TKP Çanakkale İl Örgütü tarafından yapılan basın açıklamasında, ÇEDES protokolü ile laik ve bilimsel eğitim anlayışının devreden çıkarılarak, imamlardan oluşan tarikatların okullara girmesinin, öğrencilerin okul dışı denetimsiz mekanlara tarikatların kucağına taşınmasının önünün açılacağı iddia edilerek, “Çocuklarımızı tarikatların kucağına teslim etmeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye Komünist Partisi Çanakkale İl Örgütü Çanakkale Valiliği önünde basın açıklaması yaparak ÇEDES protokolünü protesto etti. Yapılan açıklamada Milli eğitim Bakanlığı ve Diyanet arasında imzalanan ÇEDES protokolü ile laik ve bilimsel eğitim anlayışının devreden çıkarılacağı belirtilerek, “Çocuklarımızı tarikatların kucağına teslim etmeyeceğiz” denildi.
TKP adına Berna Ersoy’un okuduğu basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi;
“İki ortaokulumuzda, Gazi Ortaokulunda ve Hüseyin Akif Terzioğlu Ortaokulunda ÇEDES protokolünün devreye sokulmasının ardından, TÜGVA vakfının Çanakkale temsilcisinin talebiyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Çanakkale’deki tüm ortaokul ve liselerin kapılarının TÜGVA’ya açılması talimatı verilmiştir. Milli eğitim Bakanlığı ve Diyanet arasında imzalanan ÇEDES protokolü ile laik ve bilimsel eğitim anlayışı devreden çıkarılarak, imamlardan oluşan kurulların belirleyiciliği altında tarikatların okullara girmesinin, öğrencilerin gençlik merkezleri olarak tanımlanan okul dışı denetimsiz mekanlara tarikatların kucağına taşınmasının önü açılmaktadır. Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu üyeliği yaptığı TÜGVA da benzer şekilde, gerici örgütlenmelerin ve tarikatların eğitim kurumlarına ulaşmasının bir aracı olarak işlev görmektedir. TÜGVA ile imzalanan protokol uyarınca, TÜGVA temsilcileri okullarımızda kurulacak medeniyet ve değerler kulüplerinde “değerler eğitimi” verip “sosyal faaliyetler” düzenleyebilecektir. Biliyoruz ki bugün eğitim sistemimiz bir bütün olarak gerici ve piyasacı bir kuşatma altındadır. AKP, 21 yıllık iktidarı boyunca devlet okullarında okuyan emekçi çocukları için yok dediği kaynakları özel okul patronları için var etmiştir. Arazi, vergi indirimi, öğrenci başına paraya kadar vermediğini bırakmamıştır. Sadece AKP’nin devlet kasasından aktardığı kaynaklar değil, her geçen gün artan özel okul fiyatlarıyla halkın cebinden aktarılan kaynaklar ve öğretmenlerin tabi olduğu ağır sömürü koşulları da eğitim sektörünü patronlar için inanılmaz karlı kılmaktadır. Müteahhit patronların eğitimciliğe soyunması boşuna değildir. AKP’nin eğitim sistemine bu piyasacı saldırısına tarikatlar, cemaatler, dinci vakıf ve dernekler üzerinden yürüttüğü gerici saldırı da eşlik etmiştir. Her mahalleye, boş kalsa da imam hatip okulları açılmış, imam hatipleştiremedikleri devlet okullarında ise bir yandan değerler eğitimi adı altında “seçmeli” derslerle laik eğitime saldırı sürmüş, yetmemiş gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollerle tarikatların okullara ve çocuklara ulaşmasına olanak sağlanmıştır. İşte okullarımızda uygulanmak istenen ÇEDES ve TÜGVA protokolleri bu laiklik düşmanı gerici saldırının bir uzantısıdır, çocuklarımızı yobazların tarikatların kucağına atma girişimidir. Okullarımıza tarikatların girmesine izin vermeyeceğiz! Çocuklarımızı tarikatların kucağına teslim etmeyeceğiz! Türkiye’de ve özellikle Çanakkale’de toplumun laiklik, bağımsızlık gibi Cumhuriyet değerlerini taşıyan kesimler inandırılmaya çalışıldığı gibi Türkiye’de azınlık değiller, ama örgütsüzler ve bundan dolayı güçlerinin farkında değiller.
Çanakkale halkı tarikatların okullara yerleşmesine karşıdır. Çanakkaleliler çocuklarının tarikatların kucağına teslim edilmesini istemiyor. Çanakkaleliler bir araya gelip bu uygulamanın karşısına dikildiğinde; aileler, öğretmenler bir araya gelip idarenin, milli eğitimin karşısına dikildiğinde tarikatları okulların kapısından içeri sokmaz, o protokolleri hükümsüz kılar. Unutmayalım ki gericiliğin karşısına cesaretle tutarlı şekilde dikilmenin yolu piyasacılıkla olan bağını görebilmekten geçer. Dolayısıyla bugün eğitim sisteminin laik ve bilimsel ama aynı zamanda kamucu bir anlayışla yeni baştan inşa edilmesi gerekmektedir. Çocuklarımızı tarikatlardan yobazlardan korumak için mücadele etmeye kararlı tüm dostlarımızı semt evlerimize parti binalarımıza bekliyoruz. Okullarımıza tarikatların girmesine izin vermeyeceğiz! Çocuklarımızı tarikatların kucağına teslim etmeyeceğiz.”
EROL UÇAR
