Bülent Ortaçgil in bir şarkısında "zaman ve mekan savaşları" diye ifade edip nota ile can üflediği o şarkısındaki gibi insan, yaşam çizgisinde ölüme doğru ilerlerken ,en akılda kalan hikayeleriyle avunmaya çalışıyor.
Bazen tanık olduğumuz bazen de içinde bizzat karakteri olduğumuz bu hikayelerin gücü , içinden geçtiğimiz zamanın anlam ve değerini kulağımıza usulca fısıldarken eğer bir savruluş ise yaşadığımız ,o savruluşumuza bir yön vermeyi de ihmal etmiyor.
Ne demek istediğimi ben de bir hikayeyle anlatayım izninizle.
Alışveriş merkezlerinin hınca hınç doluluğunun aksine kızım geçen gün beni elimden tuttuğu gibi ikinci el eşyaların satıldığı bir eskici dükkanına götürdü.
Her birinde yüksek sesli müziklerin çalındığı birbirinden şık reyon görevlilerinin çalıştığı mağazalar ve o pahalı ve afilli vitrinlerin aksine orada kelimelerle ifade edemediğim bir ağırlık ruhuma adeta hücum etti.Bir kaç dakika önce şehrin gürültüsünden sıyrılıp girdiğimiz bu ara sokaktaki dükkanın sahibi de ,içindeki ikinci el eşyalarla yarışırcasına epey bir zaman eskitmişti besbelli.
Duvarlarda özensizce asılı duran elbiselerden teknolojisi çoktan eskimiş evde kullanılan ikinci el ev aletlerine, gümüş takılara bir çok eşya zamana teslim olmuş gibi sessizce duruyorlardı
Kızım duvarlarda asılı duran hüzne boyanmış onca elbise arasından heyecanla bir şeyler seçip karar vermeye çalışırken gözüm bir an kenarda öylece duran siyah beyaz eski bir aile fotoğrafına ilişti.
Çok eski olduğu üzerindeki kıyafetlerden ve saç modellerinden anlaşılan mutlu bir çift kim bilir hangi güzel anı ölümsüzleştirmişlerdi.
Yaşadığım o bir kaç dakikanın baş edemediğim ağırlığı ile ezilirken kızımın kulağına usulca orada bakıp beğendiği kıyafetlerin yenilerini herkes gibi alışveriş merkezlerinden alabileceğimi söylemek gibi bir gaflete bürünürken daha 17 yıldır bu dünyada nefes alıp veren kızımın dudaklarından süzülen kelimelerle bana bir ayar vereceğini hiç mi hiç hesap edememiştim.
"Burada duran onca eşyanın o bahsettiğin yenilerinin aksine bir hikayesi olduğunu nasıl da fark edemezsin baba"
Ansızın
Bülent Ortaçgil in bir şarkısında "zaman ve mekan savaşları" diye ifade edip nota ile can üflediği o şarkısındaki gibi insan, yaşam çizgisinde ölüme doğru ilerlerken ,en akılda kalan hikayeleriyle avu
Yayınlanma :
03.05.2019 10:34
Güncelleme
: 03.05.2019 10:34
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: