"Artık iklim değişikliği demiyoruz, iklim felaketi diyoruz"

İklim krizini ve yenilenebilir enerji kaynaklarını yerelde yaşayan insanlara tanıtmayı görev edinen Troya Çevre Derneğinin Yönetim Kurulu Başkanı Oral Kaya, hedefleri ve projeleriyle ilgili bilgi verdi. Kaya yaptığı açıklamada, “Dünyanın karşılaştığı gerçekten en önemli felaketlerden bir tanesi iklim felaketi. Artık iklim değişikliği de demiyoruz, iklim felaketi diyoruz” şeklinde konuştu.
Çanakkale’de gerek yerel, gerek ulusal gerekse uluslararası çerçevede pek çok proje yürüten Troya Çevre Derneği’nin yönetim kurulu başkanı Oral Kaya, dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük felaketlerden birinin iklim değişimi olduğunu ve Troya Çevre Derneği olarak yerelde yaşayan insanlara iklim değişikliğini anlatmayı misyon bildiklerini belirtti. Bandırma Biga arasındaki bölgeye 14 termik santral yapılması projesinden bahseden Kaya, “Troya Çevre Derneği 2009 yılında kurulmuş olan bir iklim değişikliğinin yereldeki etkilerini, yereldeki insanlara daha etkili bir şekilde anlatılması üzerine kurulmuştur. Biz, kurucular bu dönemde Çanakkale’de yerel gündem 21 programı vardı. Birleşmiş Milletlerin bir programı. O program çerçevesinde çalışan kişilerdik. Bunda hep beraber gördüğümüz temel bir sorun vardı. Dünyanın karşılaştığı gerçekten en önemli felaketlerden bir tanesi iklim felaketi. Artık iklim değişikliği de demiyoruz, iklim felaketi diyoruz. İklim felaketine karşı yereldeki insanları nasıl harekete geçirebiliriz? Neler yapabiliriz? Ne şekilde çalışmamız gerekir? Diye üzerine yoğun bir şekilde düşündüğümüz bir kavramdı. İklim değişikliği ve bu alandaki çalışmalarla ilgili akademik çok fazla çalışma olduğunu gördük. Ama bu akademik çalışmaların ne yazık ki yerelde yaşayan insanlara yani tabana inmiyordu. Biz de bu misyonu görev aldık. Yukarıdaki bilgiyi aşağıya ulaştırmak, aşağıdaki insanları harekete geçirip, yukarıya doğru bir tepki vermelerini sağlamak. Bu amaçla kurulmuş olan bir dernek. 2009 yılından sonra, özellikle 2012 yılında Çanakkale, Balıkesir Kalkınma Programı çerçevesinde, Çanakkale’nin Karabiga ve Biga bölgesinde, yani, Bandırma Biga arasındaki bölgeye 13 tane termik santral daha doğrusu 14 tane termik santral yapılması kararı alındı. Bu plan çerçevesinde, biz tam bir gaz odasına benzer bir yerde yaşıyor olacağız. Sadece bölgemizi korumak açısından değil, aynı zamanda iklim değişikliğinin de en büyük etkilerinden bir tanesi olacaktı. Buna karşı bir eylem biçimi nasıl geliştirebiliriz, ne yapabiliriz diye düşündük. 1012 yılından sonra da biz yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması üzerine çalışmalar yapmaya başlayan bir dernek olduk.” şeklinde konuştu.
HER TARAF ÇOK KURAK
Fosil yakıt kullanımının hala önüne geçilmemesinden dolayı iklim felaketinin giderek ağırlaştığını vurgulayan Kaya, “Herhangi bir sorunumuz yok. Sorun olarak gördüklerimiz var. Bunlar, iklim felaketine karşı fosil yakıtların halen kullanılıyor olması ve fosil yakıt ekonomisinin durdurulması nedeniyle de iklim felaketinin her geçen gün daha da ağır biçimde etkilerini göstermesi. En basitinden bu sene yaşamış olduğumuz devasa sıcaklıklar, büyük sel felaketleri, günlerce süren orman yangınları, artık her taraf çok kurak, hiçbir yerde su yok. Haliyle bunları düşününce iklim felaketinin etkisini arttırdığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
YENİLENEBİLİR KAYNAKLARA GEREKEN DESTEK VERİLMİYOR
Dernek olarak yerel ilgili kuramların taleplerini gayet olumlu karşılandığını fakat ulusal yönetimin, iklim felaketi ve ona sebep olan fosil yakıt tüketimiyle ilgili gereken adımları atamadığını ifade eden Troya Çevre Derneğinin Yönetim Kurulu Başkanı Oral Kaya, “Dernek İl Müdürlüğü taleplerimizi gayet olumlu karşılıyor. Ama özellikle yerel yönetimin ve yalnızca yerelin değil, tabii ki ulusal yönetimin de daha etkili adımlar atmasını bekliyoruz. İklim felaketine karşı en önemli adımlardan bir tanesi fosil yakıt tüketiminin durdurulması ve hızlı bir şekilde yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının koyulması. Yani evlerimiz üstüne güneş enerjisi panelleri koymamız bizi hem enerji bağımsız kılacaktır. Kendi enerjimizi kendimiz üreteceğiz hem de fosilden üretilen enerjiyi de kullanmayacağız. Bu en temel argümanlarımızdan bir tanesi. Bu argümanın hayata geçirilmesi için yerel yönetimin yeni yapılacak binaların hepsinin üstüne güneş panelleri konulacak diye bir karar çıkarsa pratik bir çözümümüz olacak. Ama bu konuda yeterli adım atılmamakta. Aynı şekilde devlet yönetiminde de belli başlı sıkıntılar yaşıyoruz. Devlet yönetimi doğalgaz anlaşmaları yapmış, petrol alımı taahhütleri vermiş vs. bunların hiçbirinden vazgeçmek istemiyor. Bunun içinde yenilenebilir kaynaklara gereken desteği vermiyor, veremiyor. Yine de biz sıkıştırmaya devam ediyoruz.” dedi.
EN ÖNEMLİ PROJELERİ ENERJİ KOOPERATİFLERİ
Troya Çevre Derneği olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının yerelde yaşayan insanlara tanıtılmasını çok önemsediklerini, bunun için de uluslararası projelerle beraber Türkiye’de enerji kooperatifçiliğini yaygınlaştırmaya çalıştıklarını söyleyen Kaya, “Dernek olarak en çok yenilenebilir enerji kaynaklarının mümkün olduğu kadar tabana yayılması için çalışmalar yapıyoruz. Bu alanda da en önemli çalışmalarımızdan bir tanesi enerji kooperatifçiliğidir. Aynı yerde oturan kişiler bir araya gelip kendi elektriklerini üretmek için bir tesis kurmak istiyorlar. Bunun için de bir kooperatif oluşturuyorlar. Bu kooperatif modelinin yaygınlaşması için çalışmalar yapıyoruz. Bu noktada herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Bu alanda uluslararası konferanslar düzenledik. Uluslararası projelerin içindeyiz. Bir “Horizon” projesi yürütüyoruz mesela. Adalarda enerjinin bağımsız olması için çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye genelinde enerji kooperatiflerinin yaygınlaşması için adımlar atıyoruz. Şu en çok üzerinde durduğumuz kavramlardan bir tanesi de yenilenebilir enerji sektöründe kadın girişimciliğinin arttırılması. Bu alanda kadınların daha etkin olmasını sağlamaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI ÇOK FAZLA TALEP GÖRÜYORUZ
Hem yurtiçinde hem de yurtdışında çalışmalarının çok ilgi gördüğünü ve uluslararası çapta ortaklıklarla projelerine devam ettiklerini vurgulayan Oral Kaya, “Hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadık. Tüm çalışmalarımız ilgiyle takip ediliyor. Uluslararası çok fazla talep görüyoruz. Akademik anlamda yapmış olduğumuz çalışmalar oldukça ilgi görüyor. Akademisyenler çalışmalarımızın ayrıntısına dair talep alıyoruz. En son, Avusturalya’da bulunan bir akademisyenle bir Zoom toplantısında Türkiye’deki enerji kooperatifçiliği, yerel enerji üretim teknikleri ve bu alanda nelerin yapıldığıyla alakalı ayrıntılı bir sohbetimiz oldu.” Şeklinde konuştu.