Haftayı yarıladık; içimizde bir heyecan olsun. Seni bugün adını pek de duymadığın ama gittiğinde bayılacağın; aşık olacağın bir şehirden sözetmek istiyorum..
Luzern..
İsivçre’nin bu güzel şehrine adım atan herkes üzerinden yürümüş, selfie yapmış; hayatının en güzel fotoğrafını çekmiştir..
Chapel Köprüsü..
Kral Köprüsü (Charles) Prag için neyse Luzern için Chapel Köprüsü de odur. Şehri korumak için yapılan ahşap köprü 1990’ların başında talihsiz bir yangın geçirmiş ama yeniden ayağa kaldırılmış.
Bu köprü ortaçağın olağanüstü büyüsüne çok şey katıyor..
Luzern’e gidersin veya gitmezsin; gitmişsindir hiç oralı değilim. Benim derdim, biz de isteriz ey siyasetçiler demek..
Chapel Köprüsü: Uzunluğu 200 metre civarında. Dünyanın en uzun ahşap köprüsü. Nehrin genişliği 140 metre civarında.
Sarıçay’ın deniz ile buluştuğu noktanın genişliği de 140 metre civarında. Buraya kolaylıkla aynı kıvraklığı gözeterek 200 metrelik bir ahşap köprü yapmak mümkün. Tabi yalnızca kuru bir köprüden sözetmiyorum.
Yeni kordon ile eski kordonu 200 metrelik köprü ile birleştirmek mümkün. Bunu kale duvarlarını yıkarak yapmak; çimenlik kalesinin önünde denizi doldurup yapmaktan çok çok daha kolay ve ekonomik. Üstelik; Çimenlik Sokak’tan Talimhane Sokağını takip ederek Sarıçay’ın karşısına geçmek bölgeyi geliştirecek, dizayn edilmesini güçlendirecektir. Keza Çimenlik Kapısındaki tarihi çeşme ile Talımhane Sokak üzerinde ki; diğer tarihi çeşme gün yüzüne çıkarılarak yolun albenisi yükseltilebilir. Kaleyi çepeçevre saran duvalral yıkılır ve kalenin ihtişamı ortaya çıkarılır.
iSViÇRE: Reuss Nehri üzerindeki Chapel Köprüsü 1333 yılında Luzern şehrini savunmak amacıyla yapılmış. Köprünün üzerinden yürürken sağlı sollu 17. yüzyılda çizilen Luzern'ın tarihini anlatan tablolar var. Görülmeye değer bir yapı.
Çimenlik Kalesini ve orada bulunan eski Asker Okulunu da ayağa kaldırabilirsek şehrin en tarihi, en cazip yaya yolunu yaratmış oluruz..
Deniz kenarından devam eden km’lerce kordon var. Bomboş bir kordon ile tarihi kıymeti ve anlamı olan zenginleştirilmiş bir yol her zaman daha gerçekçi ve tarihe taşınabilir olacaktır..
Burada yapılacak 200 metrelik ahşap köprü ( 210 metre yaparsak dünyanın en uzun ahşap köprüsü olur ama benim en büyük gibi bir derdim yok ) maksat bir iş yaparken, para harcarken onun karşılık bulması..
Emin ol, sokağa çıkan herkes, yaratılan bu cazibe merkezi köprüden mutlaka geçmek isteyecek; şehre gelen misafirlerimiz burada selfie yapacaktır Anlata anlata biteremeyeceğimiz bir değer elde etmek için çalışmak gerekiyor.
Bunun devamında Sarıçay kenarında yapılabilecek çalışmaların neler olduğunu daha önceki yazılarımda yazdım; tekrarlamak istemiyorum. Merak eden bakar.
İşte o bahsettiğim köprü..
Yorumlar
Kalan Karakter: