Dünya turizm liginin öncü isimlerinden, Çanakkale'nin evladı Hüseyin Baraner ile Akol Otel'de Ali Akol'un ofisinden karşılaştık. Bu kadar etkin bir turizmciyi yakalamışken turizm konuşmamak olmazdı.
Önce Kaz Dağlarındaki performansını sorduk. Kanada Başbakanına yazdığı mektubun karşılık bulmasını, dünya basınında yer almasının etkileriyle Çanakkale'de süren Kaz Dağları mücedelisini dünyaya duyuran isim Hüseyin Baraner karşımızda oturuyordu.
Kaz Dağları için uluslararası çağrı
2025 yılında turizmin yanı sıra çevreye duyarlılığıyla gündeme gelen Hüseyin Baraner, Kaz Dağları'nda planlanan madencilik projelerine karşı sesini yükseltmenin fitilini nasıl ateşledi.
Anlatalım...
Kanada merkezli bir şirketin bölgedeki faaliyetlerine karşı, doğrudan Kanada Başbakanı Justin Trudeau'ya hitaben bir açık mektup kaleme aldı. Bu mektupta Kaz Dağları'nın sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ortak doğal mirası olduğuna vurgu yapan Baraner, “Bu dağlar bizim akciğerimizdir, geleceğimizdir” ifadeleriyle dünya kamuoyuna seslendi.
Mektup kısa sürede hem ulusal basında hem de çevreci uluslararası platformlarda yankı uyandırdı. Baraner’in bu çıkışı, doğa hakları savunuculuğunun bir turizm liderinin omuzlarında da ne denli etkili olabileceğini gösterdi. Mektubun ardından Kanada kamuoyunda da şirketin faaliyetleriyle ilgili soru işaretleri oluştu.
Dünyanın gözü Kaz Dvağlarına çevrildi ve dünya turizm elçisi, ünlü isim Hüseyin Baraner'in elbette bu mücadeleye büyük katkısı olmuştu. Kanada Başbakanı Baraner'in mektubana ylanıt vermiş ve hassasiyetini anlayabildiğine dikkat çekmişti.
Uluslararası temaslar ve dünya liderleriyle görüşmeler
Çanakkale'li hemşehrimiz Hüseyin Baraner, turizm konusundaki deneyimini, başarısını dünya liderleriyle de sürdürdü. Dünyanın pek çok başbakanı ve Cumhurbaşkanı ile bir araya gelerek, etkin lobiler oluşturdu. Turizm adına önemli gelişmelerin konuşulmasına ve hayata geçirilmesine katkı sundu.
Baraner’in kariyeri boyunca temas kurduğu liderler arasında Almanya Eski Başbakanı Angela Merkel, AB Komisyonu eski başkanı Jean-Claude Juncker, Malezya'nın efsanevi lideri Mahathir Mohamad, ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi isimler bulunuyor. Bu görüşmeler yalnızca protokol düzeyinde kalmadı. Baraner, turizmin barışa, kalkınmaya ve kültürler arası diyaloğa nasıl hizmet edebileceğini anlatan kapsamlı sunumlar yaptı.
Küresel zirvelerde yaptığı konuşmalar, Avrupa Parlamentosu'ndaki sunumları ve medya aracılığıyla verdiği mesajlar; onu yalnızca bir uygulayıcı değil, aynı zamanda bir düşünür ve vizyoner konumuna taşıdı. Özellikle kültürel mirasın korunması, gastronomi turizmi ve doğa temelli deneyimlerin öne çıkarılması konularında geliştirdiği modeller, pek çok ülkeye örnek oldu.
Çanakkale’den yükselen bir marka: Yerelden küresele Hüseyin Baraner
Hüseyin Baraner'in dünya turizmindeki vizyonu ne kadar büyükse, Çanakkale sevgisi de bir o kadar derin. Troya'nın efsanevi topraklarından Bozcaada'nın özgün sokaklarına, Kaz Dağları'nın oksijen yüklü ormanlarından Assos'un felsefe yüklü taşlarına kadar memleketinin her köşesini uluslararası alanda tanıtmayı görev bildi.
Geliştirdiği projelerde "yerel olan evrenseldir" felsefesini benimseyen Baraner, Sürdürülebilir turizm ilkeleri doğrultusunda, büyük oteller yerine butik işletmeleri, seri turlar yerine deneyim odaklı seyahatleri teşvik etti. Bu yaklaşımı sayesinde, Çanakkale bölgesi özellikle Avrupalı turistler için keşfedilmesi gereken bir rota haline geldi.
Geleceği şekillendiren projeler ve eğitim vizyonu
Baraner’in halen üzerinde çalıştığı projeler, onun yalnızca bugünü değil geleceği de planladığını gösteriyor:
Yeşil Turizm Manifestosu: Turizmde karbon ayak izinin azaltılması, doğal kaynakların korunması ve toplumsal bilinçlenmenin artırılması hedefleniyor. Birikimini turizmin her noktasında koşulsuz destekleyen ve geleceğe umut veren Barener, Çanakkale için de büyük bir değer. Gerek deneyimleri gerekse uluslararası ilişkileriyle Çanakkale'yi her alanda başka yerlere taşıyabilecek konumda.
Genç Turizmciler Akademisi: Yeni nesil turizm profesyonellerini sürdürülebilirlik, inovasyon ve çok dilli iletişim konularında yetiştiren bir platform. Baraner, yıllarını bu sektörde değerlendirdi ve söz sahibi oldu. Şimdi genç turizmcilerin doğru adımlarla dünyada söz sahibi olması için elinden geleni yapıyor.
Eko-Köy Turizmi Destek Programı: Kırsal alanlarda yaşayan toplulukların ekonomik bağımsızlık kazanması ve kültürlerinin korunması amaçlanıyor. Bu konuda da çalışan ve üreten Baraner, Çanakkale'ye geldiğinde mutlaka yeni şeyler yapmak gerektiğini anlatan toplantılar yapıyor.
Avrupa Birliği destekli Eğitimle Sürdürülebilir Turizm Platformu: AB standartlarında turizm eğitimi modelleri geliştiriliyor. Bunları önemsiyor, mutlaka dikkate alınması gerektiğinin altını çiziyor.
Hüseyin Baraner, bir turizm diplomatı, bir doğa savunucusu
Bugün Hüseyin Baraner’e baktığınızda, yalnızca bir turizmci değil, aynı zamanda bir diplomasi elçisi, bir doğa savunucusu ve bir entelektüel görüyorsunuz. Onun hikâyesi, Çanakkale'nin arnavut kaldırımı sokaklarında başlayıp, dünya liderlerinin toplantı masalarına uzanan bir başarı öyküsü.
Baraner’in duruşu, geleceğin turizminin sadece gelir odaklı değil; çevreye, kültüre ve insana saygılı bir vizyonla inşa edilmesi gerektiğini gösteriyor. Türkiye turizmi onun gibi bir isme sahip olduğu için şanslı. Mutlaka, bu dakikadan sonra Çanakkale'nin turizminin gelişmesi noktasında onun fikirlerinin alınması, Çanakkale elçisi olarak görevlendirilmesi bize çok şey katacaktır.
Hüseyin Baraner, yerelden küresele uzanan örnek bir başarı hikâyesi yazmıştır ve dünyaya kendini, vizyonunu ve gücünü kabul ettirmiştir. Keşke Çanakkale ondan daha çok yararlanabilse; fikirlerini alıp uygulayabilse.
Çanakkale siyasetini kırmak zor
Barener, Çanakkale siyasetinin kırılmaz ve geçilmez bir köprü ördüğünü düşünüyor. Çanakkale için çok şey yapabileceğini ancak siyasi ve bürokratik temellerin cimriliği nedeniyle aralık kapı bulamadığını dile getiriyor.
Bugüne kadar 150 başbakan, 30 Cumhurbaşkanı ile bir araya gelen; her defasında dünya turizminin yanı sıra Çanakkale'yi anlattığına işaret ederek "Ne çeşit turizm yaparsanız yapın, Çanakkale Vatikan gibi bir yer. Dünya haritasını aç 5 tane önemli yer göster bunlardan biri Çanakkale'dir. Böyle bir değer dünyada çok daha farklı yerlerde olmalı" diyor.
Para olmadan turizm olmaz
Baraner, dünden bugüne Çanakkale'yi dünyaya çözüm olacak bir noktada görüyor. Hep bunu anlatan, özellikle de Troya'nın etkisinin büyük olduğuna vurgu yapmış. Baraner, Çanakkale'de başınızı ne yana çevirseniz mutlaka bir özellik görülebilen ender şehirlerden biri olduğunun altını çizmiş, çizmeye de devam ediyor.
Önümüzdeki 20 yılda Çanakkale'nin ne yapması gerektiği konusunda görüşünü aldığımız Baraner "Yabancı büyük sermayenin gelmesi önemli olacaktır. Para olmadan pek çok şeyi yapmak olası değil. O nedenle sermaye önemli. Üst seviye düşündürerek dinlendiren destinasyonlar yaratmalıyız. Düşünce üssü kurmalıyız. Dünyada tarih için hayatını harcamaya hazır 60 milyon insan var. Tarih ve sanat satmalıyız" bakışını paylaşıyor.
21 milyon Baraner haberi
Barener, gerçekten Çanakkale'nin arnavut kaldırımı sokaklarından çıkmış ve dünya turizmine yön veren bir isim olarak karşımıza çıkıyor. Dünya turizmi onu çok iyi tanıyor. Google'da Hüseyin Baraner ismini tarattığınzda karşınıza 21 milyonun üzerinde haber çıkıyor.
İsim gerçekten çok büyük. Bu çapta bir ismin Çanakkale sokaklarında olması, kordonda karşılaşabilme ihtimaliniz bile çok ciddi bir şans. Turizm dediğiniz anda günlerce konuşabilecek, "Ne yapmalıyız" diye sorduğunuzda size yüzlerce formül söyleyebilecek bir isimden sözediyoruz.
Çanakkale'nin mutlaka Troya Motiflerinin kullanması gerektiğinin altını çizerek "Ne diyorum size, Çanakkale Vatikan gibi bir yer. Bunun üzerinde durulmalı" diyor.
Vali Süleyman Kamçı beni anlıyordu
Bugün kordonda şehre gelen herkesin ziyaret ettiği; simge durumundaki Troy Filminin atının Çanakkale'ye nasıl getirildiğignin hikayesini anlattı ve "Süleyman kamçı beni anlıyordu" diyerek söze başladı.
"Sayın Vali ile konuştuk ve bu filmin atını Çanakkale'ye getirelim dedik. Ciddi bir nakliye tutarı vardı. Vali Kamçı, sen orasının düşünme ben hallededirm dedi. Atı getirdik ve bugün sadece bu atın Çanakkale'ye katkısı büyüktür. O günden bu yana kordondaki atın 4.5 milyar adet fotoğrafı çekilmiştir. Dünya nüfusunun yarısı kadar. Bu ciddi bir tanıtımtır. Sayın Vali Süleyman Kamçı'nın ismi mutlaka bir sokağa verilmelidir. At onun sayesinde kordona getirildi."
Muharrem Erkek'in vizyonu var
Kırılmaz Çanakkale siyasetinin yanında CHP'nin eski Genel Başkan Yardımcısı, bugünün Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek'in vizyon sahibi, açık görüşlü bir siyasetçi olduğu değerlendirmesini yapan Barener, Çanakkale'nin önünü tıkamayan siyasetçi olduğunda Avrupa Fonlarından bulunabileceğine vurgu yaparak "Antik Truva yaşam kenti kurulabilir. Çanakkale kurumsal anlamda büyük sermayeye ulaşırsa bu şehre çivi çakarız. Yoksa boya badana yapar günü kurtarırız. Biz akşam ne yiyeceğiz diyeceğimiz yerde yaşadığımız şehri geleceğe nasıl taşıyacağız sorusuna yanıt bulmalıyız"
Sözün özü. Turizmin babası, turizm sektöründeki lobi gücü ile pek çok olmazı olduran, kıvrak hareketlerle Çanakkale turizmini kalkındırabilecek isim Hüseyin Baraner'i bu şehre hizmet etmeye gönüllü gördük.
Hüseyin Baraner Kimdir?
Çanakkale'nin tarih ve doğa kokan topraklarında doğan Hüseyin Baraner, genç yaşta çıktığı yolculukta yalnızca Türkiye'nin değil, dünyanın sayılı turizm düşünürlerinden biri haline geldi.
Almanya'da başladığı profesyonel kariyerinde, Almanya Turizm Tanıtma Ajansı, TÜRSAB Yurtdışı Temsilciliği, Dünya Seyahat Acenteleri Birliği gibi daha pek çok önemli kurumlarda kritik görevler üstlendi. Turizmi yalnızca ekonomik bir araç değil, aynı zamanda kültürler arası köprü olarak gören Baraner, sürdürülebilirlik ve yerel değerlerin korunması konularında öncü vizyonuyla tanındı.
Onun yaklaşımı, klasik tanıtım kampanyalarının ötesinde, destinasyonların ruhunu ve tarihsel kimliğini ön plana çıkaran stratejiler üzerine kurulu. Baraner, özellikle Avrupa’da Türk turizminin tanıtımı konusunda yaptığı çalışmalarla bir dönemin yönünü belirledi. Almanca, İngilizce ve Fransızca dillerine hakimiyeti sayesinde uluslararası arenada güçlü bir iletişim kurmayı başardı.
Hüseyin Baraner, Küba, Dominik Cumhuriyeti, Umman, Fas gibi farklı ülkelerde uzun yıllar süren turizm deneyimi ve birikimiyle özellikle destinasyonların gelişmesinde sektörün öne çıkan isimlerinden biri olmuştur.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde kazandığı tecrübelerle Türkiye’ye dönen Baraner, Almanya’daki ünlü turizmci Vural Ögerin kurduğu Öger Tours’un icra kurulu üyesi olarak önemli çalışmalar gerçekleştirdi. Özellikle 1990’lı yıllarda Almanya’dan Türkiye’ye olan turist akışının artmasında büyük katkıları olan Baraner, bu dönemde sektörde adından söz ettirdi.
2000’li yıllarda ise dünyanın en büyük tur operatörü olan TUI AG’nin Türkiye temsilciliğini üstlenen Baraner, burada ürün çeşitlendirilmesi ve kurumsal yatırımlarında aldığı öncü rol ile birçok Türk turizm yatırımcısının ürün geliştirme ve finansman konularında önünü açtı. Bu çalışmalar sayesinde Dünyada bir çok önemli kurumlarda önemli bir sezgisel ve stratejik güç oldu.
HABER MERKEZİ














