Kirazlı Balaban mevkisinde faaliyet gösteren, onbinlerce ağacın kesilmesi ve siyanürlü altın arayacağı gerekçesiyle milyonların tepkisini toplayan Kanada menşeli maden firmasının ruhsatının süresi 13 Ekim’de doluyor. Çanakkale dahil Türkiye’nin birçok yerinden gelen STK, Dernek, Platform ve Forum temsilcileri bugün İskele Meydanı’nda bir araya gelerek bahsi geçen firmanın ruhsatının yenilenmemesi için haykırdı. Kazdağları Dayanışması tarafından yapılan ortak basın açıklamasında siyanürlü altın madenciliğinin getireceği kötü sonuçlar belirtilerek; “Çanakkale'yi yaşanmaz bir yer haline getirecektir. Kirazlı’nın ruhsatı yenilenmesin!” denildi.
https://youtu.be/ROTe4087GNw
13 Ekim’de ruhsatı süresi dolacak olan maden firmasının ruhsatının yenilenmemesi isteğiyle yüzü aşkın Kazdağları savunucusu, bugün saat 13:00’da Çanakkale İskele Meydanı’nda toplandı. Gerçekleştirilen basın açıklamasına Körfez Dayanışması, Kazdağları Sanatçı Dayanışması, Ayvalık tabiat platformu, Esenyurt doğa ile dayanışma inisiyatifi, Efem Çukuru Yürüyüşçüleri, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Yalova kazdağları dayanışması, Kazdağları kardeşliği, Ekoloji Birliği, Politek, Egeçep, İzmir Yaşam Alanları, Burhaniye Çevre Platformu, Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği , Gökkuşağı Dergisi, Bozcaada Forum, Gömeç çevre Platformu, Demokratik Kitle örgütleri temsilcileri ve çevreciler katıldı. Çevreciler hep bir ağızdan “Birleşe birleşe kazanacağız!”, “Havama, suyuma, toprağıma dokunma!” dediler. Yapılan konuşmaların ardından gerçekleştirilen basın açıklamasında şunlar denildi; “Bugün burada, Çanakkale, Kirazlı Köyü yakınlarında, büyük bir doğa talanına sebep olduğu altın madeni projesinin durdurulması ve süresi 13 Ekim 2019 tarihinde dolacak olan işletme ruhsatının yenilenmemesi isteğimizi dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Şirketin Kirazlı Balaban mevkiinde bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetler sonucu, ÇED Raporunda belirtilen sayının çok üstünde en az 200 bin ağaç kesilmiş, verimli üst toprak sıyrılmış, proje alanı tel çitlerle çevrilmiş, ulaşım yolları yapılmıştır, güvenlik kulübeleri yerleştirilmiş ve bayraklar dikilmiştir. Projenin bugüne kadar geldiği aşama bile, Kazdağları ekosisteminin bir parçası olan bu alandaki canlı yaşamını bütünüyle yok etmiş, sincaplar, kuşlar, karacalar yerlerinden edilmiştir. Proje alanındaki tahribat ve yıkım ile ilgili görüntülerin basına yansımasından sonra, verilen mücadele ile hem tüm ülkemizin hem de yurt dışında yaşayan dostlarımızın dikkatleri bir kez daha Kazdağları’na çevrilmiş, on binlerce insan çeşitli kereler Kirazlı’da buluşmuştur. Bugüne kadar mücadele içinde yer alan ve destekleyen herkese çok çok teşekkür ediyoruz. Projenin bulunduğu Bölge, dünyada sadece Türkiye’de yaşayan 7 bitki türünün yaşam alanıdır, ayrıca Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın da su toplama havzası üzerindedir.Projenin devam etmesi halinde, kırma eleme tesisleri, siyanür liç tesisleri, atık havuzları yapılacak, cehennem çukurları açılmaya başlanacak ve Kazdağları’nda gerçekleştirilecek doğa tahribatı telafisi mümkün olmayan bir hale gelecektir.”
“Çanakkale'yi yaşanmaz bir yer haline getirecektir”
“Projede 47 milyon ton cevhersiz, 25.6 milyon ton cevherli, yaklaşık 70 milyon ton kaya parçalanacaktır. Toprağın sülfürlü olması nedeniyle pasa dağlarında asit maden drenajının oluşacağı büyük olasılıktır. Oluşacak sülfirik asit yani kezzap da ağır metalleri çözecektir. Yeraltı ve yerüstü suları ve onların ulaşacağı Atikhisar Barajı ve ayrıca civardaki topraklar yüzyıllarca sülfirik asit ve ağır metallerle zehirlenecektir. Bölgedeki tarım ve hayvancılık yok olacaktır. Türkiye'nin en yaşanılır kenti seçilen Çanakkale'yi yaşanmaz bir yer haline getirecektir. Proje hemen durdurulmazsa, çölleşmiş, kuraklaşmış, zehirlenmiş topraklar ve akışı bozulmuş ve kirletilmiş yeraltı ve yerüstü suları ile karşı karşıya kalacağız. ÇED Dosyasında iddia edildiği gibi rehabilite edilmeye çalışılsa ve binlerce ağaç dikilse bile Orman ekosistemi hiçbir zaman aynı eski ekosistem olmayacaktır.”
