Bir kez daha depremle sarsıldık. Elazığ ve Malatya’da ne yazık ki can kayıpları oldu ama deprem kadar toplum içerisinde ki vatandaşlarımızın bazılarında görülen “tuhaf” davranışlar da canımızı fazlasıyla acıttı. Ne yazık ki fazlasıyla dejenere olduk son yıllarda ve artık acılar içerisinde kıvranan insanlardan nemalanmayı marifet sayar hale geldik. Çeşitli yardım örgütlerine üye gönüllüler, itfaiye, jandarma ekipleri canla başla arama kurtarma çalışmaları yaparken bir takım aklı yetmezin rezil davranışları ile derinden yaralandık.
İlk olarak Kızılay başkanı depreme yardım parası dilendi vatandaşlardan. 10 lira istedi herkesten ve sosyal medya üzerinden attığı bir mesaj ile yaptı bunu. Büyük tepki gördü ve baskılara dayanamayarak o mesajı sildi ama herkesin aklı takılmıştı bir ez ve sorular ardı arkasına geldi. Deprem vergisi adı altında 1999 depreminden sonra 67 milyar liranın üzerinde bir para toplanmıştı. Neredeydi o toplanan para ve o para bu depremde harcanmayacak da nerede harcanacak ya da harcandıysa nereye harcandı? Öyle ya; ortada para yok ki Kızılay başkanı vatandaşlardan 10 lira istiyor.
Sonrasında facebook ile yıkıldık. Bazı vatandaşlarımız attıkları mesajlarda Elazığ’ın bir Kürt kenti olduğunu ve ölenlerin PKK’lı olduğunu yazmaları hepimizi derinden yaraladı. PKK ne kadar eylem yaparsa yapsın, bu kendini bilmezlerin attığı mesajlar kadar zarar veremez bizlere. Her hangi bir ırka mensup olmanın insana üstünlük getirdiği inancıdır ırkçılık ve ne yazık ki ırkçılık günümüz bilim çağında dahi kabul görmekte. Yazıklar olsun demekten başka ne gelir ki elden.
Bir meczup da kameralara yakalandı deprem bölgesinde. Elinde bıçak, park halinde ki araçların tekerleklerini doğruyordu. Tam 160 araca zarar vermişti. Depremden yararlanmak, acılardan nemalanmak ne sefil bir insan halidir hepimize göstermiş oldu. Nasıl bir zevk durumudur bilemiyorum ve öğrenmek de istemiyorum elbette ancak bu kişinin ceza alması değil tedavi edilmesi sağlanmalı diye düşünüyorum. Aksi halde bu gün arabaların lastiğini kesen bu kişi yarın eline başka bir kaos ortamı geçtiğinde insanları kesmeye başlayacaktır kanaatimce.
Deprem elbette ki büyük bir felaket ama asıl felaket bizleriz. Bazen sözlerimiz ya da davranışlarımız topluma depremden daha fazla zarar verebilir. Dünya görüşü at gözlükleri ile sınırlanmış kişilerin çoğunlukta olduğu bir toplum içerisinde ne yazık ki acılarımızı dahi yaşayamıyoruz. Daha başka acılarla yüreklerimizi dağlıyorlar bu meczuplar. Bir tarafta yaralılar, bir tarafta hayatını kaybedenler, bir tarafta kurtarılmayı bekleyenler… Yıkılmış evinin önünde umutla bekleyen, bireylerinin bir kısmı enkaz altında kalmış aileler… Umutları dağlayan davranışlarla bir kez daha yıkıldılar. Depremin Kürt vatandaşlarımızın yoğun yaşadığı bölgede oluşmasına sevinebilecek kadar alçalan kalpsizler bunu ancak yaşadıklarında anlayabilirler ya da hiçbir zaman anlayamazlar.
Toplum olarak birlik ve beraberlik içerisinde yaşamayı öğrenmeliyiz artık. Bir doğa felaketinde bile ırkçı davranışlar içerisine girerek depremi kendince değerlendirmek hiç birimize fayda sağlamaz.
YAZARLAR
27 Ocak 2020 - 10:32
Deprem
Bir kez daha depremle sarsıldık
YAZARLAR
27 Ocak 2020 - 10:32
İlginizi Çekebilir