Dikkat bahçe zehirlidir

Dünya giderek daha karmaşık bir hal alıyor ve insanlar ne olup bittiği hakkında ne kadar cahil olduklarını algılayamıyorlar. Bunun sonucunda meteoroloji ya da biyoloji hakkında neredeyse hiçbir şey bilmeyen biri, kalkıp iklim değişikliği ve genetiğiyle oynanmış̧ ekinler hakkında siyasi önerilerde bulunabiliyor; haritada Irak ya da Ukrayna’ nın yerini gösteremeyecek insanlar, bu ülkeler de ne yapılması gerektiği konusunda son derece kesin görüşlere sahip olabiliyorlar. İnsanlar cehaletlerinin ayırdına pek sık varmazlar çünkü kendilerini, benzer düşünen arkadaşlar ve düşündüklerini olumlayan haberlerden oluşan bir yankı odasına kapatırlar ve o odada inançları durmadan desteklenirken neredeyse hiç̧ sorgulanmaz.
Öte yandan kişilere özel açılan kadrolara resmi süsü vermek binlerce gence haksızlık değil miydi? Kamu sektörününde özel sektör gibi kadrolarında kişileri seçerek çalıştırdığını biliyoruz. Nitelikli ya da niteliksiz, yıllardır böyle süre geliyor.
Aramızda ihalelerde yapılan haksızlıklara ille denk gelmiş birileri vardır. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu durumun önünü alacak bir yaptırım olduğunu da düşünmüyorum. Herhangi bir kamu kurumunda dönen pislik, hangi kanun kapsamında meşru görülüp işlem yapılmıyor? Partisi önemli değil varsa yolsuzluk elbette önlem alınmalı fakat iktidar belediyeleri hiç bir operasyona maruz kalmayınca niyet farklı yorumlanır. Bu durumda karar siyasi diye düşünülüyor.
Vatandaşlıktan nasibimizi aldığımız günlerden geçiyoruz. Sabah erkenden alınan gözaltılar, gelen yeni zamlar ve nefret söylemleri… Her yeni gün ayrı bir üzücü, her yeni haber mental yorgunluk sebebi adeta. Yokuşa sürülen hayatlarımız bizlerin seçiminin sonucu. “Başka seçenek mi vardı?” sorusu bile vahim gidişatın eseri. Şunları sormak lazım kendimize “Gerçekten yaşadığımız şartlardan memnun muyuz?” ya da “Bizlerin refahını düşünen, bizim sesimiz olanı mı tercih ettik?” Gelecek kaygıları artarken, vatanda bölünmedi, dinde elden gitmedi. Eğitimimiz, sağlığımız, ekonomimiz, gencecik askerlerimiz, geleceğimiz olacak nesillerimiz sadece elden giden! Doyumsuz, egolu, bencil politikalarla sömürülmeye devam edileceğiz. Dış güçler diyoruz ya sürekli, herşeyi onlar planlıyor. İyi güzel de iç güçler tarafından yapılan insafsızlıkları nasıl çözeceğiz? Önceliğimiz çekirdek hayatımız olmasın mı? Soluduğumuz hava bile kontrolsüz. Bahçeli olan evlerde yapılan tarım zehirleri şehir içlerine kadar girdi. Yaşadığımız alanı bile doğal yolla korumanın yolunu unutturdular. Bu parti meselesi de değil üstelik. Gerçekten hayatımızda ki tek zehirli alan bahçemiz mi?
İyi haftalar.