Türkiye'nin kadim tarihini gözler önüne seren taşınmaz kültür varlıkları, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları'nın peş peşe aldığı tescil kararlarıyla resmen güvence altına alındı. Edirne, Adana, Niğde, Kütahya ve Şanlıurfa illerinde alınan beş ayrı karar, antik tümülüslerden tarihi su yollarına, kent merkezi dükkanlarından höyüklere kadar geniş bir yelpazedeki mirasın korunmasını hedefliyor. Ancak bu kararlar, bir yandan kültürel zenginliğimizi koruma altına alırken, diğer yandan mülkiyet haklarına ve ekonomik gelişmelere getirdiği sert kısıtlamalarla tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Koruma kararlarının getirdiği katı yasaklar, bilimsel korumayı destekleyen "iyi" yönü temsil ederken; yapılaşma, tarım ve ticaret üzerindeki kısıtlamalar ise mülk sahipleri açısından "kötü" ve kısıtlayıcı bir tablo çiziyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2863 sayılı Kanun kapsamında alınan bu kararlarla, özellikle I. Derece Arkeolojik Sit Alanları'nda tavizsiz bir koruma politikası uygulayacağını net bir şekilde gösterdi. Peki hangi illerde, kaç adet ve ne tür tesciller yapıldı? İşte detaylar:
Tescil Edilen Kültür Varlıkları ve Getirilen Kısıtlamalar
Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulları, beş ilde toplam 15 tescil kararı aldı. Bu tesciller, tarihi değerleri koruma altına alırken, yerel ekonomiyi ve yaşam biçimini doğrudan etkileyecek önemli kısıtlamaları da içeriyor.
Tekirdağ: Bakırca Tümülüsü ve Tarımsal Faaliyet Yasağı
Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 21.10.2025 tarihli kararıyla , Tekirdağ İli, Ergene İlçesi, Bakırca Mahallesi'nde bulunan 147 ada, 55 parseldeki Bakırca Tümülüsü, I. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildi.
Tescil Sayısı: 1 (Tümülüs)
Tescil Türü: I. Derece Arkeolojik Sit Alanı
Getirilen Kritik Kısıtlama: Bu alanda kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesine, bilimsel kazı dışında hiçbir kazı yapılamayacağına hükmedildi. En dikkat çekici kısıtlama ise, taşınmazın tarla vasfında olmasına rağmen, toprağın sürülmesine dayanan tarımsal faaliyetlerin kesinlikle yasaklanması kararı oldu. Yalnızca sınırlı mevsimlik tarımsal faaliyetlere devam edilebileceği belirtildi.
Adana: Kozan’daki Tarihi Su Yolu ve Tamamlayıcı Unsur Koruması
Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 25.09.2025 tarihli kararıyla , Kozan İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan ve daha önce tescil edilmiş bir su değirmeninin özgün tamamlayıcı unsuru olan kadastro harici alandaki arkın/su yolunun tescilini gerçekleştirdi.
Tescil Sayısı: 1 (Su Yolu)
Tescil Türü: 2. Grup Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı
Getirilen Kritik Kısıtlama: 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında kültür varlığı niteliği taşıdığı anlaşılan su yolu, bölgedeki tarihi dokunun bütünlüğünü koruma altına alarak, yerel mühendislik mirasının sürekliliğini sağlamayı amaçlıyor.
Niğde: Keşlik Steline Ait Kaide ve Alan Tescili
Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 22.10.2025 tarihli kararı ile Niğde ili, Altunhisar ilçesi, Yeşilyurt Köyünde, Maliye Hazinesine ait 179 ada, 185 parselin bir kısmında tespit edilen "Keşlik Steline Ait Kaide", I. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edildi.
Tescil Sayısı: 1 (Kaide)
Tescil Türü: I. Derece Arkeolojik Sit Alanı
Getirilen Kritik Kısıtlama: Mülkiyeti Hazineye ait parselin tapu kütüğüne "Bir kısmı 1. (birinci) derece arkeolojik sit alanıdır" şerhinin konulmasına karar verildi. Bu alanlarda, sitin mahiyetini etkilemeyecek şekilde Kurul izniyle birleştirme (tevhit) ve ayırma (ifraz) yapılabileceği de belirtildi.
