Ramazan ayı ile birlikte gelmesi beklenen bereket sadece fiyatlara geldi. Özellikle gıda fiyatları bir anda yükseliş gösterdi. Nasıl göstermesin ki? Esnaf uzun zamandır iş yokluğundan şikayetçi, cirolar düşmüş durumda ve girdiler sürekli yükselişte. Halkın yapacağı ramazan alışverişi esnaf için tam bir fırsat, büyük bir fiyat etiketi hücumu yaşandı esnaf tarafından ve sonuç fiyat artışlarında ki bereketlenme ile nihayet buldu.
Eskiden böyle miydi ya; esnafın yaptığı kampanyalar ile sofralar şenlenir ve ramazan ayının bereketi fiyatlara değil evlere gelirdi. Hoş, ülkede ki ekonomik istikrarsızlık, terörün yeniden hortlamasıyla oluşan güvensizlik ortamı ve dış ticarette ki anlamsız başarısızlık ile yükselen döviz rakamları ne arz edilecek ürün bıraktı memlekette ne de talep edilecek para kaldı halkın cebinde.
GDO ile kurgulanmış gıdaları en yüksek ücretlerle alıp bir de yakalandığımız hastalıkların tedavilerine para harcıyoruz. Yani gıda ve ilaç lobileri son damlasına kadar kanımızı emiyorlar kurdukları düzen ile. Satın alma gücü kalmamış halk, satın almak için sağlıksız besinlerin peşinde koşuyor ve o vatandaş koştukça da fiyatlar sürekli olarak artış göstererek halktan kaçıyor.
Şimdi bir de İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ile ekstradan yükselen döviz fiyatları gündemi vurdu. Artık tüm fiyatlar, hani tabiri gereği; iğneden ipliğe tüm ürünlerin fiyatları artış göstermekte. Ülke olarak üretimden uzağız ve yetmiyor, bir taraftan da tüketmek için birbirimizle yarış halindeyiz. Girdiler yüksek, maliyet hesapları pozitif anlamda satış rakamlarını yakalayamaz hale gelmiş ve ramazan ayını seçim iptali ile karşılayarak ramazan sofralarında bereket bekliyoruz. Büyük bir hayalperestlik örneğinden bahsediyoruz.
Bu yıl ramazan çadırlarını da göremiyorum, fazla oruç tutanı da. Sanki büyük bir sessizlik var, ramazan ayının tüm yurtta esnafı da halkı da uykuda tutacağı gerçeğini görmek lazım. Ekonominin kötü gidişi kul ile Allah arasını eskisi gibi güçlü kılamıyor bence. Görünen bu en azından. Parası olanın ibadeti ile parası olmayanın ibadeti aynı değil artık. Statüko bu kez dine damga vurmuş durumda ve görünen o ki halk bu yıl ramazan ayını ve ramazan bayramını diğer yıllarda olduğundan daha farklı yaşayacak.
Yine mutlu insanların olduğu güzel ve bereketli ramazan yaşayacağımız zamanların geri gelmesi için ülkemizin tüm imkanları kullanılmalıdır. Ancak böyle çocuklarımızı ve gençlerimiz kültürümüzle, geleneklerimizle geleceğe taşıyabiliriz.
GDO ile kurgulanmış gıdaları en yüksek ücretlerle alıp bir de yakalandığımız hastalıkların tedavilerine para harcıyoruz. Yani gıda ve ilaç lobileri son damlasına kadar kanımızı emiyorlar kurdukları düzen ile. Satın alma gücü kalmamış halk, satın almak için sağlıksız besinlerin peşinde koşuyor ve o vatandaş koştukça da fiyatlar sürekli olarak artış göstererek halktan kaçıyor.
Şimdi bir de İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ile ekstradan yükselen döviz fiyatları gündemi vurdu. Artık tüm fiyatlar, hani tabiri gereği; iğneden ipliğe tüm ürünlerin fiyatları artış göstermekte. Ülke olarak üretimden uzağız ve yetmiyor, bir taraftan da tüketmek için birbirimizle yarış halindeyiz. Girdiler yüksek, maliyet hesapları pozitif anlamda satış rakamlarını yakalayamaz hale gelmiş ve ramazan ayını seçim iptali ile karşılayarak ramazan sofralarında bereket bekliyoruz. Büyük bir hayalperestlik örneğinden bahsediyoruz.
Bu yıl ramazan çadırlarını da göremiyorum, fazla oruç tutanı da. Sanki büyük bir sessizlik var, ramazan ayının tüm yurtta esnafı da halkı da uykuda tutacağı gerçeğini görmek lazım. Ekonominin kötü gidişi kul ile Allah arasını eskisi gibi güçlü kılamıyor bence. Görünen bu en azından. Parası olanın ibadeti ile parası olmayanın ibadeti aynı değil artık. Statüko bu kez dine damga vurmuş durumda ve görünen o ki halk bu yıl ramazan ayını ve ramazan bayramını diğer yıllarda olduğundan daha farklı yaşayacak.
Yine mutlu insanların olduğu güzel ve bereketli ramazan yaşayacağımız zamanların geri gelmesi için ülkemizin tüm imkanları kullanılmalıdır. Ancak böyle çocuklarımızı ve gençlerimiz kültürümüzle, geleneklerimizle geleceğe taşıyabiliriz.