Çanakkale

Minicik parmaklar ilk kez kalem tutacak bu gün. Öğretmenleri ile tanışıp yeni arkadaşlar edinecekler. Belki de uzun yıllar devam edecek kalıcı arkadaşlıklar. Kimisi iş adamı olacak, kimisi doktor, bazıları da hizmet sektöründe çalışan emekçiler olacaklar ya da daha ağır işçi sınıfında hizmet edip madenci, inşaat işçisi olacaklar. Vatanın hepsine ihtiyacı var. Biricik yavrularımız vatan toprağında ki her işte çalışacaklar. Bunun için de ağacı yaşken eğmemiz gerektiğini bilen bizler çocuklarımızı okula göndeririz. Vatana faydalı birer evlat olsunlar diye.

Okulda yalnızca kalem tutmaz o eller. Yardımlaşmayı, paylaşmayı da öğrenir o güzelim yürekler. Birlikte hareket etmenin getireceği zaferleri tadar gelecek nesillerimiz. Bayrak sevgisi, vatan sevgisi ile dolar minicik kalpleri. Hayvanlara zarar vermemeyi, onlarla birlikte bu dünyayı paylaşmayı da öğrenirler okulda. Onlar bizim geleceğimiz ve okullar da geleceğimizin işlendiği zanaat tezgahlarıdır.
Tüm yavrularımıza 2018-2019 öğrenim yılının hayırlı olmasını dilerim.

***
Çanakkale’de bütün yaz boyu trafik çilesi çektik. Sebebi çok basit. Boğaz araç geçişini sağlayan iskelenin şehrin göbeğinde kalması. İskeleden inen araçların şehrin göbeğinden tahliye edilmeleri ve yine karşıya geçmek isteyen araçların şehir trafiğine mecburen girmeleri.
Aslında çözümü basit bir konu bu sorun. İskeleyi şehir dışına taşımak gibi basit bir çözümü var. Bu sayede şehrin içine transit geçiş yapmak isteyen araçlar girmeyecekler ve sorun çözülecek. Bir başka çözüm de tabi ki bu iskelenin yükünü azaltmak. Bu da Gelibolu’da ki iskelenin büyütülmesi ile olur. Orada Lapseki’den gelen gemileri karşılayan tek bir iskele var ve bu durum Lapseki’de kuyruğun uzamasına sebep olmakta. Orada ki kuyruğu bilenler de Çanakkale’ye yönelmekteler. Sıcağın alnında bekleyenler, o sıcakta ve güneşin alnında görevini yapmaya çalışan polisler, tartışmalar, otobüslerin önceliği, GESTAŞ’ın vurdumduymazlığı… Çekilir dert değil.

***
Çanakkale’nin bir önemli derdi de otopark sorunu. Ne şehir halkı aracını park edecek bir yer bulabiliyor, ne de şehrin ziyaretçileri. Bırakın onları, çoğu mal tedarikçisi aracına yer bulup da müşterisine malını indiremiyor. Birçok kez polisten ceza yemek zorunda kalıyor bu tedarikçiler. Hele bir de arkalarına tam da durdukları anda anlayışsız bir sürücü gelmişse. Seyreyleyin gümbürtüyü.

Hep şikayet edilmesine rağmen bu otopark sorununa bir türlü çözüm bulunamıyor. Cennet otoparkının biteceği yok gibi. Belediye iş merkezinin de içinde olduğu Cumhuriyet Meydanının altının otoparka dönüştürülmesi projesi de hayal oldu. Anlaşılan o ki biz bu konuyu daha çok yazarız. Bakalım önümüzde ki yaz neler yaşayacağız.