Güvenli Sürüş ve Biniş Eğitmeni Tanser Katkar ilk kitabı ‘Güvenli Sürüş ve Biniş’ raflardaki yerini aldı. Evden çıktığımız zaman bir şekilde trafiğin içerisinde olduğumuzu belirten Eğitmen Katkar, kitabında, ortak dilin konuşulması ve herkesin güvende olması gerektiğini belirtiyor.
Güvenli Sürüş ve Biniş Eğitmeni Tanser Katkar’ın motosiklet ve otomobil tutkusu çok küçük yaşlarda başladı. Öyle ki araba kullanmayı babasının annesine öğrettiği sırada öğrendi. Motosiklet aşkı ise eniştesinin köydeki motoru ile başladı. Trafikte bir düzenin ve akışın olduğunu belirten Katkar, bir şekilde herkesin trafikte var olduğunu ve ortak dil geliştirmesi gerektiğini savunuyor.
Motosiklet ile tanışmanız nasıl oldu?
Annemin ve babamın iş yoğunlukları nedeni ile anneannemin yanına gönderiliyorum. Teyzem ve eniştemin yanında anneannem ile birlikte yaşamaya başlıyorum. Köyde bir çocuk, -kitapta yazan şekliyle söyleyeyim size- kedi, köpek, horozlarla bir yaşam, ama benim en çok ilgimim çeken şey, eniştemin motosikleti oldu. Onun üzerinde geçiriyorum bütün vaktimi. Gelse de çalıştırsa diye gözünün içine bakıyorum, onu bekliyorum. Bunun için hatta fazlaca üzerinde kaldığımdan dolayı menenjit geçirdim. Daha sonrası zaman içerisinde ilkokul sonrası bisiklet ve küçük motorlar ile başlayan serüven, lisede yine aynı şekilde devam ediyor. Üniversite ve ardından atanmam ile birlikte daha da hız kazanıyor.
Hep ‘Motosikletim olsun’ mu dediniz? Genelde arabalara daha ilgili olur erkekler.
Her ikisi de… Hatta kendi kendine giden bir KITT diye bir araba vardı. Önünde kırmızı bir ışık vardı. O dönem meşhurdu ve ben babamın ilk defa arabasını kaçırmıştım. Boyum da çok kısaydı. Liseden mezun olduğumda 149 civarındaydım. Arabayı kullanırken altıma yastık da koymak zorundaydım. Yastığı da koyduğum halde babamın arabası ile bir yerden geçerken, babamın arkadaşı kulübe geliyor ve diyor ki, ‘Sefer Bey az önce arabanız bizim mahalleden geçti ama içinde hiç kimse yoktu!’ Arkadaşları gülüyor falan.
Araba ve motosiklet kullanmayı size kim öğretti?
Araba sürmeyi babam anneme öğretirken gördüm, fotoğrafik zekayı ile kaptım. Motosiklette ise içgüdüsel diyelim. Bisikletten sonra daha pratik, küçük motosikletler kullanmak kolay oluyor.
Daha mı aşina oluyor bisiklet kullananlar motosiklet kullanmaya?
Kesinlikle… Çok iyi bir konuya parmak bastınız, çünkü kitabımda da yer verdim buna. Fizik kanunları ile açıklanmış yıllar önce. Bir parayı yere koyduğunuzda Sabit hızla hareket ettiğinde para dik duruyor, ancak hızını kaybettiğinde biliyorsunuz düşüyor. Fiziğin tamamen kanundan hareketle motosiklet kullanıcıları dışarıdan baktığınızda mükemmel işler yapan kasıntı tipler gibi dururlar. Oysa fizik bunu açıklamış. Bu zaten kendi kendine gidebilen bir şey. Biz çokça bir şey yapmıyoruz. Biz, marjinal bir şekilde arada onunla oynuyor hatta hata yaptırıyoruz. Kendi başına çok tehlikesiz olan motosikleti biz hatalı kullanarak tehlikeli hale getiriyoruz.
Otomobil ve motosikleti bu kadar çok seven birisi çok da gezmiştir diye düşünüyorum.
Yıllarca tayin olduğum yerlerde gerek otomobil gerek motosikletle olan serüven bana milyon kilometrenin üzerinde yol yaptırdı. Bunu da ilk kez sizinle paylaşıyorum. 1 milyon 400 bin kilometrenin üzerinde bir kilometrem çıkmış oldu. Kitapta bu hangi araçla? Kaç km yaptığım tek tek not edilmiş durumda. Bu da beraberinde çok büyük tecrübe gerektiriyor.
Tecrübe demişken, ileri sürüş tekniği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?
Son zamanlarda ileri sürüş diye bir şey uydurulmuş durumda. İleri sürüş teknikleri ve tabii ki ama bugün 20 yaşında ehliyetini yeni almış birisine, ‘Gel seni eğitimle ileri sürücü haline getireyim’ dediğinizde bir haksızlık yapmış oluyorsunuz. O haksızlık da şu, emekleme düzeyindeki dünya trafik düzenini koşturmaya çalışamazsınız. Güvenli olmalıyız biz. Ben trafikte size zararı bir sürücü olmamam için güvenli bir sürücü, güvenli bir binici olmak zorundayım. Siz de diğerlerine zarar vermemek için güvenli bir sürücü güvenli bir binici olmak zorundasınız.
Güvenli sürüş ve biniş nedir tam olarak biraz açabilir misiniz?
Evinizin kapısından çıktıktan sonra trafikte bir şekilde var oluyorsunuz. Yaya, yolcu, sürücü, binici, şoför. Madem bu ortam içerisindeyiz, ortak bir dili konuşmamız ve hepimizin güvende olması gerekiyor. Hakikaten riskli bir ortam. Kaldırımın ne tarafında yürüyeceğini de bilmeli yayalar. Her yerden yola atlanmaması gerektiğini de bilmeliler. Trafiğin tüm paydaşlarını kapsıyor.
Peki siz bu konuma gelene kadar nasıl geliştirdiniz kendinizi? Küçüklükte ilginiz varken eğitmen olmak aklınızda yoktu sanırım.
Çok doğru. Tek gayem gezmekti. Sürmek, binmek, hep yolda olmak… Hatta bu konu ile ilgili babamın da sert eleştirilerine maruz kaldığım olmuştur, çok gezdiğim ve gezenti olduğum yolunda. 2000’li yıllara geldiğimde dediğiniz gibi kafamda bir fikir oluştu. Trafiğin düzensizliği bu konuda bir şeyler yapılması gerektiği düşüncesi ile Almanya’ya gittim. Almanya’da ADAC olarak bilinen ve eğitimlerinin çok sert ve ciddi olduğu eğitim kurumlardan ilk eğitimlerimi aldım. Bunu için altı kez Almanya’ya gittim. İngiltere’deki, Amerika’daki eğitim çalışmalarını özümsedim. Bunlardan filtreleme yaptım ortak bir dil oluşturmak adına. Uzak Doğu’da Japonların eğitimlerini değerlendirdim, ama ülkenize geldiğinizde ülkenizde onları yapamazsınız. Trafik de aynı değil, sizden beklentiler de farklı. MEB’e bağlı bir eğitmen olmanız gerekiyor. Bu eğitimlerin belgelerini aldıktan sonra sürücü kurslarında eğitim vermeye başladım. Sürücü kurslarında bilgi eksikliği olduğu düşüncesi ile Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursumu başlattım. Çanakkale’den başlayıp Ankara’ya kadar yol üzerindeki benimle temas kuran sürücü kurslarının eğitmenlerinin eğitimine yönelik bir proje başlattım. Bütün bunları tamamen kendi bütçem ile yaptım.
Büyük bir fedakârlık gerekiyor tabii bunlar için. Tam anlamıyla işe kendini adamak gerekiyor.
Aynen öyle…
Nasıl başladınız diye sordum ama şunu da merak ediyorum; sizi sinirlendiren, düşündüren bir şey mi oldu trafikte? Bu düzensizliğe bir ‘Dur’ demem gerek mi dediniz?
Evet çok güzel yollar var. Özellikle Almanya’da. Dünyanın tek ücretsiz otobanları var. Sonra oradan çıkıp Türkiye’ye geri geldiğinizde insanların birbirine karşı olan anlamsız tavırları, trafik içerisinde yükseltilen sesler, jest ve mimikler çok garip. Bununla ilgi senaryosunu da yazdığım bir proje var aslında hayata geçmemiş durumda. Başrol ile ilgili kişi araştırıyorum. Elinizle yapacağınız basit bir hareket ile trafikte bütün sorunları çözebiliyorsunuz. Trafik kültürünü oluşturmak için göz göze de gelmemeniz gerekiyor kimseyle. Trafikte göz göze geleceğiniz tek bir konum vardır; yayasınızdır, karşıdan karşıya geçerken aracın sürücüsünün sizi görüp görmediğini kontrol etmeniz lazımdır, ama siz cep telefonu ile oynamayı tercih ediyorsanız burada da yanlışlık vardır. ‘Sinirlendiren’ diye sorduğunuz için söylüyorum. Bu kaosun kesinlikle sona erdirilebileceğini düşünerek. Ondan önce söylediğiniz de doğru, buna hayatımı ben vakfettim. O yüzden de bu konuda ciddi şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Hem sevdim, aşık olduğum iştir motosiklet. Bu bağlamda yola çıktım.
DOĞRULUKTAN EMİN OLUNMAYAN BİLGİLER PAYLAŞILMAMALI
Piyasa birçok eğitmen arkadaşım var. Hatrı sayılır insanlar. Güzel işler yapanlar da var. Güzel videolar çeken. Eğitmen arkadaşlarımdan aslında bir ricam var. Doğruluğundan yüzde yüz emin olmadıkları şeyleri paylaşmamaları gerekiyor. En son izlediğim bir videoda panik fren konusu işleniyor. Önce arka tekerlekle, daha sonra ön tekerlekle ve daha sonra prograsif olarak ön arka tekerlek birlikte frenin nasıl yapılacağı söyleniyor, fakat seyrettiğinizde şunu görmüyorsunuz; ‘Motosiklet dik, bakışın ileride olduğu durumda uygulanır’ cümlesi bu videonun içerisinde yok. Oysa panik fren motosikletin sade ve sadece dik ve bakışın ileride olduğu şekilde uygulanır. Bu videoyu hiç işi bilmeyen biri olsa seyredip bunu bir virajda uygulamaya kalksa çok büyük bir kaza ile karşı karşıya kalınır. Debriyajdan hiç bahsedilmiyor bu videoda. Debriyaj çekilir. Neden çekilir? Arka tekerlekteki güç alınır. Gücü alacaksınız. Oda motosikletin ilerlemesine yardımcı olmayacak o esnada. Debriyaj, arka, ön şeklindedir sıralama. Bunlardan bahsedilmiyor.
DÜNYA TRAFİK PİYASASI KARINCALARI ARAŞTIRIYOR
Mesela yine tanınan, bilinen eğitmenlerden bir tanesi emniyet şeridinde nasıl motosiklet kullanılacağının videosunu çekmiş. Bu da var. ‘Emniyet şeridinde ön tarafta bir tek kamera varsa emniyet şeridinden gidebilirsiniz. Baktınız iki tane kamera var o zaman sizin arkadan sizin plakanızı çekebilirler hemen emniyet şeridini terk edin. Normal yolda sürün’ gibi bilgiler ile bir yere varamayız. ‘İstanbul trafiğinde bu şekilde araç kullanın’ bu şekilde olmaz. Kurallar sana geçerli bana geçersiz değil. Kurallar hepimiz için geçerli. Bir yakınınız ambulans ile trafiğin ortasında kalmışsa çıldırıyorsunuz. O zaman o emniyet şeridi gerektiği şekilde kullanılmalı. Arıza yaptığınızda kullanabilmelisiniz. Biz tabii isteriz motosiklet sürücüleri için ayrı bir yol olsun. Araç sürücüleri ile motosiklet sürücüleri arasında bir empati var zaten. Trafik bir su gibidir, akarsu gibidir. Boşluklar dolar. Birileri sağ şeride sol şeride geçer. Dünya trafik piyasasının karıncalarını araştırdığını biliyor musunuz? Karıncaların ahenk içerisinde, sabırla, sabit bir hızla hareket ettiğini görebiliyorsunuz. Bu konuda derin araştırmalar var.
Teşekkür ederiz .
GÜNDEM
30 Kasım 2021 - 15:34
Eğitmen Tanser Katkar: "Trafikte ortak dil konuşulmalı"
Güvenli Sürüş ve Biniş Eğitmeni Tanser Katkar ilk kitabı ‘Güvenli Sürüş ve Biniş’ raflardaki yerini aldı
GÜNDEM
30 Kasım 2021 - 15:34
İlginizi Çekebilir