Toplantıya, Çanakkale'deki 10 ziraat odasının başkan ve yönetim kadroları katıldı. Basın açıklaması, Ezine Ziraat Odası Başkanı Serkan Zehir ve Çanakkale İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Güray Ergün tarafından okundu.
Açıklamada, 2024 yılının tarımsal üretim açısından verimli geçmesine rağmen çiftçilerin gelir elde edemediği vurgulandı. 2024 yılında üreticilerin sermayesinin eridiğinin altı çizilerek; "Bu durum karşısında; Son dönemde zeytin ve zeytinyağı fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar, tarım sektörünün karşı karşıya kaldığı zorlukları bir kere daha gözler önüne sermiştir. Bu dalgalanmaların temel nedeni gübre ve işçi maliyetlerinde yaşanan kontrolsüz artışlardır. Bu durum sadece zeytin üreticimizde değil tüm üreticilerimizi derinden etkilemektedir. Gübre maliyetlerinde yaşanan artış ürün verimliliği ve kaliteyi tehdit etmekte, ürün maliyetlerini artırarak üreticilerimizin gelirini düşürmektedir. Zeytin ve zeytinyağı tarımsal ürün ihracatında önemli bir paya sahiptir, ürünümüz uluslararası piyasalarda talep gömektedir, ancak girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar sektörü kırılgan hale getirmiştir. Bunlar yetmiyormuş gibi 2023-2024 sezonunda 0,8 dizyem zeytinyağı fiyatı 240 TL/LT iken bu yıl yani 2024-2025 üretim sezonunda 205 TL/LT olarak açıklanmıştır. Tüm tarımsal girdi fiyatları artarken bu fiyat düşüşünün hiç bir izahatı yoktur. Üreticilerimiz banka kredisi ve kredi kartlarını kullanarak işçi parası ve gübre parası başta olmak üzere ödeme yapmış ve şimdi borç batağında saplanıp kalmıştır. Zeytinyağının yaklaşık %80’ i halen üreticilerin elindedir, fiyatların revize edilerek çiftçimizin zararının telafi edilmesi mümkünken bir an önce harekete geçilmeli ve çiftçimizin elindeki ürüne hak ettiği fiyat verilmelidir" ifadelerine yer verildi.
Hububat fiyatlarındaki artışın üreticiye değil tüccara kazandırdığı belirtilirken, çiğ süt fiyatlarının ise maliyetlerin gerisinde kaldığı ifade edildi.
"Kaybeden yine üretici ve halkımız olmuştur"
Yapılan açıklamada; "Hasat zamanı TMO tarafından 9.250,00+1.750(Prim) ile 11.000 TL/Ton fiyatla alınan alınan 2. Grup Ekmeklik Buğday fiyatı bile şimdiden 14,000 TL/Ton fiyatını geçmiştir daha hasata 4 ay olmasına rağmen oluşan bu fiyatın nereye gideceği belli değildir. Üreticiden yok pahasına alınan buğday fiyatı çiftçiye verilseydi çiftçi en azından borçlarını öderdi. Benzer fiyat artışları diğer hububat ürünlerinde de yaşanmaktadır. Kaybeden yine üretici ve halkımız olmuştur. Üretim yönünden hiç bir sıkıntımız yoktur, çiftçimiz inatla üretmeye devam etmektedir... Dünyanın en pahalı girdileri ile üretim yapmaya çalışan üreticimiz her şeye rağmen üretmiş, halkımızın gıda ihtiyacını karşılamıştır. Hemen hemen her üründe üretim yapan çiftçimiz ne yazık ki zarar etmiştir, kaybedenlerin biride tedarik zincirinin son alkasında yer alan halkımızdır. Ticaret Bakanlığı enflasyonu düşürmek pahasına ihracat kısıtları getirmek yerine aracıları ortadan kaldıracak çözümlere odaklanmalıdır.
"Çiftçimiz üretimden kopacak ve ülkemiz tarımı karanlığa gömülecektir"
Hayvancılık, ülkemizin kırsal kalkınmasında gıda arzında ve ekonomik istikrarında önemli bir role sahiptir. Ancak hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlar nedeniyle üreticimiz zor durumdadır. Geleceğe güvenle bakamamaktadır. Büyükbaş hayvancılığının ayakta kalması ve kırmızı et üretiminin devam edebilmesi ancak süt üretiminin istikrarlı bir pazara sahip olması ile mümkündür. Maalesef üreticilerimiz başta yem olmak üzere girdi maaliyetlerini karşılayamamaktadır. Çiğ süt fiyatları tarımsal girdilerde yaşanan fiyat artışlarının çok gerisinde kalmıştır. Yem fiyatlarına gelen son zamlarla kilogramı 13 TL’ yi geçen yem fiyatları sebebiyle Süt-Yem paritesi tekrar tehlikeli sınır olan 1.3 e gerilemiştir. Üreticimiz hayvanlarını satmakta ve üretimden uzaklaşmaktadır. Bu sürdürülebilir değildir. Ülkemizin tek Anayasal Meslek Kuruluşu olan ziraat odalarının Çanakkale’ de faaliyet gösteren 10 odası tarafından oluşturulan Çanakkale Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu olarak yukarıda bir çırpıda saydığımız ve zeytin ve zeytinyağı özelinde bölgemiz tarımında yaşanan ve giderek ağırlaşan olumsuz ekonomik şartların bir an önce düzeltilmesini ve üretimden kopma noktasına gelen çiftçilerimizin hak ettiği ürün fiyatlarına ulaşması için gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Aksi taktirde çiftçimiz üretimden kopacak ve ülkemiz tarımı karanlığa gömülecektir" denildi.
SEDANUR ARIGÜN
"Kaybeden yine üretici ve halkımız olmuştur"
Yapılan açıklamada; "Hasat zamanı TMO tarafından 9.250,00+1.750(Prim) ile 11.000 TL/Ton fiyatla alınan alınan 2. Grup Ekmeklik Buğday fiyatı bile şimdiden 14,000 TL/Ton fiyatını geçmiştir daha hasata 4 ay olmasına rağmen oluşan bu fiyatın nereye gideceği belli değildir. Üreticiden yok pahasına alınan buğday fiyatı çiftçiye verilseydi çiftçi en azından borçlarını öderdi. Benzer fiyat artışları diğer hububat ürünlerinde de yaşanmaktadır. Kaybeden yine üretici ve halkımız olmuştur. Üretim yönünden hiç bir sıkıntımız yoktur, çiftçimiz inatla üretmeye devam etmektedir... Dünyanın en pahalı girdileri ile üretim yapmaya çalışan üreticimiz her şeye rağmen üretmiş, halkımızın gıda ihtiyacını karşılamıştır. Hemen hemen her üründe üretim yapan çiftçimiz ne yazık ki zarar etmiştir, kaybedenlerin biride tedarik zincirinin son alkasında yer alan halkımızdır. Ticaret Bakanlığı enflasyonu düşürmek pahasına ihracat kısıtları getirmek yerine aracıları ortadan kaldıracak çözümlere odaklanmalıdır.
"Çiftçimiz üretimden kopacak ve ülkemiz tarımı karanlığa gömülecektir"
Hayvancılık, ülkemizin kırsal kalkınmasında gıda arzında ve ekonomik istikrarında önemli bir role sahiptir. Ancak hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlar nedeniyle üreticimiz zor durumdadır. Geleceğe güvenle bakamamaktadır. Büyükbaş hayvancılığının ayakta kalması ve kırmızı et üretiminin devam edebilmesi ancak süt üretiminin istikrarlı bir pazara sahip olması ile mümkündür. Maalesef üreticilerimiz başta yem olmak üzere girdi maaliyetlerini karşılayamamaktadır. Çiğ süt fiyatları tarımsal girdilerde yaşanan fiyat artışlarının çok gerisinde kalmıştır. Yem fiyatlarına gelen son zamlarla kilogramı 13 TL’ yi geçen yem fiyatları sebebiyle Süt-Yem paritesi tekrar tehlikeli sınır olan 1.3 e gerilemiştir. Üreticimiz hayvanlarını satmakta ve üretimden uzaklaşmaktadır. Bu sürdürülebilir değildir. Ülkemizin tek Anayasal Meslek Kuruluşu olan ziraat odalarının Çanakkale’ de faaliyet gösteren 10 odası tarafından oluşturulan Çanakkale Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu olarak yukarıda bir çırpıda saydığımız ve zeytin ve zeytinyağı özelinde bölgemiz tarımında yaşanan ve giderek ağırlaşan olumsuz ekonomik şartların bir an önce düzeltilmesini ve üretimden kopma noktasına gelen çiftçilerimizin hak ettiği ürün fiyatlarına ulaşması için gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Aksi taktirde çiftçimiz üretimden kopacak ve ülkemiz tarımı karanlığa gömülecektir" denildi.
SEDANUR ARIGÜN
çiftçilerin sorunmalarına kulak verin..