Bir yandan yaz tatili bir yandan 10 gün olması muhtemel Kurban Bayramı yaklaşırken, bölgedeki sahillerde hummalı bir faaliyet var. Ancak bu faaliyet doğaya ya da kamuya hizmet etmiyor; aksine sahiller bir bir özel işletmelerin plajlarına dönüştürülüyor. Denizin içine kadar kurulan iskeleler, yerleştirilen şezlong ve beach platformları doğayı tahrip ederken, kamu alanlarını da gasp ediyor.
İl Özel İdaresi durumu işletmecileri idare ediyor
Bölgeden gelen bilgilere göre, birçok işletmeci mevzuata ve kıyı kanununa aldırmadan, sahilin her santimini ticari faaliyete çeviriyor. Çekiç ve motor sesleri, doğanın sessizliğini bastırmış durumda. Çanakkale İl Özel İdaresi'nin gayrı resmi bu işgallere sessiz kalması tepkilere neden oluyor.
İdare her ne kadar Ayvacık sahillerinde “şu kadar yer yıktık, bu kadar iş yaptık” dese de görünürde bir şey yok. Şu anda Ayvacık sahillerinde hummalı bir çalışma var ve kimse bu işgallere dur demiyor. Ayvacık sahillerine tatil için gelen vatandaşlar sahillerin işgaline karşı Çanakkale İl Özel İdaresinin 10 yıl önceki gibi kaçak imalatlar ile mücadele edemediğini belirterek “Özel İdareye göre mücadele sürüyor ama gerçekler sahada çok farklı. Kıyılarda gözle görülür biçimde yapılaşma artarken, denizin içine metrelerce uzanan platformlar ‘mücadele ediyoruz’ ifadesini yalanlıyor.
Artık özgürce denize girecek yer yok !
Bir zamanlar herkesin havlusunu serip özgürce denize girebildiği bu sahiller, bugün işletmelerin egemenliğinde. Giriş ücretleri, şezlong dayatmaları ve özel alan ilan edilen kumsallar nedeniyle vatandaş, anayasal gerçeklik olan denize ulaşım hakkını kullanamıyor.
Kıyı Kanunu açık: Deniz ve sahiller kamu malıdır, işgal edilemez. Ancak Ayvacık sahillerinde bu kanun hiçe sayılıyor. Özel işletmeler sahilleri parselliyor, Özel İdare ise top çeviriyor ve bu durumu izlemekle yetiniyor.
Tatil için Ayvacık sahillerinin tertemiz denizini tercih eden vatandaşlar kıyıların işgal edilmesine karşı tepkisini “Bu sahiller beach uğruna feda ediliyor. Devlet, vatandaşın değil, işletmecinin yanında duruyor. Bu sahiller hepimizindir” diyerek gösterse de değişen bir şey olmuyor.
Sahiller halkındır, ranta teslim edilemez (mi)
Olması gereken bu ama ne yazık ki; sahillerin durumu öyle demiyor. Düne kadar Ayvacık sahillerinde rahatça denize girebilir, havlunuzu atabilirken bugün ne yazık ki; sahillerin her bir metre karesi işgal altında.
Pırıl pırıl denizin yanında karşınızda Midilli Adası manzarasında deniz keyfi yaşamak istiyorsanız işgalci bir işletmenin havuzuna su taşımanız gerekiyor. Ayvacık’ın doğal güzellikleri ve sahilleri, kısa vadeli ticari çıkarlara kurban edilirken İl Özel İdaresi bu duruma sessiz kalıyor.
Vatandaş işgallere kamunun sessiz kalmaması gerektiğini belirterek “Sahillerin özgürleşmesi için somut adımlar atılmalıdır. Kamu malı olan kıyılar, birilerinin “beach” hayaline kurban edilmemelidir” diyor.
Köylüyü idare etmeyen Özel İdare sahillerdeki kaçaklara göz yumuyor
Köylerde tarlasına, bahçesine ağıl çevirmek adettir. Bütün köylerde bu durum vardır; ancak Bayarmiç'in Yanıklar Köyünde ilginç bir gelişme oldu.
Edinilen bilgiye göre karı koca keçilerine geçmiş yıllarda tarlasının içine bir dam yapar. Yıllardır orada keçileriyle yaşamktadır. Sonra Cengiz Holding gelip Hacıbekirler Köyünde bakır madeni aramak için yatırım yapmaya başylayınca bu ailenin kadını "köyümüzde maden istemiyoruz" eylemlerine katılmaya başladı.
Vay sen misin eylemlere katılan. Bir el şikayet oluşturdu. Ardından da Özel İdare yetkilileri geldi ve emeği ile geçimini sağlayan aileye ağılı birazcık kendi arazisinin dışına taştı diye 100 bin lira ceza kesti. Yetmedi, mahkemeye verdi.
Üretmek için varını yoğunu harcayan köylüye aslan kesilen Özel İdare, Ayvacık sahillerindeki işgallere, kaçak yapılara göz yumuyor. Nereden biliyoruz, işte kanıtı bu görüntüler. Geçen hafta sonu çekildi.
Devletin gücü köylüsüne yetiyor. Sahilleri işgal edenlere ise göz yumuyor.
HABER MERKEZİ