“18 bin 900 ton siyanür kullanılacaktır”
“Altın madenciliğinin tehlikelerinden birisi de siyanür kullanımıdır. Projede 18 bin 900 ton siyanür kullanılacaktır. Siyanür açık havada buharlaşacak ve ayrıca atık yığınları ve havuzların altında yer alan membranların yüzlerce ton basınç altında delinme, yırtılma, çürüme, çökme ve deprem gibi nedenlerle sızdırması sonucu yeraltı sularına ve toprağa karışacak, insan ve diğer tüm canlıların üzerinde ölüm ve hastalık saçacaktır. Çanakkale ve Yöresinin birinci derece deprem bölgesinde olması ve projenin fay hatlarına çok yakın olması ve kaza riski de dikkate alındığında, Projenin kabul edilemez olduğu aşikardır. Kazdağları’nda ve çevresinde daha onlarca proje var. Bunlardan Ağı Dağı projesi Kirazlı’nın en az üç katı büyüklüğünde. Müthiş güzellikteki kestane ve meşe ormanlarının bulunduğu bir yerde. Küresel iklim krizinin ve kuraklığın yaşanmaya başladığı günümüzde ormanlarımızı suyumuzu daha da korumamız gerekirken, Kazdağlarımızda çok uluslu TeckKominko, Pilot Inc., Chesser, Newmont gibi şirketler, Orta Truva, Truva Bakır gibi yerli işbirlikçileri, Koza’nın, Eczacıbaşı’nın, Koç Grubunun, Cengiz Holding’in, Bahar Madenciliğin, Yıldız Holding’in ve daha pek çok şirketin projesi var.”
“Mücadelemize kesintisiz devam edeceğiz”
“Bu aşamada Kirazlı’ya sahip çıkmak ve Kirazlı’yı durdurmak çok önemli. Kirazlı giderse tüm Kazdağları gider. Kirazlı durdurulmaz ise diğer projeleri durdurmak daha da güçleşecek. Ülkemizin her yanı hem vahşi madenciliğin, hem de sermaye yanlısı enerji politikalarının kurbanı olacak. Türkiye adeta yangın yerine dönecek. Termikler, HES’ler, RESler, JES’ler ve şaşaalı mega projelerle eşsiz ekosistemlerimiz ve yaşam alanlarımız mahvolmaya devam edecek. Mücadeleyi Cerattepe’den Edirne’ye, Bartın’dan Adana’ya, Fatsa’dan Aydın’a, Hasankeyf’ten Kışladağ’a, Samsun’dan Karaburun’a, Munzur’dan Kazdağları’na birleştirmek ve el ele olmak gerek. Madencilerin ve iktidarın her türlü karalama kampanyalarına, yaratmak istedikleri provokasyonlara, sosyal rüşvetlere karşın, hiçbir kamu yararı olmayan, karı şirketlere her türlü riski doğaya ve halka olan bu yıkım ve talan projelerine ve politikalara karşı yan yana gelecek, dayanışacak ve bu saldırılara karşı barışçı mücadelemize kesintisiz devam edeceğiz.”
“Ruhsat yenilenmesin!”
“Bizler, yani yaşamdan yana olanlar, bu yıkım ve talanın hemen sonlandırılarak, Kaz Dağları’nda yapılması planlanan madencilik projelerinin iptal edilmesini, Kaz Dağları ekosistemine daha fazla zarar verilmemesini istiyoruz. Anayasanın güvence altına aldığı, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkımıza dayanarak; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı-Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne sesleniyoruz: Doğu Biga Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne ait 82225 sayılı işletme ruhsatı 13 Ekim’de süresi dolacaktır. Hukuka ve bilime aykırılığına rağmen onaylanan ÇED raporuna dahi aykırı çalışmalar yapılan bu işletmenin İşletme Ruhsatı yenilenmemelidir! Onlar ormandan gidene kadar biz Kazdağları’nı terk etmiyoruz. Kirazlı’nın ruhsatı yenilenmesin!”
ÇEVRE
12 Ekim 2019 - 15:46
Kazdağları Dayanışması: "Kirazlı'nın ruhsatı yenilenmesin!"(VİDEO)
Kirazlı Balaban mevkisinde faaliyet gösteren, onbinlerce ağacın kesilmesi ve siyanürlü altın arayacağı gerekçesiyle milyonların tepkisini toplayan Kanada menşeli maden firmasının ruhsatının süresi 13
ÇEVRE
12 Ekim 2019 - 15:46