Merhaba Sevgili Okurlar,
Bu hafta sizlere çocuklar ve aile ileoyun konusunda yazmak istedim. Aramızda sanırım oyun oynamadan büyümüş kişiler yoktur. Hatta çocukluğumuzda oyun oynadığımız o kadar çok an vardırki hayatta canımızı sıkan durumlar olduğunda kendini hatırlatıp gülümsememize bile sebep olur. “Tabii ki oyunlar yalnızca anılarımızı hatırlarken gülümsediğimiz anlardır” demiyorum. Onun yanı sıra dilsel, bilişsel, duygusal, fiziksel ve sosyal gelişimimizeolan desteklerioyunu önemli kılan sebeplerdir.
Oyun bebeklik dönemi (0-2), ilk çocukluk dönemi (3-6), orta ve son çocukluk dönemi (6-12) dediğimiz tüm çocukluk yaşlarında vardır. Yalnızca bulunduğu döneme göre özellikleri değişir. Mesela bebeklik dönemi ve ilk çocukluk dönemlerindeki oyunlardaha çok kuralsız, serbest oyunlar niteliğindeyken; orta ve son çocukluk dönemlerinde kuralları olan, içinde rekabet barındıran özelliklere bürünürler.
Çocuklarımız oyun ile bir şekilde tanışmış oluyorlar. Gerek ebeveynleriyle, gerek okulda arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle, gerekse mahallede arkadaşlarıyla. Her biri kendi içinde ayrı ayrı önem taşıyan oyunlardan benim üzerinde durmak istediğim iseebeveynlerin çocuklarıyla oynadığı oyunlar.
Şöyle bir geriye dönüp baktığımda bende çocukluğumda annem ile fazlaca oyun oynamıştım. Kızımla da oynadım çokça. En basiti yapılan yiyeceklerin çocuklara yedirilme yöntemlerinden biridir mesela oyunlar. Hemen evcilik oyunu düzenlenir ve çocuğuna çay partisine gidilir. Orada yapılanlar tüketilir. Ya da hepimiz oynamışızdır sanırım bir örtüden yapılan çadırlı kamp oyunlarını. Ne hikâyeler ne hayaller yaşamışızdır belki kahramanı kendimiz olduğumuz bu oyunlarda. Şimdilerde ise daha şanslı ebeveynler sanki. Yaratıcı örnekler her yerde fazlaca mevcut. Uygulama içinse sadece içimizdeki çocuğa dokunmak gerek. Çocukların gelişim sürecinde ebeveynleri ile geçirecekleri kaliteli zaman kavramını en iyi şekilde dolduran olgulardan biridir oyunlar.
Oyun; çocuklarda kitaplar gibi hayal gücünü zenginleştirdiği, istediği her karaktere bürünüp aklındakini yaparak öğrendiği, ezber öğretimin yanı sıra yaşayarak yaparak ve dil gelişimine katkı sağlayarak geri dönüşleri olması açısından gereklidir. Bu açıdan ebeveynler olarak oyunu boş zaman geçirilen anlar olarak değerlendirmek doğru değildir. Ebeveynleri ile oyun oynayarak zaman geçiren bireylerin geleceğe daha dinamik, farkındalığı yüksek, empati kurma potansiyeli yüksek, sabırlı bireyler olarak yetiştiği yapılan araştırmalarla da görülmektedir. Bu sebepledir ki çocuklarımızla bolca oyun oynamak, geleceğe yetiştireceğimiz nesiller için değerlidir.
Bu haftaki yazımı sonlandırırken “oyun oynayalım ama her gün nasıl oyun bulalım” dediğinizi duyar gibiyim. Bu konuda çalışma yapan bir yazarın çalışmasını tavsiye etmek isterim. “Şermin Yaşar”’ın “Oyun Takvimi” çalışması tamamen bu konuya göre hazırlanmış her güne bir oyun içeren bir takvimdir. Bizde daha önce bu çalışmada yer alan oyunları orada yazan aynı günlerde yapmasak bile oyun oynayacağımız zaman fikir edinmek için bolca kullandık.
“Haydi durma!” Yağ satarım, bal satarım oyna çocuğunla
Hem de doyasıya,
“Yaşın kaç?” diye soran olursa: “Çocuk ruhum var bolca” diyebilirsinusulca.
Sevgilerimle…
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
YAZARLAR
Yayınlanma: 23 Aralık 2021 - 09:39
Yağ satarım, bal satarım
Merhaba Sevgili Okurlar, Bu hafta sizlere çocuklar ve aile ileoyun konusunda yazmak istedim
YAZARLAR
23 Aralık 2021 - 09:39
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir