"Ne kültürümüze, ne inancımıza ne de insanlığa yakışmıyor bu kötülük"

Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadına şiddetin maalesef efsanelerde kalmadığını belirtti. Gölcük paylaşımına şu ifadeleri kullandı, “Polyksena Lahti gerek sanat tarihi gerek tarih, gerekse destanlar tarihi/edebiyatı açısından Troya Müzesi’nin nefes kesen, en ünik eserlerinden birisidir. Karşısında büyülenmiş bir halde saatlerce vakit geçirebilirsiniz. Dünyanın en özel eserlerinden birisidir şüphesiz. Bu işin sanat tarihi/arkeoloji boyutudur. Üstünde yer alan anlatı, öykü ise meselesinin bir başka boyutudur. Yürek yakar. Troya Kralı Priasmos ve karısı Hekabe’nin kızları, Akhilleus’un (Aşil’in) oğlu Neoptolemos tarafından babasının mezarı başında kurban edilir, öldürülür! Lahit üzerinde yer alan bütün erkekler şiddet gösterenlerdir. Kadınlara ise, şiddete maruz kalan ya da arkadaşlarının acısı karşısında dayanamayıp saçlarını yolan, göğsünü yumruklayan, takati kalmamış ve dizleri üzerinde yas tutan Troyalı kadınlardır. Kadınların arasında bir de anne Hekabe vardır; kurumuş bir ağacın altında yere çökmüş, dizlerini karnına doğru toplamış, bir eli alnında sessizce feryat etmektedir. Bu öyle bir feryat ki 2.500 yaşındaki bu anlatı gelirde sizin kalbinize hançeri saplar adeta. Hekabe’nin acısı sizin acınız olur. Polyksena Lahti 2.500 yaşında demiştik. Onu üreten sanat, dünya görüşü binlerce yıl geride kaldı. Ya kadın şiddeti, ya kadın cinayetleri? Dünün konusuydu, belki bugünün, belkide yarının... Kadına şiddet maalesef efsanelerde, mitoslarda kalmadı... Oysaki güzel Helen yaklaşık 20 yıl gelin olarak kaldığı topraklarda hiçbir kötü söz işitmedim ne kaynım Hektor’dan ne de kayınpederim Priamos’tan demişti. Ne bu topraklara, ne kültürümüze, ne inancımıza ne de insanlığa yakışmıyor bu kötülük..”