Alim Çiçeklidede Mustafa Münip Efendi Dualarla Yâd Edildi

Alim kimliğiyle tanınan ve bölge halkının gönlünde iz bırakan Mustafa Münip Efendi, vefatının yıldönümünde Çiçeklidede Türbesi’nde Kur’an-ı Kerim ve dualarla anıldı. Programa Biga Kaymakamı Ercan Kayabaşı da katıldı. Peki, Mustafa Münip Efendi kimdir? Çiçeklidede Türbesi nerededir?

GÜNCEL

06 Temmuz 2025 - 00:08

Çanakkale’nin önemli manevi şahsiyetlerinden biri olan Alim Çiçeklidedede Mustafa Münip Efendi, düzenlenen özel bir mevlid programıyla rahmet ve minnetle yâd edildi. Program, Çiçeklidede Türbesi'nde yoğun katılımla gerçekleştirildi.

Kaymakam Ercan Kayabaşı, merhum zatı anmak amacıyla düzenlenen etkinliğe katılarak vatandaşlarla birlikte Kur’an-ı Kerim tilaveti, ilahiler ve duaları dinledi. Programda konuşan yetkililer, Mustafa Münip Efendi’nin ilmi, ahlaki mirası ve manevî rehberliği ile bölge halkı üzerinde derin izler bıraktığını ifade etti.

Katılımcılar, tarihi ve manevi değeri büyük olan türbede gerçekleştirilen programda dualar eşliğinde duygusal anlar yaşadı. Mevlid sonunda, merhumun ruhuna ithafen ikramlar yapıldı.

Mustafa Münip Efendi kimdir?

Çiçeklidede Mahallesinde adı ile anılan tepe üzerindedir. Alim Mustafa Münip Efendi (Çiçeklidede)’nin her yıl adına mevlid-i şerif okutulmaktadır.

Mustafa Münip Efendi’nin birçok tasavvufi eseri mevcuttur. Bunlardan başlıcaları nasbu’l ayn, şecere-i tube ve şufa-i şerif tercümesidir. Bu eserlerden başka eserleri de mevcut ise de yangın ve depremlerde kaybolmuştur. Kabri Çan yönünden girişte (eski Çan yolu) küçük bir tepe üzerinde, Çiçeklidede denilen mevkide selvi ağaçlarının altındadır. Etrafında 10 civarında kabir varsa da, onların ancak kitabesiz mezar taşları dikilidir.

Asıl ününe sebep olan hadise ise bunlardan daha farklıdır. 1848 yılında, Biga’da büyük kolera hastalığı ortaya çıkarak, birçok kişinin ölümüne neden olmuş; bu zat bu esnada, kentin kadısı ile konuşurken, “ya kadı, sen veya ben ölmedikçe bu hastalık sönmeyecektir.” demiş. O gün veya ertesi gün hastalanarak vefat etmiş, ölümünden sonra da bu hastalıktan ölen olmamıştır. Ölümünden önce yazdığı ve medresenin (Çarşı Camii’nin doğusu) avlusunun bir köşesine koyduğu mezar taşının başucuna dikilmesini vasiyet etmiş, taşta yazılı olan ölüm tarihinin aynen ölüm gününe rastladığı görülmüştür.

EMEL UĞUR KIRICI

HABERİN DEVAMI
1
2