İl Genel Meclis’indeki olaylı başkanlık seçimi ve sonrasında yaşanan gelişmelerin ardından şok bir kararla CHP’den istifa eden Erdal Güler, aradan geçen altı ayın ardından Kalem’e özel açıklamalarda bulundu. Güler, istifasına giden yolun taşlarını, parti içindeki ‘kişiye odaklı siyaset’ ve ‘güç savaşı’nın döşediğini söyleyerek “Benim için istifam kişisel değil, ilkesel bir karardı. Başkanlık seçimindeki +1 firenin kim olduğunu bulmak yerine, üzerini kapatmaya seçtiler. Aradıkları o hain, hala içlerinde oturuyor” dedi.
İl Genel Meclisi Üyesi Nejat Önder’in, geçtiğimiz yıl yapılan meclis başkanlığı seçimlerinde CHP’den istifa ederek bağımsızlığını ilan etmesi ve AK Partililerle birlikte +1 CHP’linin daha oyunu alarak meclis başkanlığına seçilmesi, yerel siyasetin gündeminden aylarda düşmemişti. Yaşanan bu siyasi krizin ardından ise CHP’nin kurduğu araştırma komisyonu tam beş ay boyunca o ‘+1’in yani ‘hain’in kim olduğunu aradı. Ancak araştırmalardan bir sonuç çıkmayınca Önder’e gelen ‘+1’ oyun kime ait olduğu asla öğrenilemedi.
Meclisin CHP’li Çan İl Genel Meclis Üyesi Erdal Güler de 7 Eylül günü sosyal medya hesabından yaptığı bir açıklamayla yaşananlara isyan edip partisinden istifa ettiğini açıkladı. O günden bu yana zaman zaman adı ‘+1 Erdal Güler miydi?’ sorularına özne olan bağımsız meclis üyesi, sessizliğini Kalem Gazetesi’ne bozdu.
Erdal Güler, partisinden istifa etme noktasına nasıl geldiğini ve sonrasında neler yaşandığını gazetemize anlattı. İşte Güler’in özel açıklamalarından öne çıkanlar:
+1’İN ÜZERİNİN KAPATILMASI VE EKOTURİZM MESELESİ
“CHP’den istifa etmem, tamamen ilkeyle alakalı. Partiden istifa ettim ama hala CHP’liyim, CHP seçmeniyim en azından. İstifa etmemin sebebi, ‘+1’in kim olduğunun üstünü kapatmaya çalıştıkları için istifa ettim.’ Bununla ilgili bir araştırma komisyonu kuruldu. Bununla ilgili bir araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon 5 ay araştırma yaptı. 5 ay sonra, 7 Eylül tarihinde, bu bina içerisinde bir toplantı yapıldı. Biz açıklama bekliyoruz +1’in kim olduğuna dair ama açıklama şu; arkadaşlar biz sensin diyemiyoruz, dolaysıyla bu işin üstünü kapatıyoruz, önümüze bakacağız. 18 kişiyiz orada, gerildiğimizin, benim buna reaksiyon gösterdiğimin hepsi şahidi. Birileri kalkıp da bu işin üstüne kapatıyorsa, bu asla kabul edilebilir değil. Gerilme bunun üzerine başladı. Akabinde de Muharrem Erkek’in Ulupınar’da Mehmet Altın’la birlikte ortak arazisi üzerinde ekoturizm ruhsatıyla imara açmasıyla ilgili bir dosya vardı. Bu dosya gitti, geldi, valilikten döndü, o oldu, bu oldu. CHP’nin çoğunlukta olduğu imar komisyonu bu bilgileri CHP grubundan saklayarak bu dosyayı geçirmiş, sonrasında vatandaşlar tarafından yapılan itirazlarla dosya geri gelmiş ve bunun üzerine tekrardan görüşülmüş, dosya bir süre bekletilmiş, sonra da Balıkesir’deki bir mahkemenin ekoturizmlerle alakalı yürütmeyi durdurma kararı sebebiyle, emsal teşkil edeceğinden dolayı, avukat olan Güneş Pehlivan’ın arkadaşlara bu yarın size şahsi borçlandırma çıkarabilir ibaresinden sonra, ‘kusura bakmayın, ben para ödemek zorunda değilim, bundan sonra ekoturizmlere red veriyorum’ ibaresine döndü. Ki sevindiğimiz, istediğimiz bir karar… İşte o gün 7 Eylül’de 15 tane vatandaşın ekoturizm dosyasına red kararı verip, 16. Dosya Muharrem Erkek’in dosyası, ‘bu adam bizim adamımız bu dosya geçsin’ ibaresinden sonra, ben artık bu grupta yerim kalmadı diyerek kapıyı vurup çıktım. O gün, istifa edeceğimi, böyle bir rezilliğin içinde olmayacağımı ifade ettim.”
“İSTİFAM BİR HATAYDI AMA…"
“Ben, içerdeki +1’i arayan, içerideki +1’in bulunması noktasında, bu işin üstünü kapatmaya çalışan zihniyetle mücadele ederken, +1’in ben olduğumla ilgili bir ithamla karşı karşıya kalıyorum. Siyaset bu kadar ucuz değil… Ben hiçbir zaman buradaki güç odaklarının himayesinde olmadım. 7 yıl Çan’da yöneticilik yaptım ve kimsenin arkasından kuyu kazmadım. Şu an öyle bir noktaya gelindi ki, farklı bir fikir beyan ediyorsanız düşman ve hain ilan ediliyorsunuz. Yani süreç böyle gelişti ve istifam gerçekleşti. Düşününce istifam bir hata mıydı, bana sorarsanız bir hataydı, parti içinde mücadele etmem gerekirdi. Ama bazen önünüz tıkanıyor, kendinizi yalnız hissediyorsunuz.”
KİŞİYE ODAKLI SİYASET, GRUPLAŞMALAR, GÜÇ SAVAŞLARI…
“Maalesef burada birtakım güç odakları bir şeyleri dizayn etmeye çalışıyor. Bu süreç de, CHP’nin en son il kongresini yaptığı zamandan ileri geliyor. O zaman Metin Ümit Ural ve İsmet Güneşhan’ın adaylık süreci vardı. Bu süreçte Ülgür Gökhan ve Muharrem Erkek’in ayrı kanatlar içerisinde yer alması, Merkez İlçe, Çan ve Yenice İlçe Örgütünün Metin Ümit Ural’la hareket etmesi, diğer ilçelerin ayrışması gibi durumlar yaşandı. O kongre sürecinden gelen bir çatışma vardı. Tüm bunlar da istifamın öncesini şekillendiren gelişmelerdi. Çok fazla güç savaşı var çünkü Çanakkale’de. Herkes ya belediye başkanı olmak istiyor, ya vekil olmak istiyor ya başka bir şey olmak istiyor… Ve bu noktada hiç kimse yanlışa müdahale etmiyor. Neden? Çünkü yarın seçim var diyorlar. Ve böylece de inandığı değerlerin peşinde koşan insanları kaybediyorsunuz. Birileri buna kişisel bakabilir ama benim bu noktada istifam kesinlikle ilkesel. İl geneldeki tutarsızlıklar, kişiye odaklı siyaset anlayışı, sırf birilerine yaranmak adına yapılan siyasi politikalar… İste bunun örneklerini görüyoruz; GESTAŞ’ın 4 tane gemi alımıyla ilgili istediği borçlanma ve kefalet talebi, imarda yapılan tepkiler… Bunları o kadar çok sıralayabilirim ki… Hepsine bakıyorsunuz hepsi menfaat odaklı.”
“‘BU HUZUR HAKKIYLA BURAYA MI GELİNİR, DEDİLER’”
Meclis oturumlarına komisyon üyelikleriyle birlikte katılan üyelerin aylık yaklaşık 6 bin TL alırken, komisyon üyeliği olmayanların ise aylık kazancı bin 500 TL dolaylarında oluyor. Erdal Güler, bu noktada ise bazı çalışma arkadaşlarının söylemlerine dikkat çekerek şöyle devam etti: “İstifamızı ettik, sonra da komisyonlardan da istifamız oluştu partiyle bağımız kesildiği için. 6 aydır komisyon üyesi değilim. Bundan da hiç gocunmadım. Eksik huzur hakkı alıyorum ama hiç problem değil çünkü ben bu işi para için yapmıyorum. Hatta terbiyesizce ‘bu huzur hakkıyla buraya gelinir mi? İstifa et o zaman meclis üyeliğini de bırak’ diyenler bile oldu içeride. Sonra tabii süreç geçti ve biz kendimize göre bir yol izlemeye başladık. Mecliste fikir ayrılıkları olan konular oluşuyor ama ben o noktada hep CHP’lilerle birlikte hareket ettim. Sonrasında geçtiğimiz Nisan ayı bir seçim oldu. Daimi il encümenlerinin seçimi ve komisyonların tekrardan seçimiyle alakalı… Encümen seçimiyle ilgili mecliste oturum olacak ve komisyonların dağılımı yapılacak. Bana hiç kimseden ‘bize oy ver de seni komisyonlara yazalım’ diyen kimse olmadı. Sadece AK Partili arkadaşlar dediler ki, senin burada bir mağduriyetin var, senin de mutlaka komisyonda olman, bizden eksik huzur hakkı almaman gerekiyor dediler. Ama benden hiçbir oy talepleri olmadı, tamamen insaniyetle yaptılar.”
“Sonra CHP’den sevdiğim iki ağabeyim benimle görüşme yapmak istediğini söyledi. Güneş Hanım, İl Başkanı ve Nihat Bey elçi olarak seçilmişler. Nihat Bey başladı söze, ‘yarın seçim var. Bizim adaylarımıza oy verirsen biz kuraya kalacağız. Bize destek vermezsen zaten kuraya da giremiyoruz çünkü sayısal çoğunluk yetmiyor.’ Ben de dedim ki ben komisyonlara yazılmayı pazarlık malzemesi edemem… Ben ne zaman sizinle farklı hareket ettim? Sonra sordum, ‘adaylarınız kim?’ diye. Bana ‘belli değil’ dediler. Halbuki belli, paylaşmadılar benimle. Ki zaten her şeyi geçin, karşıma geçmiş benden oy istiyorlar ama ben 2 ay önce hepsine gittim, partiye üye olmak istiyorum dedim ama sırf kendi egoları yüzünden benim üyeliğimle alakalı süreci yok ettiler. Niye? Ben Muharrem Bey’in dosyasına red verdim, dosyası imara açılamadı. Ama Muharrem Bey buna rağmen ‘sen bizim kardeşimizsin, bir an önce partimize üye olman gerekiyor’ diyor. Bunun üzerine Muharrem Bey temas kurdu örgütle ama Çan İlçe Örgütü Muharrem Bey’e aykırı bir yapıda olduğu için direkt kestirip attı. İl Örgütü de, İl Kongresinde beraber yürüdükleri için Çan İlçe Örgütüyle papaz olmamak için onlar da üyeliğim askıya aldı. Maalesef süreç böyle yürüdü. Kimse korktuğu için hiçbir adım atmadı. Böyle bir şey olamaz. Bedel ödemeniz gerekiyorsa ödeyeceksiniz.”
“ELİM KIRILSA OY VERMEYECEĞİM' DEDİM”
“Ben, içeride hain aranırken istifa ettim partimden. Bu kadar risk aldım ben, insanlar dışarıda bana hain dedi, tuttu mu, tutmadı. Sonra encümen seçimine gelindi. O gün dedim ki, encümen seçimi için elim kırılsa oy vermeyeceğim iki kişi var. Bağımsızım çünkü parti üyesi olsaydım, grup bilincini hiçe saymaz, gider o adamlara oy verirdim. Velhasılkelam, kişisel algılanabilir bu ama benim için ilkesel bir karardı. Neyse bu olay üzerine arkadaşlardan bir tanesi geri çekilmiş, diğeri devam etmiş. Seçim günü gördüm bunu da… Bir baktım, oy vermeyeceklerimden bir tanesi orada aday. Baktım, baktım, kendimi sorguladım. Vermeyeceğim dedim ama inadıma vermeyeceğim. İki tane CHP’li arkadaşın ismini yazdım, açık bir şekilde. Üçüncü kişi olarak da boş bırakmak istemedim ve AK Parti’den bir arkadaşın ismini yazdım; Hasan Engin. 18 oyu oldu kendisinin. Diğer CHP’li adayın 16 oyu oldu. Diğer CHP’li ve AK Partili adayların da 17-17 oyu oldu. Eşitlik durumu olduğu için bir kişi seçildi, 2 tane daha aday belirlenmesi gerekiyor. Biri zaten düştü, 4 kişi de tekrardan seçime girdi. İkinci tur oylama yapıldı, yine 17-17. Ben hala CHP’li adaylara oy vermeye devam ediyorum. En son eşitlik çıkınca yönetmelik gereği kura yöntemi kullanıldı. Ve AK Parti ve CHP Grup Başkanvekilleri kura çektiler ve kura sonucu AK Partili adaylar seçildi. Sonra bir ara verildi ve tekrardan birleşim sağlandığında açık oylamayla komisyon oylamaları yapılacak. Ben bu süreçte komisyon seçimlerinde de o iki arkadaşa oy vermedim. En son bir baktım ki AK Parti tarafından komisyonlara ben öneriliyorum. Onlara böyle bir şeye gerek olmadığını söyledim ama bunun meclis kararı olduğunu söylediler. 34 kişi vardı aşağıda, ben kendime kendim oy vermedim. Diğer arkadaşlar komisyonlara yazılmam noktasında oyunu kullandı ve komisyonlar şekillendi. Süreç böyle gelişti yani. Ben işin içinde olup bir şeyleri bilen biri olarak yaptığım her şeyin bir gerekçesi var. Durum tamamen bundan ibaret.”
“Hala aradıkları o +1 içlerinde oturmaya devam ediyor. Önce pazarlıksız, hesapsız, kitapsız iş yapmayı öğrenecekler… Ben yarın partime imkanlar el verdiğim takdirde tekrardan bir dönüş yaparım. Hiç olmuyor, partinin seçmeni olarak devam ederim.”
Esra Çanlı
GÜNDEM
Yayınlanma: 17 Mayıs 2022 - 13:04
"Aradıkları hain, hala içlerinde oturuyor…"
İl Genel Meclis’indeki olaylı başkanlık seçimi ve sonrasında yaşanan gelişmelerin ardından şok bir kararla CHP’den istifa eden Erdal Güler, aradan geçen altı ayın ardından Kalem’e özel açıklamalarda b
GÜNDEM
17 Mayıs 2022 - 13:04