Merhaba sevgili okurlar; Bu hafta sizlere, çağımızın pandemisi sayılabilecek olan obeziteden bahsedeceğim. Pandemi kelimesini çoğumuz Covid 19 yüzünden öğrendik; ancak Covid19 bugün var yarın olmayabilir. Obezite ise hep vardı ve böyle giderse de maalesef hep olmaya devam edecek. Obezite hastalığı, toplumda önlenebilir ölümler arasında sigaradan sonra ikinci sıradadır ve toplumun 1/3’ü obez, 1/3’ü ise fazla kilolu durumdadır. Aktif tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır, görmezden gelinmemelidir. Obezite, başta şeker hastalığı olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, inme, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, reflü, karaciğer yağlanması, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, kısırlık, kireçlenme ve depresyon gibi birçok sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını arttırmaktadır. Yapılan çalışmalarda, obezite Covid 19’dan ölüm oranını %48, hastaneye yatış oranını da %113 arttırmaktadır.
Obezite kriterleri nelerdir?
Obezite, yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişir. Vücut yağ yüzdesini belirlemek kolay olmadığı için obezite, aşırı yağdan ziyade aşırı kilo olarak tanımlanmaktadır. Obezite tanım ve derecelendirmesinin beden kitle indeksi (BKİ)’ne dayanarak “BKİ= Ağırlık (kg)/Boy (m2 )” formülü ile değerlendirilir. Yetişkinler için, BKİ 25-30 arası olanlar fazla kilolu, 30 üzeri olanlar obez sınıfına girmektedir. Obezite de kendi içinde 30-35 arası hafif, 35-40 arası orta, 40 üzeri morbid obez, 50 üzeri ise süper obez olarak sınıflanmaktadır. Aslında obezite denince toplumda, yerinden kalkamayan, kapıdan geçemeyen insanlar aklımıza geliyor; fakat obezitenin sıklığı göz önüne alınırsa durum hiç de öyle değildir.
Obezitenin tedavisi var mıdır, varsa nedir?
Obezite, öncelikle yaşam tarzı değişikliğiyle tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Yaşam tarzı değişikliğinin yeterli olmadığı durumlarda ek tedaviler( bariatrik cerrahi, ilaç tedavisi) devreye girer. Obezite tedavisinde öncelikle hastanın kilo vermeye karar vermesi gerekmektedir. Hasta hekim arasında bir empati ve iş birliği olması gerekir; çünkü bu durum tedavi sürecinde uyumu arttıracaktır. Kilo almaya neden olacak durumlar ortaya konmalı ve bunların çözümü düşünülmelidir. Diyetisyenlere danışılarak hastaya özel beslenme programı oluşturulmalıdır. Haftanın çoğu günleri 30-60 dk ılımlı fiziksel aktivite yapılmalıdır. Uyku, zaman, stres sorunları çözülmelidir. Gerekirse psikiyatrik destek alınmalıdır. Bunlar yeterli olmazsa kilo verdirici ve kilo koruyucu ilaç tedavisine başlanmalıdır. Günümüzde obezite tedavisinde etkin olan ilaçlar mevcuttur. Türkiye’ de onay alan orlistat etken maddeli ağızdan alınan kapsül ve liraglutid etken maddeli enjeksiyon formunda ilaçlar mevcuttur. Liraglutid etken maddeli ilaç şeker hastalarında kullanılmaktadır; ancak uygun dozda obezite tedavisinde de kullanılmaktadır; fakat ülkemizde henüz sosyal güvenlik kurumu tarafından bedeli ödenmemektedir. Bu ilaç tokluğu arttırıp, açlığı baskılamaktadır. Yapılan çalışmalarda bu ilacın kilo vermede başarılı olduğu ortaya konmuştur. %5-10 kilo kaybı, şeker riskinde azalmayı, kalp-damar hastalıklarından ölümde azalmayı, kolesterol miktarını düşürmeyi, kan basıncını düşürmeyi, obstrüktif uyku-apne sendromu şiddetinde azalmayı sağlar.
Sonuç olarak obezite, pandemi sayılabilecek kadar önemli bir hastalıktır. Gerçekçi ve sürdürülebilir bir strateji ile tedavisi mümkündür. Kısa dönemde hızlı çözümle sürdürülebilir değildir. Bu yüzden uzun soluklu bir tedavi gerektirir. Kendinize dikkat edin ve çevrenizde obez olabileceğini düşündüğünüz kimse varsa tedavi konusunda hekime başvurması gerektiğini belirtin. Bir dahaki yazıda görüşmek üzere. Kalın sağlıcakla… İç Hastalıkları Uzman Dr. Hüseyin Semiz
Obezite kriterleri nelerdir?
Obezite, yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişir. Vücut yağ yüzdesini belirlemek kolay olmadığı için obezite, aşırı yağdan ziyade aşırı kilo olarak tanımlanmaktadır. Obezite tanım ve derecelendirmesinin beden kitle indeksi (BKİ)’ne dayanarak “BKİ= Ağırlık (kg)/Boy (m2 )” formülü ile değerlendirilir. Yetişkinler için, BKİ 25-30 arası olanlar fazla kilolu, 30 üzeri olanlar obez sınıfına girmektedir. Obezite de kendi içinde 30-35 arası hafif, 35-40 arası orta, 40 üzeri morbid obez, 50 üzeri ise süper obez olarak sınıflanmaktadır. Aslında obezite denince toplumda, yerinden kalkamayan, kapıdan geçemeyen insanlar aklımıza geliyor; fakat obezitenin sıklığı göz önüne alınırsa durum hiç de öyle değildir.
Obezitenin tedavisi var mıdır, varsa nedir?
Obezite, öncelikle yaşam tarzı değişikliğiyle tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Yaşam tarzı değişikliğinin yeterli olmadığı durumlarda ek tedaviler( bariatrik cerrahi, ilaç tedavisi) devreye girer. Obezite tedavisinde öncelikle hastanın kilo vermeye karar vermesi gerekmektedir. Hasta hekim arasında bir empati ve iş birliği olması gerekir; çünkü bu durum tedavi sürecinde uyumu arttıracaktır. Kilo almaya neden olacak durumlar ortaya konmalı ve bunların çözümü düşünülmelidir. Diyetisyenlere danışılarak hastaya özel beslenme programı oluşturulmalıdır. Haftanın çoğu günleri 30-60 dk ılımlı fiziksel aktivite yapılmalıdır. Uyku, zaman, stres sorunları çözülmelidir. Gerekirse psikiyatrik destek alınmalıdır. Bunlar yeterli olmazsa kilo verdirici ve kilo koruyucu ilaç tedavisine başlanmalıdır. Günümüzde obezite tedavisinde etkin olan ilaçlar mevcuttur. Türkiye’ de onay alan orlistat etken maddeli ağızdan alınan kapsül ve liraglutid etken maddeli enjeksiyon formunda ilaçlar mevcuttur. Liraglutid etken maddeli ilaç şeker hastalarında kullanılmaktadır; ancak uygun dozda obezite tedavisinde de kullanılmaktadır; fakat ülkemizde henüz sosyal güvenlik kurumu tarafından bedeli ödenmemektedir. Bu ilaç tokluğu arttırıp, açlığı baskılamaktadır. Yapılan çalışmalarda bu ilacın kilo vermede başarılı olduğu ortaya konmuştur. %5-10 kilo kaybı, şeker riskinde azalmayı, kalp-damar hastalıklarından ölümde azalmayı, kolesterol miktarını düşürmeyi, kan basıncını düşürmeyi, obstrüktif uyku-apne sendromu şiddetinde azalmayı sağlar.
Sonuç olarak obezite, pandemi sayılabilecek kadar önemli bir hastalıktır. Gerçekçi ve sürdürülebilir bir strateji ile tedavisi mümkündür. Kısa dönemde hızlı çözümle sürdürülebilir değildir. Bu yüzden uzun soluklu bir tedavi gerektirir. Kendinize dikkat edin ve çevrenizde obez olabileceğini düşündüğünüz kimse varsa tedavi konusunda hekime başvurması gerektiğini belirtin. Bir dahaki yazıda görüşmek üzere. Kalın sağlıcakla… İç Hastalıkları Uzman Dr. Hüseyin Semiz