2022 benim için epey aksiyonlu bir yıl oldu sevgili dostlar, henüz yıl bitmiş değil ama ben hızına yetişemedim.
Uzun bir yaz tatilinden sonra yeni aldığım kararlarla, fikirsel yönelmeler yanında, yer ve yurt değişiklikleri yaşadım...
Kodlarım değişti sanki, sigarayı bıraktım, spora başladım, emekli oldum, mevcut işimden ayrıldım, yeni işe başladım, İşte Çanakkale Gazetesi'nden, Kalem Gazetesi'ne geçtim...
Bundan böyle sizlerle girdiğim başka bir yolda, başladığım yeni yolculukta paylaşımlarda bulunacağım...
İş değişikliği, ara verme, yeni iş alanları düşünürken ne hikmetse zamanda yolculuk yaptım ve neleri hatırladım?
Şöyle ki, eskiden bir işe atılma sürecinde ilkel ama bir o kadar da el altından etkili yöntem olan ve dandik kartvizitlerin arkasına yazılıp, imzalanan, "Hamili kart yakınımdır" şeklini bilen bilir...
Başka bir ülkede örneği olabileceğine bile ihtimal veremediğim ve çok acayip şekilde bir devrin adeta İŞKUR niteliğinde olan bu kart bir nevi ilgili kişinin nüfuzunu belirlerken, kartın sunulduğu koltuk sahibine ise ufaktan saygıyla karışık bir ayar da verirdi , kartı alan kişiyse casus filmlerindeki gibi heyecanlı, panik ataklı bir hallere girer, inceden konuyu masaya yatırırdı.
Bu tür girişimlerde muhatabı tarafından geri çevrilmek, uzun süreli bekletilmek filan abesle iştigal sayılır, bıyık altından sırıtılarak sonuca doğru hızla ilerleme kaydedilirdi...
Bu noktada elbette girilecek işin mahiyeti kadar, girme süresi de mühimdi...
Yıllar sonra bu kart mevzusu nerde aklıma geldi bilmem ama bilinçaltım yine bana oyunlar oynuyor, saçma örnekler de çağrışım yapıyor olabilir.
Kart emanetçiliğinin şimdiki dönem versiyonları çok daha kapsamlı, lakin iş bitirme ve yerleştirmede yine de inkar edilemez bir güç, siyasi bağlantılar, gönüldaşlık, aynı dava, ya da tarafta olma durumu da var.
Liyakat esasının çürümeye başlamasının temelinin atıldığı kart mevzusu modern zamanlarda, bir nevi, "Kefilim ben buna, bu bizim oğlan, besle, semirt iyice, yeri belli olsun, zira o benim daimi tescilli, her iki cihanda etiketim, markam, temsiliyetim, rozetli yalakam" şekline evrilmesi aslında...
Muhteremler üzerinde denenen ve her daim etkisi olduğu bilinen yöntemler tarz değiştirse de, toplumda karşılığı halen var...
Öte yandan ise öylesine kanıksanmış ki bu tür mevzular, eleştirmeyi iş edinenler bile bıkkın, ağzına kadar isyan biriktirenler bile suskun...
O zaman, ne diyoruz?
Bum, bum, bum
Daldan hop dala uçtum
Sonunda bir dala kondum
Nedir bu daldaki durum
Takvimlere yaprak eklemek olmaz ki
Son durakta inmem demek olmaz ki
Yalnız laf olsun diye söz söylemek olmaz ki
Durduk yere aşk olsun demekle aşk olmaz ki...
...................
YAZARLAR
Yayınlanma: 26 Eylül 2022 - 09:22
Hamili kart yakınınız mı?
2022 benim için epey aksiyonlu bir yıl oldu sevgili dostlar, henüz yıl bitmiş değil ama ben hızına yetişemedim
YAZARLAR
26 Eylül 2022 - 09:22
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir