Karantina günlerimiz hali hazırda devam etmekte ve bir süre daha bu durum bu şekilde ilerleyecek gibi görünüyor. Büyükşehirlerde devreye sokulan 2 günlük tam karantina ise sürecin oldukça profesyonel (!) ele alındığını tüm dünyaya gösterirken, adeta ülkemizi ele geçirmeye (!) çalışan ülkelerin kıskançlık damarlarını çatlattı. Aslına bakarsak teori ve pratiğin farklı işlediği gerçeği ile bir kere daha karşı karşıya kaldık. Gayrimenkul sektöründe veya herhangi bir sektörde alınan her türlü kararın bir geri dönüşünün olacağını kendi eğitimlerimde meslektaşlarıma anlatırım. Aldığımız karar doğru bile olsa eğer bunun söylemini, uygulamasını ve zamanlamasını doğru gerçekleştiremiyorsak atılan adımın başarısızlıkla sonuçlanacağı çok nettir. Bu sebeple mazeretlerin arkasına sığınıp topu taca atmanın sürece bir faydası olmamaktadır. Suçu başkalarına atıp sütten çıkmış ak kaşık gibi davranmak da tabiri caiz ise güzelce sıvamaktan öte değildir.
Halk sokağa çıkmış; çıkmış da gitmiş alkol almış, Luppo almış. Vay efendim nasıl alırmış. Son 2 saatte tam karantina ilan edip sonra topu halka atmak muazzam bir yaklaşım kendi fikrime göre. Son 2 saat karantina ilan edildiğinde alınacaklar listesi vardı da halk bu listeye mi uymadı? Bununla beraber kimin ne aldığı da kendisini bağlar diye düşünüyorum. Oturup bunun üzerinden birilerine suç yüklemekapayrı bir akıl tutulmasıdır. İsteyen alkolünü alır, isteyen ekmeğini alır, isteyen sütünü alır, isteyen sigarasını alır. Önemli olan yukarıda yazdığım gibi bir karar alırken olası sonuçları düşünebilmekten geçiyor. Bunu öngöremeyip halkı suçlamakise olsa olsa öngörüsüzlüktür. Haftaya Cuma günü gece 10’da yine sokağa çıkma yasağı anons edin, bakın yine aynısı olacak. Çünkü insanlar bilinmezlik içerisinde içgüdüleri ile hareket ederler, içgüdüleri ile hareket etmelerini engellemenin yolu ise belirsizliği ortadan kaldırmaktır. Ortaya belirsizlikler yaratıp sonra “Biz Bize Yeteriz” güzellemesi ise ne yazık ki yapması gereken etkiyi yapamıyor.
Zira “Biz Bize Yeteriz” de hep biz bize yetmekten de canımız çıktı neredeyse. Deprem olur “Biz Bize Yeteriz”, Dolar/Euro artar “Biz Bize Yeteriz”, salgın olur “Biz Bize Yeteriz”, o olur bu olur “Biz Bize Yeteriz”. Bu bana biraz yalancı çoban hikayesini hatırlatıyor ister istemez. Hani sürekli kurt saldırdı diye köylüyü meşgul edip en sonunda gerçekten kurt saldırdığında kimsenin gelmeyip sürüsünü kaptıran çobanı bilirsiniz. Bizimkisi biraz o hesap olmaya başladı çünkü biz bize yetmeye çalışırken sizli bizli uygulamaları görmek artık işin şirazesini kaydırmaya başladı. Amaç bu süreci en hafif şekilde atlatabilmekse eğer o zaman niye belediyelerin yoluna taş koyuluyor diye soruyor insan ister istemez. Amaç eğer vatandaş mağdur olmasın ise neden karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışanlar engelleniyor? “Biz Bize Yeteriz” demekten kastımız eğer biz istediğimize yeteriz, istemediğimize ise yetmeyiz demekse o zaman “Biz Bize Yeteriz” sadece lafta kalan bir argümandan öteye gitmiyor, gidemiyor.
Toplanan bu bağışların nasıl harcandığını veya harcanacağını sormak ise vatan hainliği oluyor, birliği bozmak oluyor, kıskançlık oluyor, politik manevra oluyor. Her bir şey oluyor da basit bir soru olamıyor bir türlü. Halkın soru sorması kadar doğal bir şey olabilir mi? Kasada para yokken vatandaştan destek isteyip sonra bilmem kaç ülkeye bilmem kaç milyar TL karşılığı yardım yaptık diye reklam yapmak olsa olsa akıl tutulmasından öteye götürmüyor süreci. Çanakkale Anadolu Lisesinde çok sevdiğim edebiyat hocamız Hikmet Sezen’in sürekli kullandığı bir laf vardı; “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu”. Bizimkisi de o hesap oldu çıktı.
Tüm bu süreçte en akıllıca şey ise Sağlık Bakanımızın her akşam rutin olarak televizyona çıkıp soruları birinci ağızdan yanıtlaması oldu açıkçası. Yıllardır özlediğimiz bu yaklaşıma ne çok hasret kalmışız ki ülkece buna bile şaşırır haldeyiz. Demokratik ülkelerde soru sorulmasından değil rahatsızlık duymak, soru sormadan cevapları vermek esastır. Çünkü bu ülkelerde halkın soru sorma özgürlüğü cevap alma isteği kadar doğal karşılanmaktadır. Sayın bakanımızın bu duruşu ise tam olarak her konuda özlediğimiz bir duruştur ve devamının da tüm birimlerde uygulamaya yansıması gerekmektedir.
YAZARLAR
14 Nisan 2020 - 11:14
"Biz bize yeteriz"
Karantina günlerimiz hali hazırda devam etmekte ve bir süre daha bu durum bu şekilde ilerleyecek gibi görünüyor
YAZARLAR
14 Nisan 2020 - 11:14