Yeni Sıradan / Neo-Ordinary Mahal’de kaçırmayın
Çanakkale’de yaşayan ve çalışan Can Ünlü, Formless, Kadir Kayserilioğlu, Mert Yavaşca ve Merve Şendil tarafından 28 Nisan’da MAHAL’de açılan “Yeni Sıradan” sergisi 3 Haziran tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Yapmacıklık ve gösterişten uzak, hakiki ve dolayımsız bir insan deneyiminin özünü barındırdığını vaat eden “sıradanlık” kavramını odağına alan “Yeni Sıradan” sergisi, 5 sanatçının son yıllarda ürettiği ve oyun temasında ortaklaşan çalışmalarından oluşuyor.
Sanatın sıradanlaşması ya da sıradanın sanatlaşması hem kriz ve çöküş hem de olasılık ve açılım dinamiklerini bir arada barındırmasıyla ilgimizi çekiyor. Sanat üretimi bugün ya güncelin sıradanlığıyla barışacak ya ondan ayrıştığına bizi samimiyetle ikna edecek ya da sıradan gibi görünen gerçekliğin cesaretle üzerine giderek, hakikat ve sahiciliği talep edecek. Çanakkale’de yaşayan ve çalışan sanatçılarla özgün bir karşılaşma fırsatı sunan “Yeni Sıradan” sergisi, sıradan olana özenle yaklaşan, samimiyetle sıradanlığını kucaklayan, onu sanatın güncel araçlarıyla yeniden kurarken şaşırtıcı katmanlar ekleyen, içten, şiirsel, oyuncu ve ironik üretimleri bir araya getiriyor. Can Ünlü, “Makinalaşmak İstiyorum” başlıklı yeni fotoğraf serisi için Bing AI’den bir metin üretmesini istedi. Yapay zekaya göre Ünlü’nün “distopik bilgisayar oyunlarından ve gerçek hayattan çektiği benzer fotoğrafları birleştirerek oluşturduğu bu yapıtı, bize bu sınırın ne kadar belirsiz olduğunu gösteriyor. Hangi fotoğrafın gerçek, hangisinin oyun olduğunu ayırt etmek neredeyse imkânsız. Bu da bize, gerçeğin ne kadar kolay manipüle edilebileceğini ve yanılsamaların ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor”.
Formless mahlasıyla tanınan ve VR evreninde üretimler yapan sanatçının “It’s all mine” adlı VR çalışması ise insan doğası, beden, benlik ve varlık gibi kavramları odağına alan dijital evrenler serisinin yeni bir halkası. İnsanın kusurlu doğası, sıradan zaaf ve zayıflıkları, yetersizlikleri, yoksunlukları ile zihnin karanlık ve tekinsiz alanlarına dair izleyiciyi içine alan, sarsıcı, kapsayıcı, sanal bir deneyim odası, VR için tasarlanmış bir yerleştirme sergi kapsamında deneyimlenebiliyor.
Kadir Kayserilioğlu’nun, Latife Tekin’in aynı adlı romanından ilhamla ürettiği ve oyun ile teorinin, simülasyon ile doğanın iç içe geçtiği bir tanışma sürecinin hafızası olarak kurguladığı “Unutma Bahçesi” isimli videosunda insan faktörünün ortadan kalktığı distopik ve otonom bir bölge olarak görselleştirilen bahçe imgesine, iki kişinin soru cevap oyununun ses kaydı eşlik ediyor. “Unutma Bahçesi” izleyiciyi unutma, hatırlama, tanışma, yabancılık, mülkiyet, geçicilik, özerklik kavramlarıyla ilgili sorular üzerine düşünmeye davet eden bir görsel-işitsel deneyim sunuyor.
Merve Şendil ise bir atölye ressamı olarak, yirmi yıldır atölye rutininden çıkarak göğe bakmak için geliştirdiği oyunsu pratiğinde, gökyüzünde süzülen yalnız bulutlarla kurduğu özdeşliğin günlüğünü tutuyor. Yakın zamanda yayımlanan “Yalnız Bulutlar” sanatçı kitabında yirmi yıllık bu eyleminin hafızasını derleyen Şendil, seçtiği bir yalnız bulut görseli ve ona eşlik eden şiiriyle “Yeni Sıradan” sergisine dahil oluyor ve göğe bakmanın sıradanlığının şiirsel özünü yakalamaya çalıştığı bu uzun soluklu sürecin yeni bir halkasını hayata geçiriyor. Mert Yavaşca’nın sergide yer alan “Oyuncak Cenazesi” adlı işi, 4 oyuncak figür ve çikolata kutusundan oluşan yerleştirme ve yağlıboya bir tuvalden oluşuyor. Sanatçının çocukluğunda kurguladığı bir oyun mizansenini yeniden kurarken hem çocuk oyunlarına sızan toplumsal dinamiklerin işleyişini hem de temsil süreçlerinde dolayımlanan gerçeklik tezahürlerini irdeliyor. CABININ tarafından düzenlenen, Burak Topçakıl ile Uğur Mete’nin kurguladığı “Yeni Sıradan” sergisi, 3 Haziran tarihine kadar Pazar hariç her gün 11.00 – 18.00 saatleri arasında MAHAL’de ziyaret edilebilir.
