Çanakkale Saat Kulesi’nin saati uzun yıllar boyunca Vedat Çoker tarafından ayarlandı. Kentin simge yapılarından biri olan saat kulesinin hikâyesi, bugün Çanakkale Kent Müzesi’nde yeğeni Nafi Çoker'in ağzından dinlendi.
Nafi Çoker, amcasının işine olan büyük bağlılığını ve Saat Kulesi'ne duyduğu eşsiz aşkı, dinleyenlere duygusal anlar yaşatan detaylarla anlattı.

"Birkaç Saniye Farkı Bile Kabul Etmezdi"
Nafi Çoker, gençlik yıllarında amcası Vedat Çoker'e Saat Kulesi'ni kurma ve ayarlama işinde yardım etmiş. Amcasının işine olan tutkusunu şöyle dile getirdi: "Saatin birkaç saniye ileri ya da geri olmasını istemezdi." Vedat Çoker'in bu titizliği, her an yanında taşıdığı köstekli cep saatiyle pekişiyordu. Kule çaldığı an cep saatini kontrol eder, bir sapma gördüğünde tereddüt etmeden kuleye tırmanıp saati düzeltirdi.

Hikayenin en dokunaklı kısmı ise Vedat Çoker'in hayatının son anları oldu. 1960'ların sonlarına doğru kalp krizi geçiren Çoker'e doktoru dinlenmesini ve iş yapmamasını kesin olarak söylemişti.
Ancak Saat Kulesi'ne olan düşkünlüğü, doktor talimatlarını dinlemesini engelledi. Nafi Çoker, o son günü şöyle anlattı:
"Amcam biraz inatçıydı. Bir gün otururken, cep saatini çıkarıyor, çan çaldığı zaman 5-10 saniye fark olduğunu fark ediyor. 'Ben gidiyorum düzeltmeye,' diyor. Eşi yalvarıyor, 'Gitme' diyor ama inatçı dinlemiyor. Saat Kulesi'ne tırmanıyor, düzeltiyor, saati kuruyor. Ondan sonra maalesef orda oturduğu taburede bir kez daha kalp krizi geçiriyor ve vefat ediyor."

Vedat Çoker, adeta ömrünü adadığı o kulede, son görevini yerine getirirken hayata gözlerini yumdu. Saat Kulesi'nin her vuruşu, Çanakkale halkına sadece zamanı değil, aynı zamanda Vedat Çoker'in mesleğine ve şehrine duyduğu tarifsiz sevgiyi de fısıldamaya devam ediyor
Yorumlar
Kalan Karakter: