Kahramanmaraş’taki 7.6 büyüklüğündeki deprem sadece 10 ilimizi etkilemedi.
Her köşesini sarstığı ülkemizin güzel insanlarını da deyim yerindeyse titretip bizi kendimize getirdi..
Birileri istiyor diye neredeyse kendi kendisiyle kavga eder hale dönüşenlere..
Ocu, bucu, şucu değil, insan olarak yaratıldığımızı hatırladık..
Dayanışmanın ne kadar güçlü silah olduğunu gördük..
Ülkenin dört bir yanındaki manzara, Ulusal Kurtuluş Savaşın’ndaki seferberliği canlı canlı yaşattı bize…
Kumbarasındaki harçlıkları bağışlayıp akranlarına gönderdiği oyuncaklara; “Bu günler geçecek. Geceleri uyurken ona sarıl; korkmazsın” notu iliştiren kalbi minik, merhameti büyük çocuklar...
Evde ne varsa.. çay, şeker, yağ, makarna çantasına doldurup gelen teyzeler..
Kilerindeki tarhanayı, bulguru, nohutu, fasulyeyi boşaltıp getiren vatanseverler..
Her biri Kurtuluş savaşının “Nene Hatun”, “Fatma Bacı”gibi çalışarak el emeğiyle yaptıkları ekmekler ile dolu çuvalları sırtlanarak yardım merkezlerine getiren köylü kadınlar..
Ağılındakini koyunuyla kuzusunu ve ahırındaki düvesini getirip belediyelere teslim eden besiciler..
Umre ziyareti için biriktirdikleri parayı bağışlayan amcalar..
“Sizler soğukta yandınız, bizler sıcakta donduk..” diyerek bize söz bırakmayan kardeşlerimiz...
“Kim var?” denilmesini beklemeden yardım merkezlerine koşup gelerek 7/24 çalışan gençler, kızlar, kadınlar, erkekler, amcalar, dayılar, dedeler ve nineler...
Kendi imkanlarıyla Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Osmaniye, Şanlıurfa, Malatya, Gaziantep’e giderek can kurtarmaya çalışan, oracıkta bi çare kalmış canlarımıza nefes olmaya çaba gösteren gönül insanları...
Canla başla çalışan sağlıkçılar, askerler, polisler,maden işçileri ve tüm kamu görevlileri...
Yaptıkları haber, çektikleri görüntüleriyle milletimizin en güçlü silahı olan dayanışma ruhunun canlanmasına öncülük eden gazeteciler...
Sizler..
Belki farkında değilsiniz, ama büyük iş çıkarıyorsunuz.
Sizler..
Depremle yıkılan bir ülkeyi, yeniden ayağa kaldırıyorsunuz.
Tek yürek olup umutları yeşerterek “Türkiye Yüzyılı”nın tohumlarını saçıyorsunuz.
Nasıl ki Kurtuluş Savaşı’nda bir millet küllerinden yeniden doğduysa, son yüz yılın en büyük afeti olan bu deprem yeni Türkiye'nin oluşmasına vesiledir hiç şüphesiz...
Sizi bilmem, ama ben 58 yıllık yaşamımda ilk kez tanıklık ediyorum böyle bir dayanışma ve uyanış ruhuna...
Dayanışmanın her türlü musibetten daha güçlü silah olduğunu gösterdi..
Çok güzeliz..
Çok güçlüyüz..
Her işin üstesinden geliriz biz...
Acıları paylaşır, kırılmış yürekleri sarıp sarmalarız biz.
Yıkılan binaları ayağa kaldırır, kumu, demiri ve çimentosundan çalan arsızlar ile buna göz yuman rezillerden hesabını sorarız biz...
Uzun lafın telgrafı;
“Yüzyılın felaketi” ni yaşıyoruz.
Can kaybımız da, yaralı sayımız da tahminlerimizin çok çok üzerinde.
Acı büyük, çile büyük, yük ağır...
Fakat;
Kimsesiz değiliz, 85 milyon tek yürek.
Birliğe, bütünlüğe ve dayanışmaya devam...
Ayrışmadığımızda biz, çok güzeliz çook!…
Kahramanmaraş?taki 7
Yayınlanma :
14.02.2023 09:00
Güncelleme
: 14.02.2023 09:00
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: