Ülkemizde yaşanan ekonomik güçlüklere karşı Emek ve Demokrasi Güçleri platformu tarafından “krize karşı” yürüyüşü düzenlendi.
Türkiye’deki ekonominin kötü durumuna tepki gösteren Çanakkaleliler sokağa çıktı. Yaklaşık 250 kişinin yer aldığı eylemin başında Golf Aile Çay Bahçesi’nde toplanıldı. Kordonboyu’ndan Cumhuriyet Meydanı’na doğru gerçekleştirilen yürüyüşte, “Patronlarla aynı gemide değiliz, krizin faturasını ödemeyeceğiz” pankartı açıldı. Eylemciler “emekçiyiz haklıyız kazanacağız”, “parasız sağlık parasız eğitim”, “Çanakkale uyuma ekmeğine sahip çık”, “insanca yaşamak istiyoruz”, “susma haykır zamlara haykır”,”yayaya öncelik yayaya özgürlük” ve “faşizme karşı omuz omuza” sloganlarını attı. Eylemde, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da yer aldı.
Yürüyüş sonu Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri adına Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Filiz Savaş tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı; “Bu gün ülkemiz son yılların en kırılgan sürecindedir. Muhalefetten her kesimin sık sık dile getirdiği ekonomik kriz, artık tüm ağırlığı ile hissedilmektedir. Yaşanan krizin, dış mihrakların oyunu, döviz lobisinin işi, terör örgütlerinin işi gibi bahanelerle kendisini sütten çıkmış ak kaşık misali dışarıda tutma gayretindedir. İktidar 17 yıldır uyguladığı politikalarla KİT’leri haraç mezat satıp özelleştirmiş, dışa bağlı borçlanma uygulamalarıyla ithalatı teşvik etmiş, üretimi değil tüketim ekonomisini hayata geçirmiştir. İşçilerin sendikalaşmasını engelleyen, grevlerini erteleyen, işsizlik fonunu yağmalayan, kıdem tazminatına göz koyan, memurları kapı kuluna çeviren, yüzde 4’lük dilimlerle verdiği zammı doğrudan ve dolaylı vergilerle anında geri alan, güvenceli çalışma düzenini yok eden, köylünün toprağını ekmesine engel olan, köylünün üretemediği, üretse bile zarar ettiği şu durumun yegane sorumlusu hükümetin politikalarıdır. Esnafın siftah yapmadan kepenk kapattığı, küçük ölçekli işletmelerin artık iflas etmek üzere olduğu, çarkların dönmediği dönemde krizin olmadığını söylemek aklımızla alay etmektir. Soğanın, patatesin, patlıcanın terörist ilan edildiği bu günler, biz emekçilerin yaşamının daha da çekilmez hale geldiği günlerdir. Büyük işletmeler ve şirketler de kriz fırsatçılığı ile kendilerini garantiye alma telaşındadır. Yaşadığımız ilde de işçilerimiz bu durumdan nasibini almaktadır. Çanakkalemiz’de bu anlamda iki önemli işletme olan IÇDAŞ ve Kale-Seramik şirketleri sadece kendilerini kurtarma çabası içindeler.
“Krizin sorumlusu biz değiliz faturasını ödemeyeceğiz”
“Saygıdeğer Çanakkale halkımız, Yargıyı, yürütmeyi yasamayı Saraya bağlayan Tek Adam rejimi ve onun küçük ortağı yaşanan krizin sorumlularıdırlar. Yaşanan kriz aynı zamanda bir yönetememe krizidir. Yerel seçimleri bir beka meselesi olarak gören bu zihniyetin beka sorunu vardır. Biz işçiler, emekçiler, emekliler köylüler ve küçük esnafın beka sorunu, bu krizi yaratan ve kriz politikaları uygulayan hükümetin bir an önce iktidardan indirilmesiyle giderilebilir. AKP hükümetinin uyguladığı bu ekonomi politikaları, damat ekonomisinin sonucudur. Krizi çıkaranlar sorumlu değilmiş gibi krizin faturası zamlar, vergiler, işten atmalar yoluyla bizlere ödetilmek istenmektedir. Bir sermaye iktidarı olan bu iktidara buradan sesleniyoruz. Krizin sorumlusu biz değiliz. Faturasını da biz ödemeyeceğiz. Krizin faturasını krizi çıkaranlar ödesin.”
“Saygıdeğer Çanakkale halkımız, Yargıyı, yürütmeyi yasamayı Saraya bağlayan Tek Adam rejimi ve onun küçük ortağı yaşanan krizin sorumlularıdırlar. Yaşanan kriz aynı zamanda bir yönetememe krizidir. Yerel seçimleri bir beka meselesi olarak gören bu zihniyetin beka sorunu vardır. Biz işçiler, emekçiler, emekliler köylüler ve küçük esnafın beka sorunu, bu krizi yaratan ve kriz politikaları uygulayan hükümetin bir an önce iktidardan indirilmesiyle giderilebilir. AKP hükümetinin uyguladığı bu ekonomi politikaları, damat ekonomisinin sonucudur. Krizi çıkaranlar sorumlu değilmiş gibi krizin faturası zamlar, vergiler, işten atmalar yoluyla bizlere ödetilmek istenmektedir. Bir sermaye iktidarı olan bu iktidara buradan sesleniyoruz. Krizin sorumlusu biz değiliz. Faturasını da biz ödemeyeceğiz. Krizin faturasını krizi çıkaranlar ödesin.”