Sakarya’nın Zirvesinde Bir Doğa Harikası
Sakarya’nın Taraklı ilçesi sınırlarında, deniz seviyesinden yaklaşık 1.100 – 1.200 metre yüksekte yer alan Karagöl Yaylası, sessizliği, serin havası ve doğasıyla son yıllarda doğaseverlerin radarına girdi. Şehrin gürültüsünden, yazın sıcağından uzaklaşıp nefes almak isteyenler için burası tam anlamıyla “doğanın sığınağı”.
Yaklaşık 567 hektarlık geniş bir alanı kaplayan yayla, Sakarya şehir merkezine 85 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Taraklı merkezinden ise 20-25 kilometre civarında; özel araçla 30-40 dakikada ulaşılabiliyor.
Yol boyunca kıvrılarak ilerleyen yolların manzarası bile başlı başına bir görsel şölen. Mahdumlar Köyü tabelalarını takip ederek Karagöl istikametine yöneldiğinizde, asfalt yol kısa bir süre sonra stabilizeye dönüşüyor ama her araçla çıkılabilir.
Olaganüstü bir doğaya sahip; 4 göldenoluşan yaylalar görülmeye değer
Dört Yayla, Dört Göl: Sakarya’nın Saklı Su Zinciri
Karagöl Yaylası’nı özel kılan şey, sadece bir göle sahip olması değil. Burada doğa, dört ayrı yayla ve dört ayrı gölü adeta zincir gibi birbirine bağlamış durumda.
Karagöl Yaylası Gölü: Ana kamp alanının bulunduğu, en çok bilinen göl.
Acelle (Akyazı) Yaylası Gölü: Karagöl’ün hemen üst kısmında yer alıyor, kısa bir araç yoluyla ulaşılabiliyor.
Sultanpınar Yaylası Gölü: Daha yüksekte, suyun cam gibi berrak olduğu küçük bir krater gölü görünümünde, görenler hayranlıklarını gizleyemiyor; hatta bu göle bakmanın insanı tedavi ettiğine inanılıyor.
Müştek (veya Karapınar) Yaylası Gölü: Zincirin en üst halkası. En tenha ve doğayla baş başa kalınacak nokta. Etrafında neredeyse hiç yayla evi yok.
Bu yaylalar arasındaki yolların büyük kısmı araçla geçilebilir; yürüyüş tutkunları içinse eşsiz trekking rotaları sunuyor. Özellikle sonbaharda sisle kaplı patikalar ve altın sarısı yapraklar manzarayı masalsı bir hale getiriyor.
Burada siz kenrinizi ne kadar özgür hissediyorsanız inekler de o kadar özgürce otluyor
Kamp ve Doğa Deneyimi
Karagöl Yaylası, kampçılar arasında popüler bir durak. Göl çevresi açık, düz bir zemin üzerinde olduğu için çadır kurmak çok kolay. Araçla göl kenarına kadar girilebiliyor, isteyen aracının yanında kamp kurabiliyor.
Kamp alanında çeşme ve tuvalet bulunuyor. Elektrik yok; bu yüzden kamp lambası, fener, powerbank gibi ekipmanlar şart. Girişler ücretli — genellikle araç başı ya da kişi başı küçük bir ücret alınıyor.
Göl kenarında piknik masaları ve oturma alanları mevcut. Mangal yakmak serbest ama orman yangını riskine karşı dikkatli olunması gerekiyor. Bölgede yabani hayvan tehlikesi yok; bu da gece kampı için huzurlu bir ortam sunuyor.
Balık tutmak isteyenler için gölde olta balıkçılığı da mümkün. Su kaynakları temiz, göl çevresinde kuş gözlemciliği yapanlar da sıkça görülüyor.
Son dönem özellikle karavancılar burayı çok fazla tercih ediyor. Toplu sürüş yaparak da burada konaklama yapan karavancılar, her dönem direksiyonu buraya kırıyor.
Olağanüstü bir doğa. Tam bir hazine değerinde doğanın mucizesi görülmeyi hakediyor.
Ulaşım ve Toplu Taşıma İpuçları
Taraklı’dan Karagöl Yaylası’na özel araçla ulaşım en kolay seçenek. Ancak ilçe merkezinden bazı toplu taşıma araçlarıyla Mahdumlar köyüne kadar gelebilirsiniz; oradan yukarıya taksi veya yürüyüşle devam edebilirsiniz.
Sakarya – Taraklı arası düzenli otobüs seferleri var. Taraklı’ya ulaştıktan sonra kamp malzemeleriyle yola çıkmadan önce ilçe merkezindeki küçük marketlerden alışveriş yapmanız önerilir çünkü yaylada herhangi bir işletme bulunmuyor.