Yapmacıklık ve gösterişten uzak, hakiki ve dolayımsız bir insan deneyiminin özünü barındırdığını vaat eden “sıradanlık” kavramını odağına alan “Yeni Sıradan” sergisi, 5 sanatçının son yıllarda ürettiği ve oyun temasında ortaklaşan çalışmalarından oluşuyor.
Sanatın sıradanlaşması ya da sıradanın sanatlaşması hem kriz ve çöküş hem de olasılık ve açılım dinamiklerini bir arada barındırmasıyla ilgimizi çekiyor. Sanat üretimi bugün ya güncelin sıradanlığıyla barışacak ya ondan ayrıştığına bizi samimiyetle ikna edecek ya da sıradan gibi görünen gerçekliğin cesaretle üzerine giderek, hakikat ve sahiciliği talep edecek. Çanakkale’de yaşayan ve çalışan sanatçılarla özgün bir karşılaşma fırsatı sunan “Yeni Sıradan” sergisi, sıradan olana özenle yaklaşan, samimiyetle sıradanlığını kucaklayan, onu sanatın güncel araçlarıyla yeniden kurarken şaşırtıcı katmanlar ekleyen, içten, şiirsel, oyuncu ve ironik üretimleri bir araya getiriyor. Can Ünlü, “Makinalaşmak İstiyorum” başlıklı yeni fotoğraf serisi için Bing AI’den bir metin üretmesini istedi. Yapay zekaya göre Ünlü’nün “distopik bilgisayar oyunlarından ve gerçek hayattan çektiği benzer fotoğrafları birleştirerek oluşturduğu bu yapıtı, bize bu sınırın ne kadar belirsiz olduğunu gösteriyor. Hangi fotoğrafın gerçek, hangisinin oyun olduğunu ayırt etmek neredeyse imkânsız. Bu da bize, gerçeğin ne kadar kolay manipüle edilebileceğini ve yanılsamaların ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor”.
Formless mahlasıyla tanınan ve VR evreninde üretimler yapan sanatçının “It’s all mine” adlı VR çalışması ise insan doğası, beden, benlik ve varlık gibi kavramları odağına alan dijital evrenler serisinin yeni bir halkası. İnsanın kusurlu doğası, sıradan zaaf ve zayıflıkları, yetersizlikleri, yoksunlukları ile zihnin karanlık ve tekinsiz alanlarına dair izleyiciyi içine alan, sarsıcı, kapsayıcı, sanal bir deneyim odası, VR için tasarlanmış bir yerleştirme sergi kapsamında deneyimlenebiliyor.
Kadir Kayserilioğlu’nun, Latife Tekin’in aynı adlı romanından ilhamla ürettiği ve oyun ile teorinin, simülasyon ile doğanın iç içe geçtiği bir tanışma sürecinin hafızası olarak kurguladığı “Unutma Bahçesi” isimli videosunda insan faktörünün ortadan kalktığı distopik ve otonom bir bölge olarak görselleştirilen bahçe imgesine, iki kişinin soru cevap oyununun ses kaydı eşlik ediyor. “Unutma Bahçesi” izleyiciyi unutma, hatırlama, tanışma, yabancılık, mülkiyet, geçicilik, özerklik kavramlarıyla ilgili sorular üzerine düşünmeye davet eden bir görsel-işitsel deneyim sunuyor.
Merve Şendil ise bir atölye ressamı olarak, yirmi yıldır atölye rutininden çıkarak göğe bakmak için geliştirdiği oyunsu pratiğinde, gökyüzünde süzülen yalnız bulutlarla kurduğu özdeşliğin günlüğünü tutuyor. Yakın zamanda yayımlanan “Yalnız Bulutlar” sanatçı kitabında yirmi yıllık bu eyleminin hafızasını derleyen Şendil, seçtiği bir yalnız bulut görseli ve ona eşlik eden şiiriyle “Yeni Sıradan” sergisine dahil oluyor ve göğe bakmanın sıradanlığının şiirsel özünü yakalamaya çalıştığı bu uzun soluklu sürecin yeni bir halkasını hayata geçiriyor. Mert Yavaşca’nın sergide yer alan “Oyuncak Cenazesi” adlı işi, 4 oyuncak figür ve çikolata kutusundan oluşan yerleştirme ve yağlıboya bir tuvalden oluşuyor. Sanatçının çocukluğunda kurguladığı bir oyun mizansenini yeniden kurarken hem çocuk oyunlarına sızan toplumsal dinamiklerin işleyişini hem de temsil süreçlerinde dolayımlanan gerçeklik tezahürlerini irdeliyor. CABININ tarafından düzenlenen, Burak Topçakıl ile Uğur Mete’nin kurguladığı “Yeni Sıradan” sergisi, 3 Haziran tarihine kadar Pazar hariç her gün 11.00 – 18.00 saatleri arasında MAHAL’de ziyaret edilebilir.
