"Türkiye'nin yüzde 66,8'i fazla kilolu, yüzde 32,1'i ise obez"

Çanakkale’nin başarılı diyetisyenlerinden Bihter Taşdelen Beslenme ve Danışmanlık Merkezi’nin kurucusu, Çanakkale Belediye Spor Basketbol Diyetisyeni Bihter Taşdelen Türkiye’nin kilo konusunda röntgenini çekti.
“Türkiye’nin yüzde 66,8’i fazla kilolu, yüzde 32,1’i ise obez” diyen Diyetisyen Bihter Taşdelen kilonun insan sağlığını tehdit eden en büyük risk olduğunu kaydetti.
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben Diyetisyen Bihter Taşdelen. Çanakkale’de doğdum. Lise eğitimimi Çanakkale Koleji Fen Lisesi’nde tamamlayarak, Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünü kazandım. Stajlarımı İstanbul’da birçok ünlü diyetisyen ve hastanede tamamladım. Üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre İstanbul’da çalıştım ve memleketim olan Çanakkale’ye dönerek kendi kliniğimi açtım. Aynı zamanda Çanakkale Belediye Spor Yetişkin Basketbol Takımı’nın takım diyetisyenliğini yapmaktayım. Şu anda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yüksek lisans yapıyor ve ikinci bir üniversite olarak İstanbul Üniversitesi Spor Bilimleri ve Egzersiz bölümünde okumaya devam ediyorum. Uzmanlıklarım arasında klinik beslenme uzmanlığı (hastalıklarda beslenme tedavisi) ve uluslararası sporcu beslenmesi uzmanlığı yer almaktadır.
Çocukluğunuzdan gelişme çağınıza ve şimdiki yaşınıza kadar hep sağlınıza dikkat eder misiniz?
Evet, ederdim. Gıda mühendisi bir babanın kızı olduğum için bebekliğimden bu yana sağlıklı beslenme evimizin bir parçasıydı. 3,5 yaşında baleyle tanışmamın ardından sağlıklı beslenme ve egzersiz yaşam tarzımın temelini oluşturdu.
Aldığınız ödüller var mı?
Çocukluğumdan beri birinciliklerle dolu bir eğitim hayatım oldu. Üniversitede kendi mesleğim doğrultusunda Stanford, Imperial College, John Hopkins, Yale gibi büyük ve tanınmış yurtdışı üniversitelerinden eğitimler alıp birçok sertifika kazanma hakkı yakaladım. Şu anda yayınlanmış iki bilimsel çalışmam, bir kitap bölümüm ve bir kongre bildirim var.
Danışanlarınıza zayıflama cihazlarını tavsiye ediyor musunuz?
Danışanlarıma zayıflama cihazlarını tavsiye etmiyorum. Benim planladığım tedavi ve kendi iradeleri ile yapacakları doğru bir şekilde planlanmış tıbbi beslenme tedavisinin en etkili sonuç olduğunu düşünmekteyim. Ayrıca zayıflama cihazlarını meslek etiğine de uygun bulmamaktayım.
Mesleğiniz ile ilgili hedefleriniz neler?
Mesleğim ile ilgili hedeflerim; her zaman en iyisi ve en başarılısı olmak. Okumayı, başarmayı ve sürekli öğrenmeyi çok seviyorum. Adımın da anlamı gereği en iyisi olmak benim her zaman hayat felsefem olmuştur. Kendimi tek bir yönde geliştirmektense birçok alanda geliştirerek danışanlarıma bütüncül bir yaklaşım sunmaktayım ve geliştirmeye de devam edeceğim. Şu anki en büyük hedefim mesleğimde profesörlük ünvanı alana kadar okumaya devam etmek.
Türkiye’de obeziteyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, 2022 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan rapora göre obezite oranı olarak Avrupa’da birinci sırada yer almaktadır. Son 12 yılda Türkiye'de obezite görülme sıklığı yüzde 70 arttı. Türkiye’nin yüzde 66,8’i fazla kilolu, %32,1’i ise obez.
Kilonun insan sağlına zararları size göre nelerdir?
Fazla kilo insan sağlığını için oldukça risk oluşturan bir faktördür. Obezite, önlenebilir ölüm nedenleri arasında sigaradan sonra ikinci sıradadır. Ayrıca obezite ve fazla kilo; İnsülin direnci – Hiperinsülinemi, Tip 2 Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı), Hipertansiyon (yüksek tansiyon), Koroner arter hastalığı, Hiperlipidemi – Hipertrigliseridemi (Kan Yağlarının Yükselmesi), Metabolik sendrom, Safra kesesi hastalıkları, Bazı kanser türleri (kadınlarda safra kesesi, endometriyum, yumurtalık ve meme kanserleri, erkeklerde ise kolon ve prostat kanserleri), Osteoartrit, Felç, Uyku apnesi, Karaciğer yağlanması, Astım, Solunum zorluğu, Gebelik komplikasyonları, Menstruasyon düzensizlikleri, Aşırı kıllanma, Ameliyat risklerinin artması ve Ruhsal sorunların artmasına sebep olabilmektedir.
Amerika’ya göre Fast-food Türkiye’de ne kadar gündemde?
Fast-food tüketimi Amerika’da Türkiye’ye oranla oldukça fazladır. Ancak son yıllarda teknolojinin de gelişimiyle birlikte fast-food tüketimi Türkiye’de de oldukça arttı. Özelikle televizyon, telefon ve bilgisayar reklamlarıyla çocuklardafast-food’a karşı büyük bir özenti oluşurken, yetişkinlerde -özellikle çalışan kesimde- kolay ulaşılabilirliği sayesinde oldukç talep görüyor. Yapılan çalışmaya göre, Türk halkının en çok tercih ettiği ilk üç fast food ürünü; hamburger, pizza ve tavuk döner oldu.
Düzenli spor yapıyor musunuz?
Evet, düzenli bir şekilden spor yapıyor ve spor dallarının birçoğu ile yakından ilgileniyorum. Spor sağlıklı bir hayat sürdürebilmemiz için gerekli olan ana faktörlerdendir. Birçok hastalığın önlenmesinde beslenme kadar sporun da koruyucu etkisi vardır.
Çanakkale’de diyetisyenlik yapmaktan memnun musunuz?
Evet, Çanakkale’de diyetisyenlik yapmaktan çok mutluyum.
Son zamanlarda çok popüler olan 10 bin adım neden kilo vermek için önemli?
Günde 10.000 adım attın tavsiyesi, bilime dayalı bir bilgi değildir aksine bir pazarlama pazarlama stratejisidir. Mevcut adım sayınıza günde birkaç bin ek adım bile eklemek sizler için makul, yeterli ve ulaşılabilir bir hedef olabilir.
Travma sonrası stres bozukluğunda beslenme programı var mı?
Travma sonrası beslenme bozukluğu (TSBB) ağız, yutak ve/veya yemek borusunu etkileyen travmatik olaylardan (ör; boğulma, kusma, şiddetli tıkanma, zorla besleme, reflü ve nazogastrik ya da endotrekeal tüp yerleştirilmesi) sonra gelişen yeme reddi ile karakterizedir. Travma sonrası stres bozukluğunda uyguladığımız bir beslenme tedavisi evet vardır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşayan hastalarda bütüncül bir yaklaşımla tedavi uygulamak oldukça önemlidir.
Röportaj: Hüsniye Merve Uzun