Mevsimlere Göre Karagöl Yaylası
Yaz: Şehir sıcağından kaçmak isteyenler için mükemmel. Gündüz 25°C civarı, geceleri serin.
Sonbahar: En büyüleyici zaman! Ağaçlar sarıya, kırmızıya bürünür; sis sabahları göl üzerinde dans eder. Kendi kendinize "Allahım ben neredeyim" diyeceğiniz mevsim Sonbahar.
Kış: Kar yağışıyla yayla kartpostallık bir güzelliğe dönüşür. Ancak yollar kar nedeniyle kapanabilir; hazırlıklı olmak gerekir. Kış aylarında yaylaya çıkarken, mutlaka her şeyin yedeğini yanınıza alın. Olası kar bastırması nedeniyle fazlalık yiyecek almayı ihmal etmeyin.
İlkbahar: Eriyen kar sularıyla göl taşar, doğa yemyeşil olur. Yürüyüş parkurları canlı ve hareketlidir. Ne serindir, ne sıcak. Hava her zamankinden daha tazedir; içinize çektiğiniz nefesin size hiç olmadığı kadar huzur verdiğini hissedersiniz. İlkbahar mevsimlerin başlangıcıdır.
Nereye bakarsanız bakın doğanın yarattığı mucizeye tanık oluyorsunuz.
Taraklı: Osmanlı’dan Kalan Zamanın Durduğu Şehir
Karagöl Yaylası’na gelmişken Taraklı’yı görmeden dönmek büyük eksiklik olur. Burası sadece doğa değil, tarih kokan bir yerleşim.
Taraklı, Cittaslow (sakin şehir) unvanına sahip Türkiye’nin ender ilçelerinden biri. Dar sokakları, taş duvarlı evleri ve asırlık ahşap konaklarıyla adeta Osmanlı’dan bugüne korunmuş bir açık hava müzesi.
Yörede 100’den fazla tescilli Osmanlı evi bulunuyor. İki katlı, geniş saçaklı, taş zeminli ve ahşap pencereli bu evler zamanın yavaş aktığı bir atmosfer sunuyor.
Tarihi Yunus Paşa Camii ve bitişiğindeki hamam, Mimar Sinan dönemine ait özellikleriyle dikkat çekiyor. Caminin kubbesi, işlemeleri ve minaresiyle bölgenin en önemli dini yapılarından biri.
Taraklı sokaklarında gezerken geleneksel sepetçilik, kilim dokumacılığı, bakırcılık, süpürgecilik gibi zanaatları hâlâ sürdüren ustalara rastlayabilirsiniz. Her biri geçmişten bugüne uzanan bir hikâyeyi yaşatıyor.
Yerel halk son derece misafirperver; küçük kahvehanelerde demlenen çayın tadı, taş sokaklarda yankılanan sohbetlerle birleşince zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
Tarihin derinliklerine, yaşanmışlığına yürürken zamanın durduğunu çok sonra anlıyorsunuz.
Kültür, Doğa ve Huzurun Buluştuğu Yer
Taraklı Karagöl Yaylası, sadece kampçılar için değil, doğa fotoğrafçıları, gezginler, tarih meraklıları ve “biraz nefes almak isteyen herkes” için biçilmiş kaftan.
Burada sabah sisinin içinde çadırınızdan çıkarken gölün aynasında kendi yansımanızı görür, akşam Taraklı sokaklarında dolaşırken geçmişin izlerini hissedersiniz.
Eğer bir hafta sonunu dolu dolu geçirmek, keşfetmek ve doğayla baş başa kalmak istiyorsanız; Karagöl Yaylası ve Taraklı size tam olarak bunu sunuyor:
Sessizlik, tarih, doğa, samimiyet. Eşsiz bir doğada kendinizi ancak bu kadar şanslı sayabilirsiniz. Dünyada başka bir örneği yok. Görenler bu doğa mucizesine hayran kalıyor. Taraklı ayrı bir hazine Karagöl Yaylası apayrı bir hazine. Görmeden, orada olmadan ölme.
Taraklı'da Ne Yemezsek Eksik Kalır ?
Taraklı Belediyesi öneriyor: Biç bir tatlandırıcı; şeker dahil kullanılmadan yapılan Uhut Tatlı asla pas geçilmemeli. Damağınızda hiç bir tatlıya benzemeyen bir tat bırakacak Uhut Tatlısı Taraklı'nın en iddialı olduğu yiyeceği. Tabi bir de yine tatlıdan gidelim, Köpük Heyvası çok meşhur. Bölgeye has üretilen Köpük Helvası hem tadılabilir, hem de yanınızda hediye götürebilirsiniz.
Yorumlar
Kalan Karakter: