban Tepesi’nde kartlar yeniden dağıtılıyor. Yıllardır "rehabilite edilerek ağaçlandırılması" beklenen saha, sessiz sedasız değil, milyon dolarlık bir anlaşmayla el değiştirdi.
Anlaşma Resmileşti: Bedel 470 Milyon Dolar
Kanadalı maden devi Alamos Gold, Türkiye'deki iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş.'yi ve bünyesindeki Kirazlı, Ağı Dağı ve Çamyurt projelerini Nurol Holding’e bağlı TÜMAD Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye sattığını resmen duyurdu.
Edinilen bilgilere ve şirket açıklamalarına göre satışın detayları şöyle:
Satış Bedeli: 470 Milyon Dolar (Nakit).
Ödeme Planı: Tutar peşin ödenmedi, vadeli bir takvime bağlandı ancak ödemenin tamamı gerçekleşti.
Tahkimden Vazgeçildi: Alamos Gold, 2021 yılında ruhsatının yenilenmemesi üzerine Türkiye Cumhuriyeti aleyhine ICSID’de (Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi) açtığı 1 Milyar Dolarlık tazminat davasını askıya aldı.
Bu durum, "Türkiye, tazminat yükünden kurtulmak için maden sahasını yerli sermayeye devrettirdi" yorumlarını da beraberinde getirdi.
TÜMAD'ın "Yerli ve Milli" Madencilik Söylemi
Satın almayı gerçekleştiren TÜMAD Madencilik, internet sitesinde ve kamuoyu açıklamalarında kendini "Sürdürülebilir madenciliğin öncüsü" olarak tanımlıyor. Şirket, uluslararası standartlarda üretim yaptığını savunsa da, sahadaki pratikleri çevre örgütlerinin merceği altında.
TÜMAD halihazırda;
Lapseki Şahinli Köyü dibinde (Kirazlı'ya komşu),
Balıkesir İvrindi'de iki devasa altın ve gümüş madeni işletiyor. Özellikle İvrindi ve Lapseki'deki köylülerin su kaynaklarının azalması ve tarım arazilerinin maden baskısı altında kalması sıkça eleştiri konusu oluyor. Ancak şirket, "ekonomiye katkı" ve "yerli üretim" vurgusuyla faaliyetlerine aralıksız devam ediyor.
Büyük Tehlike: Cevher Taşınacak mı?
Kirazlı sahasının TÜMAD’a geçmesiyle birlikte, bölge halkını endişelendiren "yeni işletme modeli" konuşuluyor. İddialara göre TÜMAD, Kirazlı'da sıfırdan bir zenginleştirme tesisi (siyanür havuzu) kurmak yerine, daha "kurnazca" bir yol izleyecek .
Planın şu şekilde işleyeceği konuşuluyor:
Kazı Kirazlı'da: Şirket Kirazlı sahasında sadece kazı yaparak cevheri çıkaracak.
İşleme Şahinli'de: Çıkarılan toprak, şirketin Lapseki Şahinli'deki mevcut tesisine taşınacak.
Eğer bu senaryo hayata geçerse, Kazdağları'nın kalbinden Lapseki'ye uzanan hatta yoğun bir kamyon trafiği, toz ve gürültü kirliliği yaşanacak. En önemlisi de Kirazlı'daki "yara" kapanmayacak, aksine derinleşecek; ancak piyasaya hakim olan kişiler, bu şekilde taşıma yapmanın çok zor ve meşakkatli bir iş olduğunu söylüyor. Bakalım zaman bize ne gösterecek. Belki de Tümad burada hiç bir işlem yapmayacak. Bu da mümkün.
Ne Olmuştu?
2019 yılında Alamos Gold'un Kirazlı'da 350 bin ağacı kestiği ortaya çıkınca Türkiye ayağa kalkmıştı. "Su ve Vicdan Nöbeti" başlatılmış, sanatçılar, milletvekilleri ve halk maden sahasına yürümüştü. Oluşan büyük kamuoyu baskısı sonucu şirketin ruhsatı yenilenmemiş ve faaliyetler durdurulmuştu.
Alamos Gold gitti, ancak şimdi karşımızda yerli sermaye gücüyle Nurol Holding (TÜMAD) var. Doğa savunucuları şimdi şu soruyu soruyor: "Kanadalı yapınca 'talan' olan madencilik, yerli şirket yapınca 'yatırım' mı sayılacak? Yoksa Kazdağları yine mi kurban edilecek?"
Bakalım zaman bizi ne ile sınayacak ?
Yorumlar
Kalan Karakter: