Çanakkale Sarıçay’da nesilleri tükenme tehlikesi altında olan su samurları yaşıyor. Anne, baba ve yavru olarak üç tane olduğu belirlenen su samurları, çevredeki balıkçılar tarafından besleniyor. Su samurlarını besleyen balıkçılardan Şenol Durgut, geçtiğimiz gece bazı kişilerin su samurlarını avlamaya çalıştığını belirterek avcıları engellediğini belirtti. Eğer nadir görülen su samurları koruma altına alınmaz ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar…
Dünyada nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan su samurları Çanakkale’yi ikiye bölen Sarıçay Nehri’nde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Üç tane olduğu belirlenen su samurları utangaç olmaları ve gece avlanmayı tercih etmeleri nedeniyle geç saatlerde görülebiliyor. Uzun silindirik gövdeli, yassı kafalı, uzun bıyıklı, küçük kulaklı olan su samurları suda ustalıkla yüzüyor. Yassı kuyruklarını dümen olarak kullanıyorlar. Çoğunlukla yalnız dolaşıyorlar, bir araya geldiklerinde ise oynamayı çok seviyorlar. Balıkçıların kendileri beslemeleri dışında balık, yengeç, kurbağa, kuş, yumurta ve fare avlayıp yiyorlar. Sarıçay’ın altında açtıkları tünellerde, yaşıyorlar. Yuvaları karada olsa da yuvalarının girişleri su altında bulunuyor.
Yaklaşık 10 yıldır Sarıçay’da su samurlarını beslediğini söyleyen balıkçı Erhan Gümüşçay; “İlk başta 2 tanelerdi. Ardından bir yavru oldu, şu an üç taneler. Çok oyuncular.” dedi. Geceleri teknede kalan ve her gece su samurlarını besleyen Şenol Durgut ise su samurlarının çok sevimli canlılar olduğunu belirterek; “Gece 3’e 4’e kadar bunlarla oyalandığım zamanlar oluyor. Hep gelmelerini bekliyorum. Yakaladığım balıklardan su samurlarına veriyorum. Gücümün yettiği kadar elimden geleni yapıyorum. Yeri geldiğinde kendi yiyeceğim balığı bile bunlara veriyorum. Yeter ki onların karnı duysun. Onlar yeri geldi mi yiyecek bir şey bulamıyorlar” dedi.
Balıkçılara alıştığı görülen su samurları, tekneye gelmeden ses çıkararak geldiklerini belli ediyor. Balıkçıların kendilerine yem vermelerinin ardından balığı veya yengeci alarak Tahta Köprü’nün ayaklarına çıkıyorlar ve besinlerini orada tüketiyorlar.
“Avlamalarına engel oldum”
Şenol Durgut geçtiğimiz gece yarısı saat 03.00 gibi teknede uyurken sesler duyduğunu, dışarı çıkmasının ardından Suriyeli olduğunu belirttiği 4 kişilik bir grubun su samurlarını avlamaya çalıştığını gördüğünü söyledi. Grubu engellediğini belirten Durgut, gruba “neden avlamaya çalışıyorsunuz?” diye sorduğunu ve karşılığında “derisi para ediyor” cevabını aldığını söyledi. Durgut; “Çok üzüldüm. Bunlar hiçbir şeye zararı olmayan canlılar, aksine faydaları var. Bu canlılar koruma altına alınmalı” dedi.
Çanakkale’de yaşadıkları bilinmiyordu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Hayvanlarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde Türkiye’de yaşayan su samurlarının yaşadığının bilindiği bölgeler arasında Çanakkale yer almıyor. Su samurları Türkiye’de Antalya Manavgat, Serik ve Alanya Karpuz Çay’ı, Finike - Kumluca yöresindeki Alakır Çay’ı çevresinde, Trakya bölgesinde, Abant, Çoruh Nehri ve yan kollarında, Dicle nehri havzasına bağlı Çatak çayında, Kırıkkale’ye bağlı Hasandede Beldesinde, Rize Çamlıhemşin ve Pazar ilçeleri içinde yer alan Hemşin ve Fırtına derelerinde yaşadığı biliniyordu.
Yaklaşık 10 yıldır Sarıçay’da su samurlarını beslediğini söyleyen balıkçı Erhan Gümüşçay; “İlk başta 2 tanelerdi. Ardından bir yavru oldu, şu an üç taneler. Çok oyuncular.” dedi. Geceleri teknede kalan ve her gece su samurlarını besleyen Şenol Durgut ise su samurlarının çok sevimli canlılar olduğunu belirterek; “Gece 3’e 4’e kadar bunlarla oyalandığım zamanlar oluyor. Hep gelmelerini bekliyorum. Yakaladığım balıklardan su samurlarına veriyorum. Gücümün yettiği kadar elimden geleni yapıyorum. Yeri geldiğinde kendi yiyeceğim balığı bile bunlara veriyorum. Yeter ki onların karnı duysun. Onlar yeri geldi mi yiyecek bir şey bulamıyorlar” dedi.
Balıkçılara alıştığı görülen su samurları, tekneye gelmeden ses çıkararak geldiklerini belli ediyor. Balıkçıların kendilerine yem vermelerinin ardından balığı veya yengeci alarak Tahta Köprü’nün ayaklarına çıkıyorlar ve besinlerini orada tüketiyorlar.
“Avlamalarına engel oldum”
Şenol Durgut geçtiğimiz gece yarısı saat 03.00 gibi teknede uyurken sesler duyduğunu, dışarı çıkmasının ardından Suriyeli olduğunu belirttiği 4 kişilik bir grubun su samurlarını avlamaya çalıştığını gördüğünü söyledi. Grubu engellediğini belirten Durgut, gruba “neden avlamaya çalışıyorsunuz?” diye sorduğunu ve karşılığında “derisi para ediyor” cevabını aldığını söyledi. Durgut; “Çok üzüldüm. Bunlar hiçbir şeye zararı olmayan canlılar, aksine faydaları var. Bu canlılar koruma altına alınmalı” dedi.
Çanakkale’de yaşadıkları bilinmiyordu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Hayvanlarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde Türkiye’de yaşayan su samurlarının yaşadığının bilindiği bölgeler arasında Çanakkale yer almıyor. Su samurları Türkiye’de Antalya Manavgat, Serik ve Alanya Karpuz Çay’ı, Finike - Kumluca yöresindeki Alakır Çay’ı çevresinde, Trakya bölgesinde, Abant, Çoruh Nehri ve yan kollarında, Dicle nehri havzasına bağlı Çatak çayında, Kırıkkale’ye bağlı Hasandede Beldesinde, Rize Çamlıhemşin ve Pazar ilçeleri içinde yer alan Hemşin ve Fırtına derelerinde yaşadığı biliniyordu.
