Güzelyalı’da bulunan Okullar Doğada isimli etkinlik alanında 5–14 yaş arası çocuklar doğa ile iç içe takım ruhunu yaşayarak kendilerini geliştirme imkanı elde ediyor. Bilgisayar ve telefon oyunlarının revaçta olduğu şu sıralarda Okullar Doğada’nın Koordinatörü İlhan Ören çocukların Pubg ya da Mine craft oyunlarını kapsayan kültürden çıkması gerektiğini söylüyor.
Güzelyalı Çamlık Park’ta bulunan Okullar Doğa etkinlik programı ile hem devlet hem de özel okullardaki çocuklar buraya gelip fiziksel gelişimlerini destekleyen, ekip dinamiklerini artırıcı pek çok aktivite ile kendilerini geliştiriyor. Yaşayarak Öğrenme Aktiviteleri üzerine Uzmanlığı olan İlhan Ören ve Wandolf ve Montessori Eğitmeni olan eşi Burcu Ören ile beraber Çanakkale’ye yerleşme fikirlerinden sonra böyle bir projeye imza atan çift, aynı zamanda Çanakkale’de bir ilki gerçekleştirdi. 2 yıl önce açılan Okullar Doğada programı bu sene geçen seneki rezervasyonlarının üzerinde sayıya ulaşmış durumda. Program ile ilgili açıklamalarda bulunan İlhan Ören 5 dönümlük bir arazide 30’a yakın oyun aktivitesinin bulunduğunu belirterek şunları söyledi, “Herkes kendi yaş grubuna göre bu oyun alanlarına dahil olabiliyor. Aktivitelerin büyük bir çoğunluğu ekip aktivitesi. Bir iki tanesi onları gönlünü almak için yapılmış kulvar, yarış aktiviteleri ama diğerleri hep birlikte hareket edilen, takım ruhu aktiviteleri. Daha koordinasyonları, ekip çalışması, iletişimi, liderliği gibi temaları aslında bilinçaltına veriyoruz bu aktiviteler ile. Biz İstanbul merkezli bir kurumuz ama Türkiye’deki mobil uygulamalarımız yetişkin gruplarına yönelik. Çanakkale’deki bu parkurumuz sabit yaptığımız bir uygulama. Bu anlamda da 2’inci yılımız. Sezonluk ama sezon bitince kaldırıyoruz. Bahar döneminde başlıyor, okullar geziye gider gibi sınıf olarak okuldan çıkıp bu alana geliyorlar. Çocukluğumuzdan hatırlarsınız elimize bir top verirlerdi ve tüm gün onunla onardık. Onun daha nitelikli hali. Normal bir gün akışında 09:00’da okulda buluşan öğrenciler, 09:30 gibi alanımızda oluyorlar. Saat 09:30’dan 15.30’a kadar normal okul süresini kapsayan sürede de bu aktivitelere dahil oluyorlar. Bir paket programı. Kahvaltısı ve öğle yemeği de var. Geldikleri andan itibaren öğretmenleri çocukları bize bırakıyor. Burada restoranımızın veranda kısmında diğer öğretmenlerle birlikte yemek de yiyorlar. Bizim öğretmenlerimiz de eşlik ediyor”
Burcu-İlhan Ören
EN ÇOK DEVLET OKULLARI GELİYOR
Öğretmenlerinin eğitim fakültesinde hali hazırda ilgili öğretmen ya da mezun kişiler olduğunu belirten Ören, “Öncesinde biz kendilerine bir ya da iki gün süren eğitim veriyoruz. Eğitimden sonra onlar bizim alan liderlerimiz oluyorlar. Proje bazlı, part time olarak çağırdığımız geçen sene ile beraber 60’a yakın öğretmen var. 8 Nisan’da başladık 14 Haziran’a kadar her gün açık. Haziran’dan sonra kapatıyoruz. Bu dönem daha çok sınavların azaldığı, stres atmaya yönelik dönemler olduğu için okullar, okul dışı etkinlik yapma adı altında okuldan dışarı çıkıyorlar. Özel okullar da geliyor devlet okulları da geliyor. En çok gelenler devlet okulları diyebilirim. Çünkü genelde özel okullar çok daha fazla sosyal aktivite ile akışlarını doldurdukları için tercih sıralamasında veliler götürsüne dönebiliyor. Genelde özel okullarda okuyan çocukların yüzde 40’ı hafta sonu veliler tarafından getiriliyor. Bizim tercihimiz aslında hafta içi eğitim süresinde açık olan zamanda gelmeleri aslında. Çünkü okulda olmaları gereken bir günde motivasyonu dışarıda verelim temalı bu. Haftaiçi gelemeyen pek çok öğrenci gruplarını kırmayarak hafta sonu alıyoruz. O gün de velilere güzel bir gün olmuş oluyor. Çocuklarını bir gün bize verip onlarda çocuklarını seyredip kahvaltılarını yapmış oluyorlar” dedi.
BİNİN ÜZERİNDE ÖĞRENCİ AĞIRLADIK
Ören açıklamalarının devamında, “Bizim normal kurum portföyümüzde her yaştan gruba yönelik aktiviteler olsa da burada kurduğumuz kısım ilköğretim öğrencilerini kapsıyor. Geçen sene binin üzerinde öğrenci ağırladık. Şu anki rezervasyonlarda da geçtiğimiz seneyi geçtik. Yeni okullarımız da var aynı okullar geliyor zaten. Komple bütün okul olarak gelen okullar da var. Belli bir sayı limitini aştığımız zaman biz o günü o okula kapatıyoruz. Burası her ne kadar 500 kişili kapasiteli olsa da başka okul almıyoruz. O okul o gün kendi arkadaşları ile günlerini burada değerlendirmiş oluyorlar. Sadece oyun da değil 3 tane atölye de var burada. Permakültür yaşam alanı, doğada yaşam ve kampçılık alanı, geleceği hayal et isimli bir de bilim alanı var. Burada kamp materyallerimizi çıkartıyoruz. Tobleron dediğimiz ahşap plakalar üzerinde çocuklara görsel olarak anlattığımız fotoğrafları yerleştiriyoruz. Oyunların yanı sıra da bu üç atölye alanını gezip, bilgi sahibi oluyorlar. Amacımız belli başlı kelimeleri bilinçaltına verebilmek ki daha sonra biraz Pubg ya da Minecraft kültürü olmaktan çıksın çocuklar diye söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
‘SURVİVOR NEREDE?’ DİYE SORUYORLAR
Bilim Atölyesinde Elon Musk’ın Teslası, elektrikli otomobiller, Space X’ten bahsettiklerini belirten Ören, “Ya da yapay zekadan, ilk bilgisayardan bahsediyoruz. Bunlar çocukların oldukça ilgilerini çekiyor. Herkes kendi yaş grubuna göre giriyor. İlk parkur survivor parkuru oluyor. Servisten her inen çocuklar maalesef medyadan böyle algıladıkları için, Survivor nerede? Survivor’a geldik diye giriyorlar. Bu bizim tek kulvar aktivitemiz şu anda. Geri kalan aktivitelerin hepsi hep beraber yaptıkları aktivite. Bununla güne başlıyorlar ama bununla gitmiyorlar. Performanslarına göre günde 15 aktivite yapabiliyorlar. 5 yaşa zaten 30 tane grup yok tabii. Grup dinamiğine göre en çok eğlendikleri alana göre gezdiriyoruz. Bazen, ‘Biz bunu çok beğendik’ deyip aynı kulvarı yeniden gelebiliyorlar. Çok fazla oyun alanı olduğu için herhangi bir bekleme alanı da olmamış oluyor. Her grubun başında bizden bir tane öğretmen olduğu için 20 kişiye bir öğretmen düşüyor. Öğretmenin direktifleri doğrultusunda alandaki aktivitelere dahil oluyorlar” dedi.
ÇANAKKALE’DE İLK
Çanakkale’de bu konuda ilk olduklarını belirten Ören, “Özellikle okullara yönelik olduğu belli olsun diye Okullar Doğada dedik ismine. Çanakkale bunun için çok uygun. Bir Çanakkaleli olarak şunu söyleyebilirim; çok ön yargılı bir coğrafya burası. Geçen sene gelen tepkiler hep şöyleydi; Bir yapılsın, bir gidilsin. Bizim insanımız olumsuz yorum katmayı çok sever. Bir şekilde bir şehir efsanesi ile projenin yasak olduğuna dair ibareler dolaşmaya başladı. Biz hala bu yıl maalesef hala şöyle telefonlar alıyoruz, ‘O proje yasaktı ya kalktı mı?’ Ne onayı ne yasağı? Bir deli bir taş atıyor kuyuya sonra onu bin kişi çıkartamıyor. Milli Eğitim Müdürlüğü de bundan haberdar bizi gidip hepsine tanıtımlarımızı yaptık. O anlamda okulların gelmesine hiçbir mani yok. Devlet okulları da Milli Eğitim Müdürlüğü ile gerekli görüşmeleri yapıp geliyorlar zaten. Ama dediğim gibi Çanakkale’nin dinamiğini çok bildiğim için alışıktım zaten buna” dedi.
EŞİMİN PROJESİ
Projenin nasıl ortaya çıktığı ile ilgili de konuşan İlhan Ören, “İlk çocuğumuz Buğday’dan sonra eşim bir karar verdi. Normalde kendisi turizm mezunu. ‘Ben mesleğe dönmek istemiyorum. Kariyerime çocuk gelişimi üzerine devam edeyim diye eğitimler almaya başladı. Montessori eğitmenliğine geçti. İki yıl süren bir eğitim aldı. Bu anlamda alternatif eğitimlere bir giriş yapmış olduk. Montessori, Wandolf’la benzer eğitim temalarla tanıştıktan sonra ufkunuz değişmeye başlıyor. Yaşayarak öğrenme alanına çok faydalı olduğunu görüyorsunuz. Bu da beraberinde bize ‘Çanakkale’de bunu yapalım’ı getirdi. Aslında eşimin projesi oldu diyebilirim. Ben tecrübemle saha koordinasyonuna destek veriyorum sadece. Çok güzel pırıl pırıl öğretmen adaylarımız ile beraber çalışıyoruz. Umut veriyorlar bu anlamda. Bizden daha çok takip ettikleri için daha gelenekselci öğretmenlerden daha istekli ve hevesliler. Onlarla beraber biz de tazeleniyoruz” şeklinde sözlerini noktaladı.
BİLİM
26 Nisan 2019 - 14:30
Çocuklar oyuna değil "doğaya"
Güzelyalı’da bulunan Okullar Doğada isimli etkinlik alanında 5–14 yaş arası çocuklar doğa ile iç içe takım ruhunu yaşayarak kendilerini geliştirme imkanı elde ediyor
BİLİM
26 Nisan 2019 - 14:30