Kurşunlu Köyü halkı, feldspat madenine ''Hayır'' demek için yeniden ayağa kalktı. Çevrecilerin de destek verdiği eylemde maden projesini asla istemediklerini söyleyen köy halkı, ''2013 yılında nasıl direniş gösterdiysek, aynı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Anayasanın bizlere tanıdığı sağlıklı ve temiz bir ortamda yaşama hakkımız kutsalımızdır'' diyerek yetkililere çağrıda bulundular.
2013 yılında feldspat madeni mücadelesini kazanan Bayramiç ilçesine bağlı Kurşunlu Köyü halkı, yeniden direniyor. Yaşam bölgelerinde feldspat madeni istemediğini belirten köy halkı, çevrecilerin desteğiyle bugün bir eylem düzenlendi. Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, İda Dayanışma Derneği ile Çanakkale Barosu Çevre Komisyonu'nun katıldığı eylemde, Kurşunlu Köyü kadınları yine en ön safhada yerlerini aldı. Köy meydanında ''Çanakkale'nin madenle mücadelesi devam ediyor, Kirazlı Balaban direnişinden Kumarlar su mücadelesine oradan Kurşunlu feldspat madenine direnişe'' sloganı atan eylemciler, ilk olarak burada birer açıklama gerçekleştirdi. 2013 yılında köyün yakınında kurulmak istenen madene karşı eylemler gerçekleştirdiklerini ve yıllar sonra yine aynı madencilik tarafından köyün tehdit altında olduğunu söyleyen köy halkı, burada yaptığı açıklamada; ''Köyümüz Kurşunlu 2013 yılında Zafer Madenciliğe verdiği mücadelen zaferle çıkmış, projenin ÇED gerekli değildir kararını iptal ettirmiştik. 8 Ocak 2020 tarihinde Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü resmi sitesinde Çanakkale ili Bayramiç ilçesi Kurşunlu Köyü Zafer Madencilik şirketine ait feldspat madeninin halkın görüşü de dikkate alınarak ÇED raporu onaylanmıştır. 06.02.2020 tarihinde köy tüzel kişiliği, asil olaraktan köy halkından Bülent Özüren tarafından itiraz davası açılmıştır'' ifadelerine yer verdi.
"KARARLILIKLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
2020 yılında Kurşunlu Köyü'nün yine aynı talepleri olduğunu söyleyen eylemciler ayrıca; ''Maden sahası 1. derece sit alanı olan Skepsis Antik Kentine sadece 75 metre uzaktadır.Maden sahası köy yerleşim yerine 50 km uzaktadır, içme ve kullanma suyu kaynağı olan Bayramiç Baraj göletine sadece 1000 metre uzakta bulunup, su kirliliği kontrol yönetmeliğine göre orta mesafeli koruma alanı içinde yer almaktadır. Madenin 2013 yılında çalıştığı dönemde yaşanan tozlanma ve gürültü kirliliğinin halkta yarattığı rahatsızlık, ÇED toplantısı yapılmadığı halde halkın görünüşü de dikkate alınarak,ibaresinin yer aldığı ÇED olumlu raporunda halkı yok saymaları, ÇED raporunda eğimin % 6 olarak gösterildiği ama hakikatte %60 eğim olduğu bilirkişi raporuyla ispatlıdır. AFAD tarafından heyelan bölgesi olarak belirlemiş ve toprak kaymalarının fotoğraflanıp belgelenmiş olması olası bir depremle yüzlerce ton toprağın köyün üzerine yıkılması tehlikesini işaret etmektedir. Ayvacık-Çan fay zonunun köyden geçmesi de korkutucu sonuçlar doğurabilecektir. Sadece 200.000 TL proje maliyetiyle planlanan yüksek kar elde etmek için bizleri, yaşam alanlarımızı meralarımızı ve en önemlisi binlerce yıllık tarihi yok etmelerine karşı bizler burada onurlu insanlar olarak 2013 yılında nasıl direniş gösterdiysek, aynı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Anayasanın bizlere tanıdığı sağlıklı ve temiz bir ortamda yaşama hakkımız kutsalımızdır'' açıklamasında bulundular. 
''200 BİN İÇİN NELERİ KAYBEDİYORUZ? ''
2013 yılında Kurşunlu Köyü eylemlerinde açlık grevi yaparak, mücadelenin sembol isimlerinden biri olan Bülent Özüren ise burada yaptığı açıklamada; ''Ankara'da yapılan ÇED toplantısına katıldığımda siz buradan Kurşunlu'yu göremiyorsunuz dedim. Gelip görseniz böyle bir izni veremezsiniz dedim. Üst katınızda oturan biri yarım saat badem kırsa gider şikâyet edersiniz. Ama bizim gibi bir köyü 15- 20 sene sürecek bir işkencenin içine atarsınız. Karşılığı nedir dedim, bu projenin beledi 200 bin lira. 200 bin lira için neleri kaybedeceğinizi bir düşünün. Ağaçlarımız gidiyor, sularımız gidiyor, anılar yok oluyor'' ifadelerine yer verdi. Yapılan açıklamaların ardından eylem, maden sahasının incelemesi ile sona erdi.
