Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları, ülkenin dört bir yanındaki arkeolojik sit alanları, tarihi su yapıları ve höyükler için hayati kararlar aldı. Antalya'dan Adana'ya, Tunceli'den İzmir'e kadar uzanan son kararlar, Türkiye'nin zengin kültürel dokusunu geleceğe taşıma kararlılığını ortaya koyuyor. Özellikle 1. Derece Arkeolojik Sit Alanlarının sınırlarının güncellenmesi ve yeni kalıntıların koruma kapsamına alınması, uzmanlar tarafından takdirle karşılandı.
Türkiye, tarih öncesi devirlerden günümüze ulaşmış arkeolojik kalıntıları barındırması açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Bu paha biçilmez miras, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Koruma Bölge Kurulları'nın aldığı kararlarla yasal olarak güvence altına alınmaktadır. Son dönemde alınan bir dizi önemli karar, özellikle arkeolojik sit alanlarının ve tarihi yapıların korunma statülerini ve sınırlarını netleştirdi. Bu kararlar, hem bilimsel çalışmalara zemin hazırlıyor hem de sürdürülebilir Türkiye Turizmi için tarihi kaynakları muhafaza ediyor.
Antalya Manavgat ve Adana Ceyhan'da Yeni Kalıntılar Koruma Kalkanında
Manavgat Yeşilbağ Sit Alanı Sınırı Genişletildi
Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 16.10.2025 tarih ve 20714 sayılı kararıyla, turizmin gözde şehri Antalya'nın Manavgat ilçesi, Yeşilbağ Mahallesi'ndeki I. Derece Arkeolojik Sit Alanı'nın sınırlarını güncelledi. 14.03.2017 tarihli önceki kararla tescil edilen bu alanın sınırları, özellikle orman vasıflı 101 ada 10 parsel ve çevresinde yeni tespit edilen kalıntıları da içerecek şekilde genişletildi. Bu güncelleme, bölgenin arkeolojik potansiyelinin devam ettiğini ve yeni keşiflerin titizlikle koruma altına alındığını gösteriyor. Sit alanının 1/25000 ölçekli harita ile belirlenen yeni sınırları ve tescil fişi uygun bulundu. Arkeolojik alanlar, kentin kimliğini ve hafızasını oluşturan, geçmişten günümüze ulaşan izleri barındıran önemli yerlerdir.

Kamışlı Höyüğü Genişletme Önerisi Kabul Edildi
Adana'nın Ceyhan ilçesi, Hamitbey Bucağı Mahallesi'nde bulunan Kamışlı Höyüğü de bir diğer önemli karara konu oldu. Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 24.09.2025 tarih ve 19802 sayılı kararıyla, mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait 321 parsel, özel mülkiyete ait 390 ve 391 parseller ile kamu orta malı 1890 ada 15 ve 16 parsellerde kalan höyüğün I. Derece Arkeolojik Sit Alanı'nın genişletilmesi önerisini değerlendirdi. Höyükler, üst üste biriken farklı medeniyetlere ait yerleşim izlerini taşıyan, katmanlı bir tarih hazinesi olarak kabul edilir. Bu tür alanlar, ilgili dönemin siyasi, ekonomik ve dini yapısı hakkında bilimsel bilgiler edinilmesini sağlar. Kurul'un bu yöndeki kararı, bölgenin tarihi derinliğinin tam olarak korunmasını amaçlıyor.
Tarihi Su Mirası: Sarnıçlar ve Su Kemerleri Koruma Alanı Revizyonları
Türkiye'nin tarih boyunca su medeniyetine verdiği önem, günümüzde de tarihi su yapılarıyla kendini gösteriyor. Kurullar, bu yapıların korunması için de kritik adımlar attı.
Tunceli'de Antik Su Sarnıçlarına Yasal Koruma
Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Tunceli'de toplanarak (30.09.2025/7368), Hozat ilçesi, Karabakır Köyü'nde bulunan su sarnıçlarını I. Grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil etti. Karar, sarnıçların yer aldığı 110 ada, 206, 207 ve 241 parsel numaralı taşınmazların fen klasörü ve tapu kütüğü beyanlar hanesine "bir kısmı I. grup korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır ve korunma alanıdır" şerhinin işlenmesini de içeriyor. Bu kararlar, suyun depolandığı bu tarihi yapıların; tarımsal sulama, kentsel gelişim ve hatta kriz dönemlerinde mahzen veya sığınak olarak kullanımı gibi çok katmanlı önemini vurguluyor.
İzmir Selçuk Su Kemerleri Koruma Alanı Revize Edildi
İzmir'in Selçuk ilçesinde yer alan tescilli su kemerlerinin koruma alanı da yeniden düzenlendi. Tarihi su kemerleri, kaynağından kentlere su getirmek için yapılmış, hassas mühendislik hesaplamaları ile inşa edilmiş anıtsal yapılar olup, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi medeniyetlerin su yönetimi becerilerini sergiler. İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 25.09.2025 tarihli kararıyla, tren hattının batısında kalan bölümde kurulca yapılan inceleme sonucunda, koruma alanının 2863 sayılı yasanın 8. Maddesi kapsamında revize edilmesine karar verdi. Ayrıca, korunma alanı içerisindeki tescilsiz taşınmazların tapu kütüğüne "koruma alanında kalmaktadır" şerhi işlenecek.
Selçuk'taki bir diğer kararda ise (25.09.2025/8667), Tarihi İstasyon Meydanı'ndan St. Jean Kilisesi ve Efes Müzesi yürüyüş aksının temel alındığı bir kurgu ile Atatürk Caddesi'nin doğusundaki St. Jean Caddesi'nin bir bölümü ve 1045, 1046, 1047 sokakları kapsayan bölgenin Kentsel+3. Derece Arkeolojik Sit statüsünün koruma esasları belirlendi.
I. Derece Arkeolojik Sit Alanlarında Koruma Prensipleri
Koruma Kurulları'nın kararlarında sıkça yer alan I. Derece Arkeolojik Sit Alanları, Türkiye'nin Kültürel Miras stratejisinin temelini oluşturur. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun ilke kararlarına göre I. Derece Sitler:
Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.
Bu alanlarda kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmez.
Koruma Bölge Kurulu izni doğrultusunda yapılan bilimsel amaçlı kazılar dışında hiçbir kazı yapılamaz.
Taş, toprak, kum gibi malzeme alınamaz; toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı ve benzeri malzeme dökülemez.
Bu prensipler, Uşak İli, Karahallı İlçesi, Karayakuplu Köyü sınırları içerisinde yer alan ve 1992'den beri I. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit olarak tescilli alanda (25.09.2025/8665) dahil olmak üzere tüm I. Derece alanlar için geçerlidir.
Turizm Potansiyelleri Koruma Amtına Alındı
Alınan tüm bu kararlar, Türkiye'nin arkeolojik ve tarihi zenginliğini koruma altına alma çabasının canlı bir göstergesidir. Sit alanlarının titizlikle güncellenmesi, yeni tespit edilen kalıntıların hızla koruma kapsamına alınması ve tarihi su yapılarının çevresindeki koruma alanlarının revize edilmesi, Koruma Kurulu Kararları'nın kültürel mirasa yönelik hassasiyetini teyit etmektedir. Bu adımlar, sadece tarihi eserleri değil, aynı zamanda bu alanların kentlerin belleği ve Türkiye Turizmi için taşıdığı potansiyeli de korumayı hedeflemektedir. Tarihi yapıların korunması, ülkenin kültürel kimliğini güçlendirirken, yabancı turistlerin %60'ının kültürel amaçlı ziyaretler yaptığını gösteren veriler ışığında, turizm açısından da büyük önem taşımaktadır. Gelecek nesillere aktarılacak bu mirasın korunması, tüm kurumların ve vatandaşların ortak sorumluluğundadır.
Yorumlar
Kalan Karakter: