Çocuk Sağlığı Ciddi Tehdit Altında
Uluslararası akredite bir laboratuvarda yapılan testler sonucunda, örneklerin %61’inde birden fazla pestisit kalıntısı, %43’ünde ise PFAS (per/polifloroalkil maddeleri) içeren pestisitler tespit edildi. Bu kimyasalların çocukların hormonal sistemi ve nörogelişimi üzerinde kalıcı etkiler bırakabildiği biliniyor. Ayrıca analiz edilen ürünlerin %31,6’sında, kanserojen ya da üreme sağlığını tehdit eden pestisitlere rastlandı.
En yüksek uygunsuzluk oranına sahip ürünler arasında salamura yaprak (%80), yeşil sivri biber (%70), ıspanak (%67) ve kıvırcık marul (%40) yer aldı. Armut, üzüm, elma gibi meyvelerde de yüksek oranlarda pestisit kalıntısı bulundu.
Greenpeace’ten Bakanlığa Açıklama Çağrısı
Greenpeace Türkiye Direktörü Berkan Özyer, Tarım ve Orman Bakanlığı’na seslenerek pestisit analiz sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılmasını istedi. Özyer, “Birden fazla pestisite maruz kalmak, tek bir pestisite göre çok daha büyük sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu durum özellikle çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Çocukların sağlıklı ve temiz gıdaya ulaşması temel bir haktır. Bakanlık bu konuda şeffaf davranmalı ve kamuoyunu bilgilendirmelidir,” dedi.
Greenpeace’in Zehir Etme kampanyası kapsamında hazırlanan rapor, 2020 yılında yayımlanan ve %15,6 oranında mevzuata aykırı pestisit içeren gıdaların belirlendiği önceki çalışmanın da devamı niteliğinde. Yeni analizler, Türkiye’de pestisit kullanımının azalmadığına ve sağlık risklerinin arttığına işaret ediyor.
Greenpeace’in Talepleri:
-
Tarım ve Orman Bakanlığı, pestisit analiz sonuçlarını düzenli olarak açıklamalı.
-
Pestisit kullanımını azaltacak organik ve ekolojik üretim yöntemleri kamusal olarak teşvik edilmeli.
-
Çocuk sağlığı için tarımda zehirsiz alternatifler yaygınlaştırılmalı.