Kütahya: Takvacılar Camii Çevresi ve Dükkan Tescilleri
Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 24.10.2025 tarihli kararıyla , Merkez ilçesi, Paşam Sultan Mahallesi'nde, anıtsal mimari örneği Takvacılar Camii'ne komşu 135 ada üzerinde yer alan toplam 12 adet dükkan vasıflı taşınmaz tescil edildi.
Tescil Sayısı: 12 (Dükkan Vasıflı Parsel)
Tescil Türü: 2. Grup Yapı
Getirilen Kritik Kısıtlama: Daha önce bu alanda bir kiracı tarafından gerçekleştirilen tabela takılması ve dükkan iç renginin değiştirilmesi gibi izinsiz uygulamaların kaldırılması sonucunun uygun olduğuna karar verildi. Bu, tescilli yapıların çevresindeki ticari alanlarda dahi estetik bütünlüğe ve koruma esaslarına tam uyumun zorunlu olduğunu gösteriyor. Tescil edilen dükkanlar 2. (İkinci) grup yapı olarak belirlendi.
Şanlıurfa: Hırbe Güro Höyüğü ve TİGEM Arazisindeki Koruma
Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 23.10.2025 tarihli kararıyla , Ceylanpınar ilçesi, Beyazkuleişletmesi Mahallesi'nde, mülkiyeti Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğü'ne (TİGEM) ait 5127 nolu parselde yer alan Hırbe Güro Höyüğü'nün I. derece arkeolojik sit alanı olarak tesciline karar verdi.
Tescil Sayısı: 1 (Höyük)
Tescil Türü: I. Derece Arkeolojik Sit Alanı
Getirilen Kritik Kısıtlama: Tapuya "Bir Kısmı 1. Derece Arkeolojik Sit Alanındadır" şerhi konulmasına karar verildi. TİGEM arazisi üzerinde olması, tarımsal üretim ve devasa işletme faaliyetleri açısından önemli kısıtlamaların kapısını açıyor.
Koruma Kararlarının İki Yüzü: İyi Yanlar ve Gelişmeyi Kısıtlayan Kötü Yanlar
Alınan bu tescil kararları, Türkiye’nin kültürel mirasını koruma konusunda atılan hayati adımlar olarak görülüyor. İyi Yanları arasında, Bakırca Tümülüsü ve Hırbe Güro Höyüğü gibi önemli arkeolojik alanların yağmadan ve izinsiz yapılaşmadan kurtarılması yer alıyor. Özellikle Tekirdağ'da toprağın sürülmesine dayanan tarımsal faaliyetlerin yasaklanması, yeraltı kültür katmanlarının korunması açısından "iyi" ve bilimsel bir zorunluluktur. Kütahya’daki izinsiz uygulamaların kaldırılması ise koruma bilincinin kent estetiğine yansıması adına emsal teşkil ediyor.
Ancak bu sert Koruma Kararlarının mülk sahipleri ve yerel yönetimler üzerindeki Kötü Yanları da göz ardı edilemez. Tarla vasıflı taşınmazlarda toprak sürme yasağı, mal sahibinin ekonomik faaliyetini sıfırlayarak mülkiyet hakkını büyük ölçüde kısıtlıyor. I. Derece Sit alanlarındaki mutlak yapılaşma yasağı, çevredeki imar planlarını ve kalkınma projelerini durdurarak bölgesel gelişimi olumsuz etkileyebilir. Bu durum, mülk sahipleri ile koruma idaresi arasında uzun hukuki süreçlere ve yerel ekonomik kayıplara yol açma potansiyeli taşıyor. Kültür Varlığı Tescilinin getirdiği kısıtlamaların, adil kamulaştırma ya da telafi mekanizmalarıyla dengelenmesi, hem kültürel mirası koruma hem de vatandaşın mağduriyetini giderme açısından hayati önem taşıyor.
Sonuç olarak, Türkiye, tarihi eserlerini koruma yolunda kararlı adımlar atarken, tescil ve koruma kararlarının yarattığı ekonomik ve sosyal etkileri dengelemek, en büyük meydan okuma olmaya devam ediyor. Tarihi korumak iyi; ancak kısıtlamaları hakkaniyetle yönetmek, yerel gelişmenin önünü açmak kadar önemlidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: