Biliyorum Bu Emlak İşlerini

Yine benim çok sevdiğim müşteri yaklaşımlarından biridir; “Bu işleri biliyorum ben”. Gerçi ülkemiz genel olarak hangi konu olursa mutlaka bilgi sahibi olanların çoğunlukta olduğu bir ülke olduğundan bu yaklaşım gayet normal geliyor bir noktadan sonra. Bizim sektörümüzün hadi bilindiğini varsayalım ama mesela vatandaş köpek besliyorsa veterinerliği bilir, hemen hemen herkes doğuştan eczacı olup biraz hastaneyle haşır neşir olduysa ameliyata girebilecek doktorluk bilgisine sahip olur, ehliyeti olması F1 yarışlarına katılabilmesi için yeterlidir ve eline askerde tüfek aldıysa tek başına bir ülke işgal edebilir bilgiye haizdir.

Tabi bunca konuda bilgi sahibi bir kişinin emlak işlerini bilmemesi beklenemez. Zaten emlak işi dediğimiz nedir ki? Afiş asarsın, hemen biri gelir, istenilen rakamdan satın alır ya da kiralarsın. Hemen işlem olmazsa 3-5 emlakçıya söylersin, onlar ellerindeki hazır müşterilerini hemen daireye getirirler ve sonuca ulaşılır. Oysa sektör böyle ilerlese zaten bizim gibi profesyonel çalışan gayrimenkul ofislerine ihtiyaç olmazdı ve çoktan kapanırdık.

Gayrimenkul satışı veya kiralaması dışarıdan bakıldığı kadar kolay bir süreç değildir. Bu sebeple sektörümüze giren yeni gayrimenkul danışmanları sektörde kalıcı olabilmek adına sayısız eğitim alıp, kendini geliştirmek zorundadır. Aksi durumda sektörde kalıcı olamadıkları gibi kısa sürede sektörden ayrılmak zorunda kalırlar. Ve bununla birlikte gayrimenkul işleri 2-3 daire satmış veya almış birinin kolayca çözebileceği bir sektörde değildir. Çünkü özünde insan olan bir sektör ciddi anlamda tecrübe, insan ilişkileri ile birlikte süreç yönetimini beraber getirir. “Biliyorum ben bu emlak işlerini”diye cümleye giren birinin ise insan ilişkileri konusunda daha baştan sınıfta kalması gibi bir gerçek söz konusudur. Çünkü bir şeyi bildiğini iddia edebilmek için o konuyla ilgili hatırı sayılır bir tecrübeye sahip olmak gerekir ki bahsettiğim, zamanında 2-3 daire satıp, kiralamanın ötesinde bir tecrübedir. Zaten bu denli egosu tavan yapmış birinin yaşadığı hayat çoğunlukla bir yanılsamadan ibarettir.

Verdiğim eğitimlere katılan sektördeki yeni meslektaşlarıma söylediğim şeylerden biri eğitimlerinin ve bu işi öğrenmelerinin hiçbir zaman bitmeyeceğidir. Mütevazi oldukları ölçüde kendilerini geliştirmeye devam edecekleri, bu gelişimin de kendilerine güzel dostluklar kazandıracağı yönündedir. Tabi ben bu şekilde sektörümüze bakarken birinin çıkıp da “Biliyorum ben bu işleri” demesini açıkçası gülümseyerek karşılıyorum. 17 yıldır bu işi yapan ve hala öğrenmeye devam eden bir Gayrimenkul Profesyoneli olarak benim daha öğrenecek çok şeyimin olduğunun farkındayım. Bilginin ve hizmetin değerli olduğu bu dönemde herhalde en son katlanacağım söylem yukarıda yazan “Biliyorum ben bu işleri” söylemidir.

Evini 2 yıldır satamamış kişi gelip söyler, sektöre girip 3 ay deneyip becerememiş kişi gelip söyler, 1 yıldır ev almayı becerememiş kişi gelip söyler; “Biliyorum ben bu işleri”. O zaman ben de soruyorum madem biliyorsun niye 2 yıldır satamıyorsun, madem biliyorsun neden 3 ayda pes edip sektörde tutunamadın ve madem biliyorsun niye bunca zamandır bir ev alamadın?

Hep söylediğim gibi sektörümüz çok keyiflidir. Değişik altyapılardan, değişik hayat standartlarından, farklı beklentilere sahip onlarca kişiyle iletişim kuruyoruz her gün. Ve bu onlarca kişi arasında ara ara bu tarz yaklaşanlarla rastlaşıyor ve genelde gülüp geçiyoruz. Çünkü işimizi bizden iyi bilen birinin bizim hizmetimize ihtiyaç duymayacağına inanıyoruz.

Siz yine de gayrimenkul ile ilgili ihtiyaçlarınız konu olduğunda kendini geliştirmek için sürekli kendini eğiten ve müşterilerine fayda sağlamak adına ortaya emeğini koyan bir gayrimenkul profesyonelinden şaşmayın. Hayat işinizi kolaylaştıran kişilerle çok daha keyifli ve konforlu olacaktır.

Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…