Nası ya..
Truva Kralı Priamos’un saklı hazinesini Schilman bulmamış mıydı ? Karayolları işi gücü bırakıp hazine mi arıyor..
Elbette böyle bir şey yok, bunu ben uydurdum.
Haklı olarak ‘neden’ diyeceksin..
Anlatayım..
Çanakkale-İzmir karayolunun 12.km’sinde Karayolları bir çalışma yapıyor. Düz bakınca yan yol yapılıyormuş gibi ama epey de çalışma var.
İhtimalleri sıralayalım..
BiR: Yol ve oradaki viyadük boğaza doğru kaydığı için beton kazıklarla akma durdurulmaya çalışılacak..
iKi: Eskiden viyadük virajının başında ‘Seyir Terası’ vardı. Buradan Abideye ve yarım adaya net bir bakış vardır. Boğazın girişini de gören bir yer. Burasyı siyasi nüfuz sahibi bi muhterem kiraladı, onun için yan yol açılıyor.
ÜÇ: Manzara nefis..yarımadaya bir bakış atmak için Seyir Terası yapılacak..
DÖRT: Zorlama da olsa; bir zamanlar Manzara, Bağevi gibi restoranların olduğu yerle ilişkili bilmediğimiz bir işlem yapılıyor.
BEŞ: Karayolları işi gücü bıraktı, Hektor’un hazinesini arıyor.. (sahi hektor’un hazinesi var mıydı)
ALTI: Kafasına göre takılıyor..
Merak ettik ve Karayolları 142. Şube Müdürü Orhan Yıldız’ı cebinden aradık..
Soru basit..
‘Efennim falan yerde bi çalışma var acaba burada ne yapılıyor, bilgi alabilir miyiz’
Şimdi burada bir dakikanı almak istiyorum. Sence Orhan bey ne yanıt vermiştir.
Her zamanki fasıl..
‘Biz bilgi veremeyiz..’
Muhterem, sizden siyasi demeç istemiyoruz, falanca konuda ne düşünüyorsun diye sormuyoruz. Orada iş makinaları çalışıyor. Belli ki burada bir iş yapılıyor. Senin kurumun çalışıyor, alt tarafı neyse onu diyeceksin..
Yok..
Bilgi veremezmiş..
Eee..o zaman 142.şubenin burada işi ne. Kapatın gitsin.
Allah aşkına Troya’nın gizli hazinelerini mi arıyorsunuz da bilgi veremiyorsunuz..
Meraklısına: Aynı sorun Güzelyalı kavşak çalışması için de önümüze konmuştu. Kurumlar sorumluluk almıyor, işin içinden sıyrılmak için ‘bilgi veremeyiz’ diye sallıyor..
Orhan bey bizi Bursa Bölge’ye salladı..
‘Efennim şu numaradan arayın bilgiyi orası veriversin..’
Peki..
Aradık..
Meramımızı anlattık..
Eminim yanıtı tahmin ediyorsunuzdur..
‘Şakkk..’
‘Biz bilgi veremeyiz; Karayolları Genel Müdürlüğünü arayın..’
Vay canına..merakımız artıyor..
‘Tak’ aradık Genel Müdürlüğü..
Böyle olunca böyle dedik..kim olduğumuzu, nereden aradığımızı söyledik..
Hadi yanıtı sen tahmin et..
İmkanı yok tahmin edemezsin..
‘Biz size dönüş yaparız..’
Hadi bi tahmin daha yap..
Sence döndüler mi ?
Nerdeeee..ne arayan var ne soran. Anlayacağın geçen haftadan bu yana bi Allahın kulu burada ne olduğunu söyleme cesaretini bulamadı..
Aziz okur..
Kusura bakma; burayla ilgili kimse bilgi sahibi değil..
Nasıl olsun ki; şimdi herkesin işi gücü var. Seçim koşturuyor, pozisyon alıyor; biz de kalkmış ‘hiişt orada ne yapıyorsunuz’ diye boş boş konuşuyoruz..
Sana ne; ne oluyorsa oluyor değil mi ama.. Velhasıl sevgili okur; koltuklarda oturan müdür geçinen insanlar ya yaptıkları işi bilmiyor ya da ‘suya sabuna dokunma uzun yaşa’ taktiği ile pozisyon alıyor.. Gelelim sadede..
Kurumlardan alamadığımız bilgiyi dostluk ilişkileri ile elde ettik..
Neymiş..
Orada çatlaklar oluşmuş, heyelan riski görüldüğü için sondaj yapılmış ve hemen önlem alma yoluna gidilmiş. Viyadük ile ilgili bir sorun yokmuş..
Aha hepsi bu..
Bunun neyini veremiyorsunuz muhteremler..
Yazık, o koltuklarda oturmayın; ‘korkaklık kanınıza işlemiş’ diyeceğim de tutuyorum dilimi..
