Yeni yatırım, bölge istihdamına doğrudan katkı sunarken, yıllık 6 milyon ton cevher üretimiyle Türkiye’nin bakır ithalatının ikamesinde önemli rol oynayacak.
Kullanım alanı her geçen gün artan bakır, geleceğin “stratejik” madenleri listesindeki yerini güçlendiriyor. Ulaşımdan otomotive, enerjiden sanayiye, inşaattan teknolojiye kadar onlarca farklı sektör için kilit öneme sahip olan bakır, iletkenlik özelliği sayesinde, yenilenebilir enerji üretiminde de etkin şekilde kullanılıyor. Türkiye’de cevherden katot bakır üretimi yapan tek izabe tesise sahip olan Eti Bakır’ın kardeş şirketi Truva Bakır, Bayramiç’teki bakır madeni yatırımı için çalışmalarını sürdürüyor. Şirket yeni yatırımıyla Türkiye’nin bu alandaki üretim kapasitesine önemli bir katkı sunarak, ithalatın ikamesine hazırlanıyor. Tesis, bölge halkı için istihdam kaynağı da olacak.
‘‘BAKIR İTHALATINI DÜŞÜRMEYİ AMAÇLIYORUZ’'
Çanakkale’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını destekleyecek yatırımla ilgili bilgi veren Truva Bakır İşletme Müdürü Ünsal Arkadaş, “Geleceğin en stratejik hammaddelerinden biri olan bakırda ülkemizin ihtiyacı, yıllık 500 bin ton civarında. Halilağa Bakır Madeni sayesinde hem bölgenin ekonomik kalkınmasını desteklemeyi hem de Türkiye’nin bakır ihtiyacının karşılanmasına destek sunmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin madenden son ürüne kadar tek bakır üreticisi olan kardeş şirketimiz Eti Bakır’ın yüzde 99,99 saflıkta ürettiği katot bakır, pazarın %20’sini karşılıyor. Biz de Halilağa Bakır Madeni ile katot bakır üretimini artırarak, ülkemizin bakırdan kaynaklı cari açığının azalmasına destek vermeyi amaçlıyoruz. 15 yıllık işletme dönemimiz boyunca toplam 90 milyon ton cevheri ekonomiye kazandırarak, ithal edilmekte olan 2,5 milyar dolarlık bakırın Türkiye’de üretilmesini sağlayacağız” dedi.
‘‘SÜRDÜRÜLEBİLİR MADENCİLİĞE ÖRNEK OLACAK’’
Sektöre sürdürülebilir madencilik odağında örnek bir tesis kazandırılacağını belirten Arkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgenin ve bölge halkının ihtiyaçları doğrultusunda hem ekolojik dengeyi hem de ekosistemi korumayı hedefleyen çalışmalar yürütüyoruz. Madenleri doğaya en az zararla çıkarmak, sonrasında rehabilitasyon çalışmalarını en iyi şekilde yapmak bizim görevimiz. Çevresel etkiler konusunda maksimum duyarlılıkla inşa edilecek projemiz; insan, çevre ve sürdürülebilirlik hassasiyetiyle üretim yapacak. Halilağa Bakır Madeni, bu bölgede yer altı suyu kullanmayan belki de tek sanayi şirketi olacak. Özellikle su tüketimiyle ilgili jeoloji mühendisleriyle birlikte uzun süreli çalışmalar gerçekleştirdik. Yer altı sularını korumak için Devlet Su İşleri (DSİ) Müdürlüğü’yle de dirsek dirseğe çalışarak, isale hattı ve toplam 3 milyon metreküp kapasiteli iki adet gölet projesinin yapımına başladık. Bu göletler sayesinde 3,3 milyon metrekarelik tarım arazisinin sulanması da sağlanacak. Öte yandan rehabilitasyon çalışmalarımızla ekonomik faydanın yanında çevresel fayda sağlayacağız. Projenin yapım aşamasında ve sonrasında 300 bin ağaç dikerek; doğamıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.”
‘‘ÖNCELİĞİMİZ BÖLGE İSTİHDAMINA VE EKONOMİSİNE KATKI’’
Maden sahasının önemli bir istihdam merkezi olacağının altını çizen Arkadaş, “İnşaat döneminde 2.000 kişinin çalışacağı tesisimizde işletme sürecinde 1.200 kişi çalışacak. Bunun önemli bir kısmını yerel istihdam oluşturacak. Tüm şirketlerimiz gibi bulunduğumuz bu bölgenin ekonomik kalkınmasına da katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda gıda, satın almalar, lojistik ve diğer ihtiyaçlarda yerel işletmelerimizle çalışmaya özen gösteriyoruz. Bölgenin ihtiyaçları önceliğiyle sosyal fayda sağlayacak birçok sorumluluk projemizle ilgili çalışmalarımız da devam ediyor” diye konuştu.
GİZEM AY