AÇLIK GREVİNDEN DURAN KÖYLÜ EYLEMİNE
2011 yılında 7.74 hektar alanda 200 bin ton/yıl üretim kapasitesi ile çalışması planlanan feldspat madeni için Çanakkale Çevre ve Orman İl müdürlüğü tarafından ‘ÇED gerekli değildir’ belgesi verilmiş, bu belgenin ardından üretime başlayan şirket 2013 yılında işletmeye 7.18 hektar daha ilave ederek üretim kapasitesini 300 bin ton/yıla çıkarmayı planlamıştı. Çanakkale Çevre ve Orman İl Müdürlüğü buna da ‘ÇED gerekli değildir’ onayı vermişti. 2013 yılında Kurşunlu köylüleri ve muhtarlık ‘ÇED gerekli değildir’ kararına yönelik dava açarken, Bülent Özüren adlı bir vatandaş maden alanına kurduğu çadırla açlık grevi başlatmış ve şirketin faaliyetine ilerleyen günlerde son vermişti. Köylülerin ağaçlara kendilerini bağlaması, ‘duran köylü’ eylemine kadar giden eylemleri sonrası mahkeme şirkete verilen izni iptal etmişti. Bu kararın ardından üretime ara veren madenci şirket, 2020 yılında hazırladığı yen, ÇED Proje tanıtım dosyası ile yeniden üretim için ÇED sürecini başlatmış oldu.
"KARARLILIKLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"
2020 yılında Kurşunlu Köyü'nün yine aynı talepleri olduğunu söyleyen eylemciler ayrıca; ''Maden sahası 1. derece sit alanı olan Skepsis Antik Kentine sadece 75 metre uzaktadır.Maden sahası köy yerleşim yerine 50 km uzaktadır, içme ve kullanma suyu kaynağı olan Bayramiç Baraj göletine sadece 1000 metre uzakta bulunup, su kirliliği kontrol yönetmeliğine göre orta mesafeli koruma alanı içinde yer almaktadır. Madenin 2013 yılında çalıştığı dönemde yaşanan tozlanma ve gürültü kirliliğinin halkta yarattığı rahatsızlık, ÇED toplantısı yapılmadığı halde halkın görünüşü de dikkate alınarak,ibaresinin yer aldığı ÇED olumlu raporunda halkı yok saymaları, ÇED raporunda eğimin % 6 olarak gösterildiği ama hakikatte %60 eğim olduğu bilirkişi raporuyla ispatlıdır. AFAD tarafından heyelan bölgesi olarak belirlemiş ve toprak kaymalarının fotoğraflanıp belgelenmiş olması olası bir depremle yüzlerce ton toprağın köyün üzerine yıkılması tehlikesini işaret etmektedir. Ayvacık-Çan fay zonunun köyden geçmesi de korkutucu sonuçlar doğurabilecektir. Sadece 200.000 TL proje maliyetiyle planlanan yüksek kar elde etmek için bizleri, yaşam alanlarımızı meralarımızı ve en önemlisi binlerce yıllık tarihi yok etmelerine karşı bizler burada onurlu insanlar olarak 2013 yılında nasıl direniş gösterdiysek, aynı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Anayasanın bizlere tanıdığı sağlıklı ve temiz bir ortamda yaşama hakkımız kutsalımızdır'' açıklamasında bulundular.
''200 BİN İÇİN NELERİ KAYBEDİYORUZ? ''
2013 yılında Kurşunlu Köyü eylemlerinde açlık grevi yaparak, mücadelenin sembol isimlerinden biri olan Bülent Özüren ise burada yaptığı açıklamada; ''Ankara'da yapılan ÇED toplantısına katıldığımda siz buradan Kurşunlu'yu göremiyorsunuz dedim. Gelip görseniz böyle bir izni veremezsiniz dedim. Üst katınızda oturan biri yarım saat badem kırsa gider şikâyet edersiniz. Ama bizim gibi bir köyü 15- 20 sene sürecek bir işkencenin içine atarsınız. Karşılığı nedir dedim, bu projenin beledi 200 bin lira. 200 bin lira için neleri kaybedeceğinizi bir düşünün. Ağaçlarımız gidiyor, sularımız gidiyor, anılar yok oluyor'' ifadelerine yer verdi. Yapılan açıklamaların ardından eylem, maden sahasının incelemesi ile sona erdi.
AÇLIK GREVİNDEN DURAN KÖYLÜ EYLEMİNE
2011 yılında 7.74 hektar alanda 200 bin ton/yıl üretim kapasitesi ile çalışması planlanan feldspat madeni için Çanakkale Çevre ve Orman İl müdürlüğü tarafından ‘ÇED gerekli değildir’ belgesi verilmiş, bu belgenin ardından üretime başlayan şirket 2013 yılında işletmeye 7.18 hektar daha ilave ederek üretim kapasitesini 300 bin ton/yıla çıkarmayı planlamıştı. Çanakkale Çevre ve Orman İl Müdürlüğü buna da ‘ÇED gerekli değildir’ onayı vermişti. 2013 yılında Kurşunlu köylüleri ve muhtarlık ‘ÇED gerekli değildir’ kararına yönelik dava açarken, Bülent Özüren adlı bir vatandaş maden alanına kurduğu çadırla açlık grevi başlatmış ve şirketin faaliyetine ilerleyen günlerde son vermişti. Köylülerin ağaçlara kendilerini bağlaması, ‘duran köylü’ eylemine kadar giden eylemleri sonrası mahkeme şirkete verilen izni iptal etmişti. Bu kararın ardından üretime ara veren madenci şirket, 2020 yılında hazırladığı yen, ÇED Proje tanıtım dosyası ile yeniden üretim için ÇED sürecini başlatmış oldu.
