8 Mart Platformu ve Çanakkale Kadın Platformu’nun ardından Çanakkale Feminist Dayanışması da 8 Mart Dünya Kadın Emekçiler Günü dolayısıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sloganların eşlik ettiği basın açıklamasının sonrasında, ne halay çekildi ne de türküler söylendi.
Deprem felaketinin yankılarının hala sürdüğü 8 Mart günü Çanakkale’de kadınlar tarafından ardı ardına yapılan basın açıklamalarından üçüncüsü, Merkez’de bulunan temsili Troya Atı’nın önünde gerçekleşti. Sonuncu basın açıklamasına, yalnızca kadınların dışında LGBTIA+ bireylerin de dövizleri ve bayraklarıyla katılım sağladığı görüldü. “Acımız ve öfkemiz büyük! Kederimiz tarifsiz...” diyerek platform adına açılamayı seslendiren Figen Özkan, 6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli ikiz yıkıcı depremler hakkında konuşarak, “Ülkenin dört bir yanından herkes destek ve dayanışma için canhıraş çırpınırken, valilikler saraydan talimat bekliyordu hareket etmek için... Onbinlerce can, enkaz altında kurtarılmayı beklerken, AFAD dayanışma için gidenlere izin belgesi soruyordu. Sarayın propaganda makinaları, depremi asrın felaketi olarak sunuyor ve yaşanan yıkımı kadere bağlıyordu. Ne coğrafya ne de bu ceberut düzen kader değil, biliyoruz. Kentleri yıkan şey deprem değil; imar, rant ve kokuşmuş siyaset düzenidir! Adını doğru koyalım, yaşadığımız kayıpların ve acının nedeni asrın felaketi değil ‘asrın sorumsuzluğu’dur.
Hayatlar değil, patriyarka yıkılsın
‘İnşaat ya Resulallah’ diyerek memleketi, koca bir şantiyeye çeviren bu rant düzenin sahiplerini, ‘Asrın felaketi’ deyip ihmalin üstünü örtmeye çalışan bu iktidarı tanıyoruz. Hayatlar değil, patriyarka yıkılsın. Bu iktidar; Deprem vergileri depremde kullanılacak diye bir şey yok demekte sakınca görmeyen, deprem bölgesinde yaşanan sıkıntıları çözmeye bile tenezzül etmeden binlerce insan enkazın altında yakınlarının haberini beklerken halka ‘adi, namussuzlar’ diyerek öfke saçan, Halkın çadırını afet döneminde halka satan, deprem bölgesine en temel yaşamsal ihtiyaç olan su dahi götüremeyen LGBTIA+ bireyleri deprem bölgesinde aç ve susuz bırakacak, çadır ve tıbbi destek sunmayacak kadar nefret saçan, depremin birinci ayının sonunda, bölgeye hala yeterli çadır sağlayamayan ama tarikatların Kur'an kurslarına alan açan, deprem bölgesindeki kadınların ihtiyaçlarını görmezden gelen, refakatsiz kalan ve kimliği tespit edilemeyen çocuklar için alınan tedbirleri şeffaf biçimde açıklayamayan, korunma gereksinimi olan çocuklar için ‘evlatlık edinilen çocuklarla evlenilebilir’ diyecek kadar alçak Diyanet'e tek laf etmeyen, toplumun yanında değil, karşısında yer alan, krizler karşısında aciz ve yönetemeyen bir iktidardır.
Figen Özkan Liyakatsizlik, canlara mal oldu
Depremin yıkıcılığına yol açan liyakatsiz yerel yönetimleri, hırsız müteahhitleri ve asrın ihmalinin siyasi sorumlularını biliyoruz. Deprem bölgesinde çalışan sivil toplumla birlikte tüm hak ihlallerinin takipçisi olacağız. Bilime kulak tıkayıp, rant uğruna yönetmeliklere aykırı, denetimsiz ve liyakatsiz şekilde yapılan binalar onbinlerce cana toplu mezar oldu. Bu yıkımın tüm sorumlular hesap verecek. ‘Asrın felaketi’ deyip ihmalin üstünü örtmeye çalışan kimseyle helalleşmiyoruz! Bizim ‘not defterimizde’ hesap vereceklerin adı tek tek yazılı, unutmayacağız! Asrın felaketi denilen depremin ‘asrın sorumsuzluğu’ olduğunu biliyoruz ve sorumlularını tanıyoruz” dedi. Her 8 Mart’te geleneksel olarak açıklamadan sonra çekilen halay ve şarkılar söyleyerek dans edilmesi etkinlikleri, depremden dolayı yas tutulduğu için gerçekleşmedi.
‘İnşaat ya Resulallah’ diyerek memleketi, koca bir şantiyeye çeviren bu rant düzenin sahiplerini, ‘Asrın felaketi’ deyip ihmalin üstünü örtmeye çalışan bu iktidarı tanıyoruz. Hayatlar değil, patriyarka yıkılsın. Bu iktidar; Deprem vergileri depremde kullanılacak diye bir şey yok demekte sakınca görmeyen, deprem bölgesinde yaşanan sıkıntıları çözmeye bile tenezzül etmeden binlerce insan enkazın altında yakınlarının haberini beklerken halka ‘adi, namussuzlar’ diyerek öfke saçan, Halkın çadırını afet döneminde halka satan, deprem bölgesine en temel yaşamsal ihtiyaç olan su dahi götüremeyen LGBTIA+ bireyleri deprem bölgesinde aç ve susuz bırakacak, çadır ve tıbbi destek sunmayacak kadar nefret saçan, depremin birinci ayının sonunda, bölgeye hala yeterli çadır sağlayamayan ama tarikatların Kur'an kurslarına alan açan, deprem bölgesindeki kadınların ihtiyaçlarını görmezden gelen, refakatsiz kalan ve kimliği tespit edilemeyen çocuklar için alınan tedbirleri şeffaf biçimde açıklayamayan, korunma gereksinimi olan çocuklar için ‘evlatlık edinilen çocuklarla evlenilebilir’ diyecek kadar alçak Diyanet'e tek laf etmeyen, toplumun yanında değil, karşısında yer alan, krizler karşısında aciz ve yönetemeyen bir iktidardır.
Figen Özkan Liyakatsizlik, canlara mal oldu
Depremin yıkıcılığına yol açan liyakatsiz yerel yönetimleri, hırsız müteahhitleri ve asrın ihmalinin siyasi sorumlularını biliyoruz. Deprem bölgesinde çalışan sivil toplumla birlikte tüm hak ihlallerinin takipçisi olacağız. Bilime kulak tıkayıp, rant uğruna yönetmeliklere aykırı, denetimsiz ve liyakatsiz şekilde yapılan binalar onbinlerce cana toplu mezar oldu. Bu yıkımın tüm sorumlular hesap verecek. ‘Asrın felaketi’ deyip ihmalin üstünü örtmeye çalışan kimseyle helalleşmiyoruz! Bizim ‘not defterimizde’ hesap vereceklerin adı tek tek yazılı, unutmayacağız! Asrın felaketi denilen depremin ‘asrın sorumsuzluğu’ olduğunu biliyoruz ve sorumlularını tanıyoruz” dedi. Her 8 Mart’te geleneksel olarak açıklamadan sonra çekilen halay ve şarkılar söyleyerek dans edilmesi etkinlikleri, depremden dolayı yas tutulduğu için gerçekleşmedi.