CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2026 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında CHP Grubu adına Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bütçeleri üzerine konuşma yaptı.
Konuşmasına kısa süre içinde hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ile Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ı anarak başlayan Güneşhan, her iki isme de rahmet dileyerek ailelerine, Manisa halkına ve CHP camiasına başsağlığı temennisinde bulundu.
Milletvekili Güneşhan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Bir devletin en büyük gücü güvenilir veridir; veri yoksa planlama yoktur, planlama yoksa kalkınma yoktur, kalkınma yoksa yurttaşın refahı hiç yoktur. Bir devlet kurumunun en temel görevi gerçeği söylemektir ama bugün TÜİK gerçeği söyleyen değil gerçeği gizleyen, yoksulluğu perdeleyen, ekonomik çöküşü örtbas eden bir yapıya maalesef dönüşmüştür.Gerçekler nerede gizli biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Vatandaşın mutfağında, cebinde, kirasında, pazarda, markette ve faturalarda. TÜİK'in görevi saraydan talimat almak değildir; TÜİK'in görevi enflasyonu, yoksulluğu, geçim sıkıntısını, mutfaktaki yangını millete dürüstçe ve açıkça açıklamaktır. Ama TÜİK ne yapıyor? Gerçek fotoğrafı yerine koymak yerine makyajlanmış rakamlarla bu ülkeyi hayali bir refah masalına inandırmaya çalışıyor. Bakın, değerli arkadaşlar, milyonlarca insanın maaşı, emekli aylığı, asgari ücret zammı TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre belirleniyor. Bu ülkede milyonlar gözünü kulağını TÜİK'ten gelecek bir rakama kilitlemiş durumda ama bakıyoruz, TÜİK ekim ayında enflasyonu 2,55 açıklıyor, kasım ayındaysa bir anda yüzde 0,87 oluyor. Peki, enflasyonu düşük göstermek ne demek? Emekçiye daha düşük ücret vermek demektir, emekliye daha az maaş vermek demektir; bu, açıkça hak gasbıdır, kul hakkıdır; yazıktır, günahtır. Şimdi, ben buradan sormak istiyorum Sayın Bakanım: Bu emeklilerden, bu memurlardan, bu çalışanlardan ne istiyorsunuz? Yani yazıktır, günahtır; sizde hiç Allah korkusu yok mu? Ama biliyoruz, sizin bir tek korkunuz var, o da saray. Bugün 16 milyon emeklinin ortalama maaşı 21 bin lira. Bugün 16.800 lirayla emeklilerimiz bir yaşam mücadelesi veriyor. İşte Ankara'da, burnumuzun dibinde, Ulus'ta 200 liraya, 300 liraya kalmak zorunda kalıyorlar. Yazık, günah değil mi bu insanlara? Yaşamlarının artık sonbaharı, bundan sonraki dönemde mutlu bir şekilde yaşamak istiyorlar oysa bu insanlarımız her şeyi hak ediyorlar. Bakın, bunlar yirmi beş yıl, otuz yıl, otuz beş yıl devlete hizmet ediyorlar, devlet ne derse onların hepsini yerine getiriyorlar, primlerini ödüyorlar, vergilerini ödüyorlar. Sonra siz "Emekli olun, emekli olun ki biz sizin daha iyi bir yaşam sürmeniz için üzerimize düşen her türlü görevi yapacağız." diyorsunuz ama ne yapıyorsunuz? 16.800 liraya mahkûm ediyorsunuz.
Bakın, ayıptır ya, çok ayıp gerçekten Sayın Bakanım! Ekim ayındaki 2,55; kasım ayında 0,87... Türkiye'de ne oluyor da birden bire rakamlar bu seviyelere düşüyor, ne oluyor? Aynı şekilde, aralıkta da böyle olacak ama ondan sonra ocak ayında tekrar eski seviyelere gelecek. Bakın, bu rakamlarla oynamanın adı istatistik değildir; adaletsizliktir, vicdansızlıktır, açıkça suçtur. Bakın, değerli arkadaşlar, Güney Kore'de bu istatistiki veriler yanlış açıklandığı için kamu görevlileri önce görevlerinden alınıyorlar, daha sonra ise yargılandılar. Peki, Türkiye'de ne oluyor? Türkiye'de gerçekleri açıklayanlar bugün cezaevinde. İşte, İPA Başkanı Buğra Gökce cezaevinde. Niçin cezaevinde değerli arkadaşlar? Çünkü ENAG'la birlikte gerçekleri, gerçek enflasyon verilerinin sonuçlarını açıkladıkları için. Bakın, TÜİK yıllık enflasyonu yüzde 31, ENAG aynı dönemde yüzde 56,8 diye açıklıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: