Talep etmeyene yardım edilmez!

Bugün çok genel ama herkesin çok sıkça karşılaştığı bir duruma değinmek istiyorum. “Yardım etmek”… Eğer imkan varsa birçok kişi yardım etmeyi, birilerinin hayatına dokunmayı sever ve bundan mutlu olur. Ancak bu ne kadar doğru acaba? Talep etmeyene, yardım istemeyene yardım etmek gerekli mi, doğru mu?
Konuyu biraz açalım… Talep edilmeyen bir şeye karışmak bizi soruna dahil eder. Lafın özü şu; seni ilgilendirmeyen, seninle ilgili olmayan ya da senden yardım istenmeyen durumlara burnunu sokma!  Biraz tuhaf geliyor kulağa değil mi? Ancak yasa çok net… Talep edilmezse karışmaman ve kişinin tekamül sürecine, sınavına, karmasına ya da her ne diyorsanız ona karışmak doğru değildir. Belki yardım edip işini çözersiniz ama öğrenmesi gereken dersi öğrenmesine de engel olursunuz. Bu durum sizi soruna dahil edip karmaya sokabildiği gibi kişinin sınavı devam eder, öğrenmesi gereken neyse onu öğrenene kadar da aynı meseleyle uğraşmak zorunda kalır. Kısacası siz ona yardım ederken öğrenmesi gerekene engel olarak tekamül sürecini sekteye uğratmış olursunuz. Bazen geride durmak çok önemlidir! Özellikle bunu aile üyelerinde, çocuklarımızda yapmamız çok ama çok önemlidir. “Herkes kendinden mesuldür ve herkes sınavını kendisi geçmekle sorumludur!” Siz iyilik yapmak isterken aslında sonucun nelere mal olacağını kestiremeyebilirsiniz. Tabii ki sevdiklerimiz üzülmesin, yorulmasın isteriz ve yardımcı olmak isteriz. Anca gerçek yardım kişinin özgür iradesini tanımakla, tekamül sürecine “farkındalık sağlamak” ile mümkündür. Bu da ancak bazen sadece gözlemci olmakla ve onlar için hayırlı olanı dilemekle mümkündür.
Peki kişi talep ederse??? Eğer yapabileceğiniz bir şey varsa ve sizden yardım isteniyorsa da arkanızı dönüp gitmeniz doğru değildir. Talep edilmesi sizin de öğrenmeniz ya da fark etmeniz gereken bir şeyler olduğuna işarettir bu durumda. Anlayacağınız her şey çok ince ince hesaplanmış muhteşem bir sistem içinde yaşıyoruz. Yani, ayık olmak ve karşımıza çıkan her şeye ve herkese dikkat etmek zorundayız. Hayat içindeyken bakıldığında çok karmaşık ama yukarıdan bakıldığında ise çok net ve sistemlidir. Kendimizi bir şeyin ortasındayken net göremeyiz belki ama kendimize biraz uzaktan bakabildiğimizde her şeyi çok daha net görebiliriz.
Sonuca bağlarsak… sizden yardım talep edilmediği durumlarda gözlemci olmaya, seyrettiklerinizden öğrenmeye çalışabilirsiniz. Soruna, konuya müdahil olmadan. Ancak talep ediliyorsa ve yapabileceğiniz bir şey varsa da elinizden geleni yapmakla sorumlusunuz. Şayet yapmak istemezseniz bu mesele tekrar tekrar farklı kişi, durum ve zamanlarda yine karşınıza çıkacaktır. Hayat okulunda hiçbir dersten/sınavdan/öğrenmemiz gerekenlerden kaçışımız yoktur. Bunun idrakinde olarak karşımıza çıkan her şeyin muhattabı olduğumuzun bilincinde olmalıyız… Mezun olmak için sıkı çalışmak zorunda olduğumuz bir boyuttayız. Dünya okulu böyle bir yer… Sevgiyle, umutla… ;)