Keyifsiz işlemler

Gayrimenkul sektörü ciddi paraların döndüğü ve yine bununla birlikte ciddi bir güven probleminin olduğu bir sektördür. Aslında çok keyifli geçmesi muhtemel süreçlerin taraflardan kaynaklı içinden çıkılmaz hale geldiği veya işlem sonuçlansa da anlamsız ego çatışmalarından dolayı türlü türlü gerginliklerin gölgesinde keyifsiz işlemlere kapı aralaması açısından enteresandır. Bahsettiğim sıkıntılar mülk sahibinden, alıcı adayından veya gayrimenkul danışmanından dolayı oluşabilir ancak çoğunlukla burada sıkıntı yaratan konu kişinin kendi güvensizliğinden dolayı işi farkında olmadan yokuşa sürmesidir ve hatta bunu bir hak olarak görmesidir.

Buyurun size daha taze taze bir örnekle bunu açıklayayım. Geçen hafta sonlandırdığımız bir işlem; mülk sahibi oldukça rahat, konuya hakim, konuya hakim olması için bütün doneler tarafımızdan kendisine iletilmiş, yol haritası belli ve güle oynaya tapu günü önce ofise geliyor, ardından tapuya geçerek imzasını atıyor, bize olan ödemesini yapıyor ve konu kendisi açısından kapanıyor. El sıkışarak ayrılıyoruz ve ileride olası bir gayrimenkul işlemi için güzel temennilerle ayrılıyoruz.

Alıcı adayı ise daha ilk andan itibaren içinde bulunduğu güvensizliği bize yansıtarak sürece başlıyor. Hiçbir yönlendirmemizi kabul etmediği gibi anlamsız taleplerde bulunmaya ısrarla devam ediyor. Biz kabul etmedikçe geriliyor, gerildikçe daha anlamsız taleplerle kendini güvene almak istiyor. Bu talepleri de reddedilince agresifleşip bizi suçlamaya yöneliyor ancak bir yandan da bizim öngördüğümüz yol haritasında ilerlemek zorunda kalıyor ancak olabildiğine isteksiz ve olabildiğine agresif. Şimdi anlamsız talep ne olabilir ki diye düşünüyorsunuzdur. Tapu 3 hafta sonra olacağından rakamın değişmemesi için kendisini garantiye almak istiyor, diyoruz ki Dolar’da çok ciddi bir artış olursa bu garantiyi veremeyiz zira mülk sahibi böyle bir durumda ciddi zarara uğrayabilir. Dilerseniz dolara çevirelim rakamı diyoruz, dolar artarsa zarar ederim diyor. Dolar artarsa siz kar edeceksiniz ancak mülk sahibi zarar edecek bu durumda diyoruz. Biz zarar etmek istemiyoruz diyor. Düşerse veya sabit kalırsa bir zararınız olmayacak, mülk sahibi o riski kabul ediyor diyoruz. Siz mülk sahibinin hakkını koruyorsunuz bizi korumuyorsunuz diyor. İki tarafı da güvence altına almaya çalışıyoruz diyoruz ancak fayda etmiyor. Mutsuz ve sert tavırlarıyla ortamı germeye devam ediyor. Sonra süreyi bekleme süresini kısaltıyoruz ve mülk sahibinin onayıyla bir orta nokta bulup mutabık kalıyoruz.

Tapu günü geliyor surat beş karış ofise giriyor. 2’de gelmesi gerekirken 4’e doğru ofise gelmiş. Önce bankaya öfkesini kusuyor sonra bizi suçluyor. Tapuya niye gitmemişiz direk de ofise gelmişiz. Parayı saymamız gerekiyor çünkü diyoruz ki bu konuyu defalarca kendisine anlatmışız o günden önce. Yüklü miktardaki parayı tapuda sayamayacağımızı, mülk sahibinin de böyle bir süreci istemediğini anlatmamıza rağmen inatla kendi istediği şekilde tapuya gitmemiz gerektiğini söylemeye devam ediyor. Paranın sayım süresince agresif tavırlarına devam ediyor, duymazdan geliyoruz ortam gerilmesin diye. Tapu harçlarını ödemesi gerekirken son ana kadar güven probleminden dolayı ödememiş ve son dakikada hesabında yeterli nakit bulundurmamasından dolayı harçları ödemekte problem yaşıyor. Dönüyor yine bizi suçluyor çünkü kredi kartı ile ödenebileceğini söylemişiz. Evet bazı bankalardan kredi kartı ile ödenebiliyor ancak bazılarından ödenmiyor, son ana bırakacağına sabahtan ödemeye niyetlense zaten böyle bir problem olmayacakken son dakikaya bıraktığından yine ortam geriliyor. Yetmiyor, parayı eksik getirmiş çünkü bize verdiği hizmet bedeli kadar cayma akçesini üzerine koyarak parayı tamamlamayı hesaplamış. Getirin parayı diyor. Getiremeyiz çünkü güvenlik sebebiyle parayı bankada tutuyoruz, bu konuda mutabık kalmıştık diyoruz ama tabi reddediyor. Bizi parayı işletmekle, kullanmakla itham ediyor ki işlem bitmeden hiçbir şekilde paraya dokunmama gibi bir kuralımız olmasına rağmen bizi zan altında bırakacak cümleleri kullanmaya devam ediyor. Mülk sahibi devreye girerek benim vereceğim hizmet bedeline sayıyorum o kısmı dediği için ilerleyemiyor o kanaldan. Sonunda güç bela son anda tapuya yetişip işi sonuçlandırıyoruz ancak kendisi mutsuz, eşi mutsuz, biz gergin. Ne gerek vardı diye düşünüyoruz ama biliyoruz ki kendisi ne ilk ne de son olacak bu sektörde çünkü biliyoruz ki güven problemi yaşayanlarla, bizi verdiği parayla satın aldığını düşünenlerle iş yapmak her zaman zor olacak.

Her zaman keyifle iş yapmanın mümkün olmadığı gayrimenkulde bazen de böyle keyifsiz işlemlere denk geliyoruz. Bu da bizim işimizin cilvesi gözüyle bakıp yolumuza devam ediyoruz. Gerginlikten uzak keyifli işlemlerle gayrimenkulde yatırımlar yapmanız dileğiyle…