Truva Kralı Priamos’un saklı hazinesini Schilman bulmamış mıydı ? Karayolları işi gücü bırakıp hazine mi arıyor..
Elbette böyle bir şey yok, bunu ben uydurdum.
Haklı olarak ‘neden’ diyeceksin..
Anlatayım..
Çanakkale-İzmir karayolunun 12.km’sinde Karayolları bir çalışma yapıyor. Düz bakınca yan yol yapılıyormuş gibi ama epey de çalışma var.
İhtimalleri sıralayalım..
BiR: Yol ve oradaki viyadük boğaza doğru kaydığı için beton kazıklarla akma durdurulmaya çalışılacak..
iKi: Eskiden viyadük virajının başında ‘Seyir Terası’ vardı. Buradan Abideye ve yarım adaya net bir bakış vardır. Boğazın girişini de gören bir yer. Burasyı siyasi nüfuz sahibi bi muhterem kiraladı, onun için yan yol açılıyor.
ÜÇ: Manzara nefis..yarımadaya bir bakış atmak için Seyir Terası yapılacak..
DÖRT: Zorlama da olsa; bir zamanlar Manzara, Bağevi gibi restoranların olduğu yerle ilişkili bilmediğimiz bir işlem yapılıyor.
BEŞ: Karayolları işi gücü bıraktı, Hektor’un hazinesini arıyor.. (sahi hektor’un hazinesi var mıydı)
ALTI: Kafasına göre takılıyor..
Merak ettik ve Karayolları 142. Şube Müdürü Orhan Yıldız’ı cebinden aradık..Soru basit..
‘Efennim falan yerde bi çalışma var acaba burada ne yapılıyor, bilgi alabilir miyiz’
Şimdi burada bir dakikanı almak istiyorum. Sence Orhan bey ne yanıt vermiştir.
Her zamanki fasıl..
‘Biz bilgi veremeyiz..’
Muhterem, sizden siyasi demeç istemiyoruz, falanca konuda ne düşünüyorsun diye sormuyoruz. Orada iş makinaları çalışıyor. Belli ki burada bir iş yapılıyor. Senin kurumun çalışıyor, alt tarafı neyse onu diyeceksin..
Yok..
Bilgi veremezmiş..
Eee..o zaman 142.şubenin burada işi ne. Kapatın gitsin.
Allah aşkına Troya’nın gizli hazinelerini mi arıyorsunuz da bilgi veremiyorsunuz..
Meraklısına: Aynı sorun Güzelyalı kavşak çalışması için de önümüze konmuştu. Kurumlar sorumluluk almıyor, işin içinden sıyrılmak için ‘bilgi veremeyiz’ diye sallıyor..
Orhan bey bizi Bursa Bölge’ye salladı..
‘Efennim şu numaradan arayın bilgiyi orası veriversin..’
Peki..
Aradık..
Meramımızı anlattık..
Eminim yanıtı tahmin ediyorsunuzdur..
‘Şakkk..’
‘Biz bilgi veremeyiz; Karayolları Genel Müdürlüğünü arayın..’
Vay canına..merakımız artıyor..
‘Tak’ aradık Genel Müdürlüğü..
Böyle olunca böyle dedik..kim olduğumuzu, nereden aradığımızı söyledik..
Hadi yanıtı sen tahmin et..
İmkanı yok tahmin edemezsin..
‘Biz size dönüş yaparız..’
Hadi bi tahmin daha yap..
Sence döndüler mi ?
Nerdeeee..ne arayan var ne soran. Anlayacağın geçen haftadan bu yana bi Allahın kulu burada ne olduğunu söyleme cesaretini bulamadı..
Aziz okur..
Kusura bakma; burayla ilgili kimse bilgi sahibi değil..
Nasıl olsun ki; şimdi herkesin işi gücü var. Seçim koşturuyor, pozisyon alıyor; biz de kalkmış ‘hiişt orada ne yapıyorsunuz’ diye boş boş konuşuyoruz..
Sana ne; ne oluyorsa oluyor değil mi ama.. Velhasıl sevgili okur; koltuklarda oturan müdür geçinen insanlar ya yaptıkları işi bilmiyor ya da ‘suya sabuna dokunma uzun yaşa’ taktiği ile pozisyon alıyor.. Gelelim sadede..
Kurumlardan alamadığımız bilgiyi dostluk ilişkileri ile elde ettik..
Neymiş..
Orada çatlaklar oluşmuş, heyelan riski görüldüğü için sondaj yapılmış ve hemen önlem alma yoluna gidilmiş. Viyadük ile ilgili bir sorun yokmuş..
Aha hepsi bu..
Bunun neyini veremiyorsunuz muhteremler..
Yazık, o koltuklarda oturmayın; ‘korkaklık kanınıza işlemiş’ diyeceğim de tutuyorum dilimi..
