1980’lerde çizildiği iddia edilen harita ortaya çıktı
Kaz Dağları, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sahip olduğu zengin maden yataklarıyla da uzun süredir gündemde. Ancak son günlerde sosyal medyada dolaşan ve 1980’li yıllara ait olduğu iddia edilen bir maden rezerv haritası, bölgedeki yeni kesim ve sondaj alanlarıyla birebir örtüşünce kafalar karıştı. Haritada işaretli alanlar ile bugünkü orman tahribatının çakışması, “her şey planlı mıydı?” sorusunu gündeme getirdi.
Kaz Dağları’nın geleceği planlı bir senaryonun parçası mı?
Bu harita doğruysa, Kaz Dağları sadece bugünün değil, kırk yıldır süren bir planlamanın sahnesi olabilir. Orman kesimleri, maden ruhsatları ve altyapı projeleri birer rastlantı değilse, doğa ve insan arasındaki denge kırılma noktasına gelmiş olabilir.
Sizce bu haritalar ne kadar gerçek. Komplo olma ihtimali nedir ? Gerçek planlar neler? Yorumlarda bizimle paylaşın.

Çanakkale ve Kaz Dağlarının her noktası maden ruhsatlarıyla parsellenmiş. Yağma ne bugün duracak ne de yarın. Aç gözlü madenciler Kaz Dağlarını rahat bıraklayacak.Orman kesimleriyle harita arasındaki şaşırtıcı benzerlik Söz konusu harita, Çanakkale ve Balıkesir sınırları içindeki bazı bölgelerde bakır, altın ve nadir toprak elementlerine işaret ediyor. İlginç olan ise haritada işaretli olan bölgelerin büyük çoğunluğu, günümüzde ağaç kesimlerinin yoğunlaştığı alanlar ile birebir çakışıyor. Uydu görüntüleriyle yapılan karşılaştırmalarda bu benzerlik dikkat çekici boyutta.

Belki de Kaz Dağlarının nasıl kirletilip yok edilmek istendiğinin en acı ama gerçek anlatımını bu karikatür yapmış. Esprili bir anlatımla Kaz Dağları gerçeğine dikkat çekmiş.Uzmanlar ne diyor ? Tesadüf mü, planlı bir proje mi? Maden jeologları bu tür haritaların geçmişte pek çok kez çizilmiş olabileceğine işaret ediyor ve ekliyor:
“Ancak günümüzdeki faaliyetlerle bu kadar örtüşmesi dikkat çekici. Tesadüf olabileceği gibi aynı zamanda planlı bir sürecin parçası da olabilir. Bölge yıllardır madencilerin kıskacında. Maden lobileri elini Kaz Dağlarından çekmek istemiyor. Bu söylentiler gerçeğin ta kendisi de olabilir”.

Bölgemiz madenciler tarafından abluka altına alınmış. Kaz Dağlarında Tema Vakfının belirlemesine göre 1.500'ün üzerinde maden ruhsatı verilmiş.Neden şimdi ? Bir başka soru ise haritanın neden şimdi ve kim tarafından dolaşıma sokulduğu. Bazı kaynaklar haritanın, eski MTA (Maden Tetkik ve Arama) belgelerinden sızmış olabileceğini öne sürüyor. Diğer bir iddiaya göre ise harita, bölgedeki çevreci hareketleri provoke etmek için bir manipülasyon aracı olabilir. Haritada hangi bölgeler vurgulanıyor?
Haritada dikkat çeken bölgelerden bazıları:
Kirazlı – Balaban hattı
Ayazma çevresi
Bayramiç’in güney yamaçları
Zeytinli Köyü yakınları
Keza Havran, Balya, İvrindi, Kalkım, Yenice ve daha pek çok yer.
Bakacak Tepesi civarı
Alakeçi Köyü (bir iddiaya göre Kaz Dağlarında bu güne kadar belirlenmiş ton başına en verimli altın rezervi bu köyün merasında. MTA’nın verilerinde ton başına 11 gram altın elde edebilme imkanına sahip iddiası madencilerin ağzını sulandırıyor).
Bu gün itibariyle Kaz Dağlarının yüzde 76’sı madenlere ruhsatlı. Çevrecilere göre bu daha da artacak çünkü Maden Tetkik Arama (MTA) havadan maden rezervi aramalarını bu bölgelerde sık aralıklarla sürdürüyor.
Haritada Halilağa madeni Altın ve Gümüş olarak gösterilmiş; oysa bu bölgede bakır madenciliği yapılacağı açıklandı. Hangisi doğru altın mı bakır mı ?Bu bölgeler aynı zamanda son yıllarda ormanların tıraşlandığı, yol açma faaliyetlerinin arttığı ve sondaj izinlerinin verildiği alanlar olarak dile getiriliyor. Bölge halkı: “Köylerimizin ve dağların üstü cennet, altı maden cehennemi olmasın” Bölge sakinleri bu topraklarda büyüdüklerini ve her sene ormanların yangınlarla, madenlerle ve kesimlerle yok edildiğine dikkat çekerek haritanın doğru olabileceğini vurgu yapıyor. TEMA Vakfı'nın Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) verileriyle hazırladığı raporuna göre Kaz Dağları yöresinin yüzde 79'u madenlere ruhsatlı. Yöre, ihale, arama ve işletme safhalarında 1,500'den fazla ruhsata bölünmüş durumda. Görsellerle karşılaştırmalı analiz hazırlanıyor. Çevreci kuruluşlar harita ile güncel uydu görüntülerini karşılaştıran infografikler üzerinde çalışıyor. Görsel veri desteğiyle konunun daha da netleşmesi bekleniyor.


MTA'nın bu haritası aslında pek çok şeyi açıklıyor. Altın, gümüş, bakır gibi değerli madenlerin neredeyse tamamının Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir ve kısmen Bilecek, Bursa ve Eskişehir bölgelerine sıkıştığı görülüyor. Bu da demek oluyor ki; gelecekte de bölgemiz, ormanlarımız, dağlarımız ve arazilerimiz madencilerin istilası altında olacak.YILDIZ SAĞLAM KÜÇÜK