Çanakkale’deki arkeoloji kazılarının ve arkeolojik yüzey araştırmalarının konuşulduğu 1’inci Troas Sempozyumu Troya Müzesi’nde başladı.
Arkeoloji kazılarının konuşulduğu 1’inci Troas Sempozyumu bugün Troya Müzesi’nde başladı. 2 gün sürecek sempozyum yarın sona erecek. Yapılan sempozyum açılışına; Turizm ve Kültür Müdürü Kemal Dokuz, Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat ve çok sayıda davetli katıldı. Çanakkale Valiliği, ÇOMÜ, Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kültür Varlıkları Koruma Müdürlüğü, Troya Müzesi Müdürlüğü ve İÇDAŞ’ın katkıları ile gerçekleşen sempozyumun açılış konuşmasını Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük gerçekleştirdi. Gölcük yaptığı konuşmada şunları söyledi, “Hocalarımız bir yıl boyunca yaptıkları bu kazıları paylaşıyorlar. Peki aynı zamanda ne için bunu Çanakkale’de ve özellikle de Troya Müzesi’nde paylaşmak ihtiyacı doğurdu? Bütün hadiseyi başlatan destan Homeros. Homeros’tan ne anlıyoruz? Homeros ne kadar bizim çok küçük paylaşmak isterim. Hektor surların önünde Akhilleus ile kavgaya tutuşacak. Surun tepesinde babası Priamos ona sesleniyor, “Gördüğün oğullarımın öldürüldüğünü, sürüklendiğini esir kızların. Kalmadı bir şeyim yıkıldı evim barkım. Hektor’u surların içine girmesi için ikna etmeye çalışıyor. Çoluğunu çocuğunu düşün, bizleri düşün diyor. Fakat baba Priamos oğlunu ikna edemiyor ve sahneye annesi Hekabe geliyor. Gözü yaşlı gene ağlıyor. Surlardan içeri gir diyor çocuklarını düşün diyor. Oğlunu ikna edemediği anda göğsünü gösteriyor ve diyor ki, ‘Saygı göster bu memeye’ Bundan hemen hemen salondaki herkes anı şeyi anlıyor. Bizlerin yaramazlık yaptığımızda duyduğumuz bir laftır ya, ‘ Sütümü helal etmem’ ben bunu ilk gördüğümde dedim ki acaba Batılı ne anlıyor ki. Batılı diyor ki, ‘Bu benim ilk yazılı edebiyatım. Ben edebiyatımı buradan başlatıyorum’ Bundan ne anladıklarını o yüzden çok merak ettim. ‘Bu sahne erotik bir sahne olabilir galiba’ diyor. Anne oğlunu ikna etmek için bunu yapabilir galiba diyor. Bir yüksek lisans tezi Güney Afrika Üniversitesinde yapılmış. Bu tezin çeşitli görünümlerinde bu sahnenin oğlunu erotik olarak ikna etmeye çalışan annenin feryadı olarak algılıyor. Anadolu’da yetişmiş birisi olarak bizim için bu sahneyi anlamak hiç zor değil. Fakat biz Batı bu benim yazılı edebiyatım diyor fakat biz bu kadar kuvvetli seslendiriyor muyuz? Nene Hatun’u anlamakta da Hekabe’yi anlamakta da 1700 yıl fark var. Hiç zorluk çekmiyorum. Bu topraklarda doğdum. Bu toprakları kanımıza canımıza nüfus etti. İlyada, Homeros anamızın ak sütü gibi bize helal.”
Kemal Dokuz
MİTOLOJİK VE TURİSTİK ÖNEME SAHİP BİR İLİMİZ VAR
Ardından kürsüye konuşmalarını yapmak üzere İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz çıktı. Dokuz ise, “Bizim farkında olduğumuz bu durumu tüm dünyada farkındalığını tekrar oluşturmak için Bakanlığımız çok çeşitli sanatsal etkinlikler yapıyor. Gururla ifade ediyorum ki nüfusumuz ile coğrafyamız ile kıyaslanamayacak bir kültürel hadise, mitolojik ve turistik öneme sahip bir ilimiz var. Bir destanlar şehri Çanakkale. Tam 5 bin yıllık tarihe şahitlik edip, mitolojik Troya Destanı’ndan, yakın geçmişimizin şanlı Çanakkale destanına kadar yaşanan olaylara ev sahipliği yapan bir şehir. Yerli ve evrensel değerlerimi toplamı burada. Dünya kültür mirasının en önemli parçası UNESCO 1998’de dünya kültür mirası listesine koydu. Paris’in kenti Parion, felsefeci Aristo’nun şehri Assos yine Çanakkale’de. Hepimizin bildiği gibi turizm artık global dünyanın en önemli kanıtlar ve tanımlar aracı. Yani bir sektör. Dünyanın ve ülkelerin geçmiş düzeyi ile ilgili doğru orantılı olarak her yıl gelişen her yıl gelişen en canlı sektör diyebiliriz. Yani bacasız sanayi. Uluslar arası yeni bereket alanı. Global aktör olmanın olmazsa olmazı günümüzün en gelişkin ülkelerinin en gezgin turist alması tesadüf değil. Ülke olarak turizm alanında olduğumuz hepimizin bir gerçeği. Geçtiğimiz günlerde Turizm Bakanlığımız 2023 hedeflerini yeniden revize etti. 2023 yılında 75 milyon turist, 65 milyar dolar gelir dedik. Bu da ülkemiz adına güzel ve olumlu bir gelişme” ifadelerini kullandı.
TÜRK MİLLETİ, ‘ÇANAKKALE GEÇİLMEZ’ DEDİRTTİ
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti, “Çanakkale’de başarı, azim, inanç, bu iman olmasaydı milli mücadele başarılı olmazdı. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere birçok paşa bu ruha inandılar. Millet bu ruha inandı. Çanakkale’de destan yazılmasaydı moraller çökmüş, bitmiş olacaktı. Ama Çanakkale ruhu milli mücadeleyi başlattı. O dönemde İngiliz mandasını kabul eder gibi tartışmaların başladığı dönemlerdi. Ama Çanakkale bize ruh verdi. Milli mücadeleyi başlattı. Türk milleti, ‘Çanakkale geçilmez’ dedirtti. Anadolu’dan Türk milletini topyekûn yok etmeye çalışan sözüm ona emperyalist devletler oyunları bozuldu. Bu oyunlar halen de devam ediyor. Son zamanlardaki Türk milletinin yalnız kaldığı çoğu propagandaların yapıldığı sanki Türkler Suriye’de, Güneydoğu’da Türkleri katlediyor gibi algılar yapılıyor. Biz nasıl bir ecdada sahip olduğumuzu biliyoruz”
Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun ilk konuşmacısı Apollon Smintheus kazıları hakkında bilgi veren Coşkun Özünel oldu. Ardından Nurettin Arslan 2019 Assos kazıları hakkında konuştu. Öğle saatlerinde Arslan, kazılar hakkında konuşmasına devam ederken Troya kazıları hakkındaki sunumu Rüstem Arslan gerçekleştirdi. Daha sonra Vedat Keleş Parion kazıları hakkında açıklamalarda bulundu. Günün sonunda ise Özgür Çavga ve Zülküf Karakuş Güreci Üstünlü mevkii mozaik kurtarma kazıları hakkında konuştu.
Sempozyum bugün de yapılacak sunumların ardından sona erecek.
GÜNDEM
24 Ekim 2019 - 17:04
Çanakkale'nin arkeolojik kazıları konuşuldu
Çanakkale’deki arkeoloji kazılarının ve arkeolojik yüzey araştırmalarının konuşulduğu 1’inci Troas Sempozyumu Troya Müzesi’nde başladı
GÜNDEM
24 Ekim 2019 - 17:04