Dostunu nasıl bilirsin?

Her yıl sadece barınaklarda milyonlarca hayvan ölüyor ve bunu sadece siz durdurabilirsiniz! Barınakların ne halde olduğunu yıllar önceden çığlık çığlığa kahrolarak gördüm. Haberlere konu olup gündeme geldi. Bu gündem bugüne ait bir vahşet değil, yıllardır birlikte yaşadığımız bir vahşet. Her seferinde de can-ı gönülden nefret edip, bela okudum. Bu hale getirenlerin, olması gereken sisteme arkasını dönüp, cebini ve kendini tıka basa doyurmaya çalışması… Diyecek söz kalmıyor. Hep içimize kan damlayacak bu evlatları barınaklarda, ormanlarda o halde gördükçe, bildikçe, duydukça… Barınaklar ölüm kampları olmuş, lütfen ama lütfen bakamadığınız yavrucakları nasıl olsa burada bakarlar ya da sahiplendirirler diye barınaklara terk etmeyin. Ayrıca etrafınızda da bu tür olaylara şahit olursanız, barınak ziyaretinde bulunursanız ve kafeslerde genellikle yalnız olarak bekleyen ve yüksek ihtimalle cins olan köpekleri hemen oradan çıkarmaya çalışınız. Çünkü ilk terkedildikleri gün, diğer köpeklerin bulunduğu geniş kafeslere gönderilmiyor bu yavrucaklar, soğuğun/sıcağın altında yapayalnız bir kafeste bekletiliyorlar bir süre. Ayrıca sokakta baktığınız canlar varsa onların da gerekli aşılama, kısırlaştırma işlemleri için yardım alabilirsiniz. Barınaklarda imha olayı benim de kafama yatmıyor, mümkün olamaz böyle bir şey. Mümkün olduysa da yönetici olarak sen bunun önüne geçemediysen bizler dışarıdan nasıl engel olabiliriz?
Barınakların tamamen ortadan kaldırılması mümkün değil. Rehabilite edilmesi, kısırlaştırılması ve tedavi edilmesi gereken hayvanlar için ayrı barınaklar olmalı. Ama günümüz şartlarındaki gibi değil kesinlikle. Diğer yandan hatta her şeyden önce hayvan satan pet shoplar ve üretim çiftlikleri kaldırılmak zorunda. Zaten sonrasında barınakların da yükü hafifler ve daha çok hayvana sağlıklı şartlarda tedavi imkanı doğar. Bu şu anki şartlarda hayal sadece. Belki ileride mutlu hayvanlarla yeryüzünü paylaşırız. Lütfen o zamana kadar kimse hayvanlar üzerinden bir lira dahi kazanmak niyetinde olan birine para kazandırmasın, bu rezil ticaretin önüne bari geçelim artık.
İnsanoğlunun ben merkezciliği, hırsları ve egoları yüzünden ne canlar yanıyor. Hiçbir canlı bizim “kullan at” eşyamız değil. Emek veremeyeceğimiz bir canlıya “sahip” olmak istemek kadar bencilce bir şey yok. Bakamayacağımız canlıyı sahiplenmeyelim. Evimize oyuncak alır gibi bir can alıp hevesimiz kaçınca onu sokağa atmayalım. Barınaklara ve ormanlara bırakılan canlara daha fazla sebep olmayalım.
Ayrıca; lütfen evimizden artan yiyecekleri onların erişebileceği şekilde değerlendirelim. Sıcak yaz günlerinde kapımızın önüne su koyalım. Soğuk havalarda arabamızı çalıştırmadan kaputa şöyle bir vuralım. Kediler soğuktan korunmak için giriyorlar. Kontrol etmemiz faydalı olacaktır. Kırılan cam eşyaları yemekler ile aynı poşete koymayalım. Çöpü karıştıran hayvanların patileri ve ağızları kesilebilir. Bize yaklaşan bir sokak köpeğinin başını okşayalım. Onlar bizim niyetimizi anlayabiliyorlar. Eliniz kirlenmez merak etmeyin. Kirlendiğini düşünüyorsanız da yıkarsınız geçer.
İyi haftalar.