Kadın hakları hareketinde bir odak noktası olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle özel bir baskı yapıp gazetemizi tümüyle kadınlara ayırdık.
Kentimizde yaşayan ve farklı iş kollarında çalışan etkin, yetkin ve emekçi kadınlarımıza, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sözü verdik. Kadınlarımız Türkiye’de ve Çanakkale’de kadın olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatıp, kız çocuklarına ve genç kızlara mücadeleci, çalışkan ve cesur olmaları yönünde tavsiyelerde bulundular. Yeni jenerasyona tahsillerini tamamlayıp, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları noktasında önerilerini sıralayan kadınlar 8 Mart’la ilgili dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirerek, haklarını kendilerine altın tepside sunan başta ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarını da belirttiler.
Tarihsel gelişimde ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol üstlenen, tarihte iz bırakan kadın emekçilerimiz olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız. Turist Rehberi Gizem Yıllar Adalı ise sorumuza şu şekilde cevap verdi:
“Ne istediğinizi bilin” "Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası Yönetim Kurulu Üyesiyim. Profesyonel turist rehberiyim. 12 yıldır yurtiçi ve yurtdışında yerli ve yabancı turistlere rehberlik yapıyorum. Kuruçeşme Brasserie isimli restoranın eşim ile birlikte sahibiyim. Çanakkale’ye İstanbul’dan taşınmış ve ülkemizde neredeyse ayak basmadık şehir bırakmayan bir rehber olarak Çanakkale’nin, kadınların rahatlıkla yaşayabileceği en önde gelen şehirlerden birisi olduğunu söyleyebilirim. Siyasetçilerden, STK başkanlarına, otobüs şoförlerinden, iş insanlarına kadar kadınları farklı sahalarda aktif olarak görebiliyoruz. Çok iyi derecede eğitim almış bir meslek grubunun üyesi olarak, Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ÇARO)’nun yönetim kurulu üyeliğine tek kadın aday bendim ve o gün, tanıdığım tanımadığım, özellikle erkek pek çok meslektaşım yanıma gelip bu tarz görevlerde daha çok kadının yer almasını istediklerini belirttiler. Dolayısıyla Çanakkale’de kadın olmak demek (benim için) etrafımın beni, yaptığım işleri ve fikirlerimi önemseyen başta sevgili eşim olmak üzere pek çok kişiyle çevrili olması demek.
Yaşadığımız dünyada kadınlar hala isteklerini elde etmek için savaşırlarken bir yandan da dünyanın değişmesiyle birlikte kadınlara karşı pozitif ayrımcılık yapılmakta. Özellikle TV dizilerinde artık kadın kahramanları, kadın patronları, kadın siyasetçileri daha sık görüyoruz. Bu vasıtayla aslında kadın-erkek herkesin bilinçaltına bu değişim işleniyor. Ancak bu, kadınların pozisyonlarını elde etmek, bulunmak istedikleri yere kolaylıkla gelebilecekleri anlamına gelmiyor. İyi bir eğitim almak çok önemli. Bilginin sonu yok, ancak entellektüel birikim genç kızlarımızı bir adım daha öteye taşıyacak. Ne olursa olsun, başarıya giden yolda onları engellemeye çalışanlar elbet olacaktır. Bilgi birikimleri ve bu bilgi birikiminin getirdiği özgüven tüm zorlukları aşmaları için onların en büyük destekçisi olacak. Ne istediğinizi bilin, kendinizi geliştirin, istemediğiniz bir şeyi yapmak zorunda olmadığınızı bilin, sessiz kalmayın ve her zaman dik durun."
Kentimizde yaşayan ve farklı iş kollarında çalışan etkin, yetkin ve emekçi kadınlarımıza, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sözü verdik. Kadınlarımız Türkiye’de ve Çanakkale’de kadın olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatıp, kız çocuklarına ve genç kızlara mücadeleci, çalışkan ve cesur olmaları yönünde tavsiyelerde bulundular. Yeni jenerasyona tahsillerini tamamlayıp, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları noktasında önerilerini sıralayan kadınlar 8 Mart’la ilgili dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirerek, haklarını kendilerine altın tepside sunan başta ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarını da belirttiler.
Tarihsel gelişimde ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol üstlenen, tarihte iz bırakan kadın emekçilerimiz olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarız. Turist Rehberi Gizem Yıllar Adalı ise sorumuza şu şekilde cevap verdi:
“Ne istediğinizi bilin” "Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası Yönetim Kurulu Üyesiyim. Profesyonel turist rehberiyim. 12 yıldır yurtiçi ve yurtdışında yerli ve yabancı turistlere rehberlik yapıyorum. Kuruçeşme Brasserie isimli restoranın eşim ile birlikte sahibiyim. Çanakkale’ye İstanbul’dan taşınmış ve ülkemizde neredeyse ayak basmadık şehir bırakmayan bir rehber olarak Çanakkale’nin, kadınların rahatlıkla yaşayabileceği en önde gelen şehirlerden birisi olduğunu söyleyebilirim. Siyasetçilerden, STK başkanlarına, otobüs şoförlerinden, iş insanlarına kadar kadınları farklı sahalarda aktif olarak görebiliyoruz. Çok iyi derecede eğitim almış bir meslek grubunun üyesi olarak, Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ÇARO)’nun yönetim kurulu üyeliğine tek kadın aday bendim ve o gün, tanıdığım tanımadığım, özellikle erkek pek çok meslektaşım yanıma gelip bu tarz görevlerde daha çok kadının yer almasını istediklerini belirttiler. Dolayısıyla Çanakkale’de kadın olmak demek (benim için) etrafımın beni, yaptığım işleri ve fikirlerimi önemseyen başta sevgili eşim olmak üzere pek çok kişiyle çevrili olması demek.
Yaşadığımız dünyada kadınlar hala isteklerini elde etmek için savaşırlarken bir yandan da dünyanın değişmesiyle birlikte kadınlara karşı pozitif ayrımcılık yapılmakta. Özellikle TV dizilerinde artık kadın kahramanları, kadın patronları, kadın siyasetçileri daha sık görüyoruz. Bu vasıtayla aslında kadın-erkek herkesin bilinçaltına bu değişim işleniyor. Ancak bu, kadınların pozisyonlarını elde etmek, bulunmak istedikleri yere kolaylıkla gelebilecekleri anlamına gelmiyor. İyi bir eğitim almak çok önemli. Bilginin sonu yok, ancak entellektüel birikim genç kızlarımızı bir adım daha öteye taşıyacak. Ne olursa olsun, başarıya giden yolda onları engellemeye çalışanlar elbet olacaktır. Bilgi birikimleri ve bu bilgi birikiminin getirdiği özgüven tüm zorlukları aşmaları için onların en büyük destekçisi olacak. Ne istediğinizi bilin, kendinizi geliştirin, istemediğiniz bir şeyi yapmak zorunda olmadığınızı bilin, sessiz kalmayın ve her zaman dik durun."